yoğurtla suyu karıştırıp milli içeceği ayranı icat etmiş bir toplumun fertleri olarak, eğitimde sertifika sistemini ve de yaygın eğitim mezunlarını öne çıkardıysak buna şaşırmamak gerekir! ben burada özel eğitimde nitelik ve nicelik artmalı, bunun yolu da ödenek ve ücretlerin artmasından, daha çok özel eğitim bölümü açılmasından geçer derken bazı arkadaşlar hala özel eğitimciler devlete kaçıyor, ben özel eğitimci çalıştırmam savunması yapıyor. peki soruyorum sizlere açık öğretim mezunları, psikologlar, rehber öğretmenler, sertifikalı öğretmenler de devlete kolay atanabilseler, onlar "hayır efendim bizim atanma istemiyoruz, günde 8 saat çalışıp ayda resmiyette asgari ücrete, gayri resmi üç bin küsura razıyız, hatta kapanma dönemlerinde de aylık 1500 tl ye Allah bereket versin deriz" mi derler? öğretmenlerin bu ortam ve koşullarda devlete atanmak istemleri gayet doğal, bu yalnızca özel eğitime özgü bir durum değil, tüm sektörlerde bu global kriz ortamında herkes tedirgin, kimse önünü göremiyor, hiç bir sektörde gelecek garantisi yok, herkes bireysel kurtuluş yolu olarak devlete yaslanma derdinde. ülkede şu anda düzenli ve görece iyi maaşı devlet çalışanları alıyor. bugün 13 mayıs, 4 gün sonra açılacak mıyız, kapanacak mıyız, aç-kapa mı yapacaklar kimse bilmiyor, meb bir alt yazı geçiyor 17 mayıs günü yapılacak olan toplantıda vs vs vs ... toplantıyı 15 mayısta yapın ne kaybedersiniz, milyonlarca öğrenci, aile, çalışanı neden strese sokuyorsunuz?
sözün özü: devlete kaçana kızmaya hakkımız yok, onların devlete kaçmasını engelleyecek çözümler üretmek gerekir. kiminle???? ben de katılıyorum size...
iyi bayramlar...