huzun yazan:
yönetmelik çıktı ve eskiler rahat olsun ben bundan sonra ruhsat alacak kurumlarla ilgili düşüncemi söyledim.
...
...
kurumların en azından aynı bakanlığın normal gelişim gösteren çocuklara uyguladığı ya da rekabet gereği en iyiyi yapmaya çalışan kurumların standartlarına ulaşması gerektiği düşünceme karşı çıkıyorsunuz? karşı çıkış nedeninizi bilimsel ve eğitsel olarak açıklayın kabul edip etmemek bana kalsın...
Sn. huzun,
1993 yılında bu işe başladım. Geçen Nisan'da 20 yılımız bitti! Bu sürede 5 kez adres değiştirdik. Yaklaşık 16 yıldır bahöeli ve asansörlü müstakil binalarda hizmet veriyoruz.
Bunları söylememin nedeni ne eski yönetmeliğin, ne yenisinin beni etkilemediğini göstermek.
Asansör konusunda hak veriyorum. Engellilerle çalışan bir hizmet kurumunun engellilere yönelik önlemleri de almış olması gerekir. Zaten çok katlı müstakil binalarda asansörsüz çalışmak da çok zor. Ancak 20 yılda kaç kere bahçeye gereksiniminiz oldu derseniz herhalde 2 elin parmaklarını geçmez.
Elbette bahçe olması da iyidir. Ama bizim işimizin pek bağa, bahçeye ayıracak zaman bırakmadığı da ayrı bir gerçek. Açıkcası biz özel bir organizasyon gerektiğinde bunu 3. şahıslara ait mekanları kiralayarak yapmayı tercih ediyoruz. Belki de büyük şehirde, şehir merkezinde olduğumuz için bahçe kullanmaya alışık değilizdir... bilemiyorum.
Ancak... eskisi olsun, yeni açılacak olsun, standartları yükseltmeyi bahçe ve asansöre indirgersek büyük hata yapmış oluruz. Ben, fiziksel mekanı çok güzel, asansörlü, bahçeli vs. olup da içinde doğru dürüst malzeme olmayan, eğitim verilmeyen pek çok yer olduğunu biliyorum. Herkes biliyor. Diğer taraftan, eve özel derse giden bir özel eğitim 3. veya 4. sınıf öğrencisi bizim fatura karşılığı aldığımız ücretten daha fazlasını kazanabiliyor.
Çeşitli defalar ve MEB'e devrolduğumuz günden bu yana söylediğim üzere bu sorunların en önemli müsebbibi kanaatimce ödeme sistemidir. MEB' asli görevi olan düzenleme işinden ziyade para hafiyeliği yapmakla uğraşıyor. Esasen, kurumlar olarak bizim müşterimiz MEB değil, velilerdir. Hizmeti denetleyecek ve seçecek olan da odur. Dolayısıyla en etkin denetleme ve iyileştirme müessesesi hizmeti alan ve parasını kendi ödeyen velidir.
Devletin herkesten aynı hizmeti istediği, aynı asgari ücreti ödediği yerde ne kurumlar daha iyi olmak için kılını kıpırdatır, ne rekabetle uğraşır, ne de bunu yapabilecek imkana sahip olur.
Örneğin, bir veli bana gelip eğitim programı dışında benim çocuğuma bir zahmet otobüse binmeyi öğretebilir misiniz dese, "kusura bakmayın, devlet onun parasını ödemiyor" deyip geçebilirim. Başkalarının yapmadığı şeyleri yapmak için, asansöz koymak için, bahçeli bina bulmak için neden uğraşayım ki? Devlet herkese aynı parayı ödeyip, aynı hizmeti istiyor!
Evet! Sektörümüzde yamuk yumuk iş yapan çok insan olabilir. Ama bir şeyleri düzeltmenin yolu sürekli bunları ileri sürmek veya para açıklarını kapatmak için yama yapmak değil. BAna göre MEB'in Özel Eğitim ve Özel Öğretim mevzuatı hala 30-40 yıl öncesine ait bir zihniyete sahiptir ve günümüze uygun değildir. Güya sürekli güncellenen bu mevzuatta bir gıdım iyileşme yapılması bile mümkün değilken bizim sektörün sistematik sorunlarına düzelme beklemek bana göre çok fazla hayalcilik.
Her şey bir yana; bir cemaat kavgasına inat koca bir "dersaneler" sektörünün dünyada benzeri olmayan bir okula dönüştürme projesine çerez edilmesi buna güzel bir örnektir. Siz, mesela bu düzenleme ile dersane gerçeğinin ortadan kalkacağına, dersane sorununun çözülmüş olacağına inanıyor musunuz? Bana göre bu düzenleme sadece sorun sayısını arttıracak, başka hiç bir amaca hizmet etmeyecek.
Neyse; Ben MEB ile sektörümüzün bir yere varacağı umudunu çok önce yitirdim. Hepimiz akıntıda sürükleniyoruz. O yüzden çoğu kez boşa konuşup kendimizi yoruyoruz.