Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla

BAŞLIK: İptal

İptal 07 May 2021 23:34 #9

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
esinti yazan:
Sayın hocam açık öğretim mezunu birinin uyduruk niteliksiz sadexe imza atsın diye kurum sahipleri daha ucuza tabiri caiz ise karın tokluğuna çalıştırılan personelle okuma yazma matematik işitme eğitimi verilmesi nekadar doğru karar alınırken sadece kurum sahiplerinin ticari kaygıları yerine özel çocuklarda düşünülse

Kusura bakmayın ama bu işlerden zerre kadar anlamıyorsunuz ve saçma şeyler yazıyorsunuz.

Yahu açık öğretim mezunu kim? Çocuk Gelişimi Bölümü de, Okul Öncesi Öğretmenliği de uygulamalı bilimler...

Bunlar sizin gözünüzdeki gibi tırıvırı bölümler değil, rüştünü ispatlamış ana meslek branşları... Özel Eğitim Öğretmeni Beyin Cerrahı da, Çocuk gelişimci hastanede müstahdem muamelesi yapmanız hem yakışıksız, hem yanlış!

Özel eğitim multidisipliner bir alandır. Yani tek bir meslek alanı değil, birlikte çalışan çeşitli alanları gerektirir. Özel Eğitim Öğretmenleri okul öncesi çocuklarda yeterli donanım ve deneyime sahip olmaz.

Kaldı ki bu insanlara okuldan çıktığı gün hadi özel eğitimci oldun falan denilmiyor. En az 3 yıl deneyim şartı isteniliyor. Biri 4 sene üniversite okumuş, öbürü 4 sene üniversite üstüne 3 yıl alanda çalışmış! Hangisinin deneyimi fazla?

******************

Hadi diyelim ki yazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız... Mevcut koşullarda bile bu sektörün eğitimci ihtiyacı karşılanamıyor. O yapmasın, bu yapmasın deyince peki kim yapacak? "Sen ağa, ben ağa bu lağımı kim kaza" diye bir laf var! Cebinizden piyangodan bir yerden 40-50 bin tane özel eğitimci mi çıkartacaksınız? Bu arada çocuklar eğitim için sıraları gelsin diye evde mi bekleyecekler? Yeterli mezun sayısına ulaşana kadar o çocuklar evlenip çoluk çocuğa karışır.

************

Bu çocukların derslerine sadece özel eğitimciler girer demek zaten BAŞTAN YANLIŞTIR! Bu yanlışı bypass etmek için sertifika gibi garabetler yerine meslek alanlarının geniş tutulması daha doğru bir yaklaşımdır.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Son Düzenleme: 07 May 2021 23:36 yazan barisltd.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: scayking, ozal24, türkiyem ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

İptal 08 May 2021 08:32 #10

  • esinti
  • esinti Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 483
  • Teşekkür Sayısı: 113
  • Başarı: -33
Adı Özel eğitim olan kurumda kac kurum alan mezunu çalıştırıyor çoğu kurum ucuz iş gücü bilimselşkten uzak uyduruk sertifikalar açık öğretim mezunları çalıştırıyor karın tokluğuna

Senelerdir aynı terane yeterli alan mezunu yok sizlerin cebi dolsun yetki karın tokluğuna çalışsın personel
Kurumlar dönmüş kreşe hangi kurum adamakıllı bu işi yapıyor

Çok nadir
Nadir olan sayın TARTANC - GARİP ÇOK nadir

Esas merak ettiğinize gelelim İcmal yattı mı
Mayıs ayında fatura kesebilecekmiyiz
Sertifika a. Lackmı 2 yıı
Llıklar müdür olacak mı
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: rassmuss

İptal 08 May 2021 15:12 #11

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
barisltd yazan:
esinti yazan:
Sayın hocam açık öğretim mezunu birinin uyduruk niteliksiz sadexe imza atsın diye kurum sahipleri daha ucuza tabiri caiz ise karın tokluğuna çalıştırılan personelle okuma yazma matematik işitme eğitimi verilmesi nekadar doğru karar alınırken sadece kurum sahiplerinin ticari kaygıları yerine özel çocuklarda düşünülse

Kusura bakmayın ama bu işlerden zerre kadar anlamıyorsunuz ve saçma şeyler yazıyorsunuz.

