Bu promosyon konusu fazlasıyla gürültü kopartılan bir konu.
Millet basından yok emniyet çalışanlar 25 bin lira aldı, yok adalet bakanlığı 35 bin aldı falan gibi şeyleri duyup ortada dişe dokunur bir şey var zannediyor.
Öncelikle promosyon konusunu biraz açalım...
Bankalar emekli maaşı için promosyon veriyor. Bunun şartı sizin maaşınızı o bankaya almanız, 3 yıllık taahhüt imzalamanız ve bankaya otomatik ödeme talimatı vermeniz, kredi kartını kullanmanız vs. şeklinde. Anlaşmayı bozarsanız kalan süre kadar promosyonu faiziyle iade ediyorsunuz.
Aynı şekilde bir şirket banka ile maaş anlaşması yaptığında banka o kurumdan 3 yıl boyunca hesaplarını tutmasını, kredi kartını kullanmasını, otomatik ödeme talimatını vermesini, pos cihazını kullanmasını vs. talep ediyor. Ayrıca en az şu kadar personel, bu kadar ödemeolacak vs. gibi şartlar koşuyor. Bu şartlara uymazsanız anlaşmayı bozuyor.
Burada kamu kurumlarının bankalarla yaptığı anlaşmalar ile küçük kurumların, şirketlerin yaptığı anlaşmaları kıyaslamak anlamsız. Kamu kurumları on binlerce kişi çalıştırıyor... bağladıkları para milyar TL civarında. Bu kadar paran varsa zaten her banka senin önüne kırmızı halı serer. 200-300 bin liralık işlem yapıyorsan bankanın pek de umurunda değil.
Bazı bankalar promosyon vs. kesinlikle kabul etmiyor. Geçen sene işbankasına ben maaş hesaplarından havale ücreti alınmamasını bile kabul ettiremedim, banka değiştirmek zorunda kaldım, kaldı ki promosyon versin. Veren de zaten yıllık 300-500TL falan gibi tekliflerde bulundu. Bu sene sanıyorum yıllık 1000-1500TL civarında.. Yani öyle 20 bin, 30 bin TL falan gibi rakamlar hiç bir yerde yok.
İşin diğer boyutu ise bu çalışan ile banka arasında olan bir sözleşme değil, işveren ile banka arasında yapılan bir sözleşme. Yani taahhüt ve sorumluluklar işverene ait, çalışana değil! İşveren promosyon alırsa bunun KDV sini, vergisini vs ödüyor. Bir işyerinde ortalama 6ay-1,5 yıl çalışanların olduğu bir sektörde bankaya her ay şu kadar adam için en az şu kadar para yatıracağım demek çalışana bir yükümlülük vermiyor ama işverene veriyor.
Eğer ki bankalar çalışanlara "gel kardeşim, benimle anlaşma yap, taahhüt ve, maaşını 3 yıl benden al" derse, ve anlaşma yaparsa o zaman o kişi bankayla istediği gibi promosyon anlaşması yapabilir, hatta istediği bankayı da seçebilir. Belki de sistem bu şekilde yürüse çok daha sağlıklı olur. O zaman kimse bunun için karşı karşıya gelmez. Ancak bankalar böyle bir anlaşma yapmıyor. Çünkü çalışan 1 sene sonra o işyerinden ayrılıp giderken hesabını da kapatıp gidiyor.
Bence en güzeli devlet bu işe el atıp bankalarla anlaşsın, isteyen istediği bankada maaş hesabı açtırsın, işverenler de o kişinin hesabına maaş yatırsın. Promosyon meselesi falan kalksın.
