sn tartanç, o dediğiniz yıllarda ne mebbis vardı ne ortak bilgi işlem sistemi. elinde çocuğunun raporuyla tahsilat yapan da vardı, aynı öğrenciye izmir'de, manisa'da, uşak'ta üç kurum açıp aylık üç fatura kesen kurum da...
iki tür veli profili var: 1- çocuğunu ve eğitimi önemseyen 2- önemsemeyen
birinci grup çocuğunu otobüste, metroda taşır, toplum içine sokar, onun eğitimiyle ilgilenir, kurumla ve öğretmenle sürekli iletişim halindedir, yasal ve sosyal haklarını bilir, bir kaç denemeden sonra en iyi kurum ve öğretmene ulaşır. kuruma ve öğretmene saygı ve minnetini her şekilde belli eder. bu velilerle çalışmak kurum için de öğretmen için de zevk ve mutluluktur.
ikinci gruba gelince; yukarıda yazılanların tam tersi anlayışa sahiptirler.
ben birinci grupla çalışmak istiyorum, devlet onlara ödeme yaparsa, kuruşu kuruşuna ve zamanında ödemeyi yapar, devletin verdiği seans sayısı yetersiz olduğu için ek ders de alır. ikinci grubu konuşmak bile istemiyorum.
şu an klimalı odalarımızda fikir jimnastiği yapıyoruz, zaten burada bunlar yazıldı diye meb'in kalkıp aileye ödeme yapması gibi bir durum sözkonusu olamaz. onun için bu fikir ve önerileri çok fazla ciddiye almanıza gerek yok!