garip yazan:
*özel eğitimde 40 yaştan sonra performans düşer
* bir öğretmenin günde 8 seans derse girmesi yanlıştır, en fazla 5 ya da seans olmalıdır. 5 saatlik performansını 8 saate yaymaya çalışan öğretmende enerji kalmaz (dersi lay lay lomla geçirenler hariç)
* meb konuyla ilgili yeni düzenlemeye gitmeli günlük ders seanslarını en fazla 6 ile sınırlandırmalı, buna karşılık seans ücretlerini de arttırmalı
* ülkede bunca işsizlik varken, iş bulamayan gençler, atanamayan öğretmenler intihar ederken, emekli öğretmenlerin hele hele 65 yaş üstünün özel eğitimde çalışmasına kısıtlama getirilmeli.
* dibimizde yunanistan'da kısıtlamalar başladı, delta virüsü rusya'da tavan yaptı, temmuz, ağustosta dördüncü dalga bekleniyor, muhtemelen eylül-ekimde kapanmalar başlayacak, o nedenle küçük meselelere kafa yormak yerine yeni dalgaya hazırlık yapalım.
kalın sağlıcakla...
garip
hepsine katılmakla birlikte 6 dan 8 e nasıl yükseltildiyse 8 den de 6 ya düşürülebilir.
fakat tüm bunları yapmadan sektör için atılacak ilk adım bana göre ilçe kontenjanına ek olarak binaya göre anlık kontenjan değil üst kayıt limiti getirilmesidir. anlık kontenjanı 15 olan kurumla, 70 olan kurumun mebbise öğrenci kayıt sayısı bir olmamalıdır. bu hem devlete hem iyi çalışana hem de kurumlara büyük fayda sağlayacak, her köşe başında kurum açılmasını önleyecek, öğrenci kapmak için savaşa girenleri durduracak, rant sağlayan personelin de işine son verecektir. kurumlar nefes alacak ve kontenjanına göre öğrenci kaydedip ona göre iş ve işlemlerini daha düzenli yapabileceklerdir. 420 bin öğrenci ödemesi yapan devlet bu defa 300 binlerde bir kontenjanla ödeme bütçesi ayıracak ve yetkili merciiler gereksiz dilekçe şikayet vs. ile uğraşmaktan büyük ölçüde kurtulacaklardır.
sabah 8 den akşam 19:00 a kadar seans gömen kurumlar ortadan kalkacak, gelmeyen öğrencileri gelmeleri için uğraşanlar gelen öğrencilere eğitim için mantıklı bir şekilde küçüleceklerdir.
faydalarını aklınıza getirin. eğitimciden daha değerli olan tarama elamanları var bazı kurumlarda yahu! etrafınıza ilçenize bir bakın. olması gerekenler belli. bu olduğunda ise ne gibi sonuçlar doğurur bunu da bi zahmet düşünün derim.
kurumun olmadığı ilçe sayısı azımsanmayacak kadar çok. ama kendi kurumunda samimi olduğu kişilere güvenip onları kurumundan çalıp, kurum açmak varken neden gidip kurum açsın ki? en az 600 bine patlar! kurumunun karşısına açsa olur aldığı anda kayıtlara başlar ve masrafları çok düşer. sektörü baltalamak dururken neden kurum olmayan yerde sıfırdan mücadele etsin ki??? ihanet hırsızlık yalan dolan en kolayı...
emekli öğretmen meselesine gelirsek; keyfiyetten çalışmıyor bu hocalarımız. emekli olmasına rağmen ülkenin durumu ortada, mecburlar yani. fakat gençlerin önünü açmak lazım. hele ki bizim özel çocuklarımız için daha dinamik eğitimciler gereklidir.
saygılarımla...