Fzt. Atak yazan:
Barış hocam,eğer bu ödenen ücrete herkes serbest piyasa gibi veliden ücret isterse ,bu sefer de kimse fiyat konusunda ortak bir noktada bulusmaz ,.
Değerli arkadaşım, biz zaten serbest piyasa ekonomisi olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu durumda devlet sadece düzenleyici görevindedir. Fiyat belirleyici merci değildir.
Düşünün ki 55 ekran TV almaya gidiyorsunuz. A markasından Z markasına 40 tane model, her birinin de ayrı fiyatı var. O bir yana, aynı TV farklı mağazada farklı fiyatlara satılıyor. Hiç kimse firmalar fiyat konusunda ortak noktada olsun falan demiyor. Hatta böyle bir şey yapmaya kalkarlarsa (yani bir fiyat belirleyip herkes onu uygularsa) çok ciddi cezalara maruz kalıyorlar.
Bizde A kurumu 1000TL'lik SEG marka TV satarken, B kurumu 5000TL lik Samsung marka satıyor. Ama devlet diyor ki; bana farketmez... hepiniz TV'yi 950TL'ye satacaksınız. Bunun üstünde fiyat uygulayamazsınız.
Benim söylediğim şey şu: Devlet Bütçe Uygulama talimatında yazdığı gibi "arkadaş ben TV başına 950TL veririm. Sen git istediğini al. Üstünü kendin ödersin."
Elbette bu şekliyle kurumlar arası rekabet olur, fiyat düşürenler de olur. Ama o zaman da kimse zarar edeceği fiyatlara çalışmak zorunda kalmaz.
Şimdi şu çelişkiye bakın ki; bir çocuğun dersine Doktoralı 20 yıllık eğitimci girse de 100TL ödeniyor. yeni mezun serifikalı öğretmen girse de 100TL ödeniyor. Veli "ben doktoralı eğitimciyi isterim" diyorsa bunun karşılığı talep edilebilmelidir.
Ayrıca, serbest piyasa her zaman kendi dengelerini bulur. Siz pazardan domatesi ne çok ucuza, ne de avokado fiyatına almazsınız. Piyasası 5TL ise ucuzu 3TL, pahalısı 8TL olur. 8TL'lik domatesi satan başkası 3TL'ye satıyor diye zararına satmaya kalkmaz.