Yahu açık öğretim mezunu kim? Çocuk Gelişimi Bölümü de, Okul Öncesi Öğretmenliği de uygulamalı bilimler...

Bunlar sizin gözünüzdeki gibi tırıvırı bölümler değil, rüştünü ispatlamış ana meslek branşları... Özel Eğitim Öğretmeni Beyin Cerrahı da, Çocuk gelişimci hastanede müstahdem muamelesi yapmanız hem yakışıksız, hem yanlış!

Özel eğitim multidisipliner bir alandır. Yani tek bir meslek alanı değil, birlikte çalışan çeşitli alanları gerektirir. Özel Eğitim Öğretmenleri okul öncesi çocuklarda yeterli donanım ve deneyime sahip olmaz.

Kaldı ki bu insanlara okuldan çıktığı gün hadi özel eğitimci oldun falan denilmiyor. En az 3 yıl deneyim şartı isteniliyor. Biri 4 sene üniversite okumuş, öbürü 4 sene üniversite üstüne 3 yıl alanda çalışmış! Hangisinin deneyimi fazla?

******************

Hadi diyelim ki yazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız... Mevcut koşullarda bile bu sektörün eğitimci ihtiyacı karşılanamıyor. O yapmasın, bu yapmasın deyince peki kim yapacak? "Sen ağa, ben ağa bu lağımı kim kaza" diye bir laf var! Cebinizden piyangodan bir yerden 40-50 bin tane özel eğitimci mi çıkartacaksınız? Bu arada çocuklar eğitim için sıraları gelsin diye evde mi bekleyecekler? Yeterli mezun sayısına ulaşana kadar o çocuklar evlenip çoluk çocuğa karışır.

************

Bu çocukların derslerine sadece özel eğitimciler girer demek zaten BAŞTAN YANLIŞTIR! Bu yanlışı bypass etmek için sertifika gibi garabetler yerine meslek alanlarının geniş tutulması daha doğru bir yaklaşımdır.

sayın barış, size katılamıyorum. tüm bunlar dönemsel. hatırlarsınız 80'li, 90'lı yıllarda başta odtü mezunları olmak üzere çoğu üniversite mezunu devlet memuru olmak istemezdi, devlet memurluğu küçümsenirdi (bana sakın hacettepe tıp örneği vermeyin, biliyorsunuz askeriye, tıbbiye ve mülkiye devlet içindir). Özel eğitimin yaygınlaşmaya başladığı 90'lı yıllardan itibaren de özel eğitim merkezlerinde özel eğitim alan mezunları çoğunluktaydı. Ne zaman özel eğitimde meb yaygın eğitim mezunları da dahil herkesi öğretmen olarak atamaya başladı, o zaman çöküş başladı. Bİr de buna ödeneklerin enflasyon karşısında erimesi, kurumların bu duruma tepki göstermek yerine az ödenekle çok para kazanma hırsı, sertifikalıların asgari ücrete razı gelmesi, kurum sahiplerinin nitelik yerine ucuzu tercih etmeleri gibi nedenler eklenince doğal olarak alan mezunları az iş görece daha iyi maaş düşüncesiyle devlet kurumlarını tercih etmeye başladılar.
"O yapmayacak, bu yapmayacak, kim yapacak" sorunuza gelince, konuyla ilgili stk'lar, aileler, dernekler, federasyonlar bir platform oluşturup bakanla görüşmeli. Aslında kaynak var ama boşa akan bir kaynak! 3 yıllık bir plan yapılmalı, bu 3 yılda naylon fatura gibi israflar sıfırlanıp, özel eğitim ödeneklerinde ab standartları getirilmeli, daha çok bilimsel eğitim, daha yüksek ücret , daha çok özel eğitim bölümü ve nitelikli eğitim personeli ilkesiyle yeniden yapılanmayla gidilmeli.
Gerisi laf-ı güzaf!
Not : son yıllarda herkes kapağı devlete atma derdinde ülkedeki genel ekonomik sıkıntıya bağlı olarak, o ayrı bir tartışma konusu...
Son Düzenleme: 08 May 2021 16:04 yazan garip.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: rassmuss

İptal 08 May 2021 23:00 #12

  • snowprensi
  • snowprensi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Değerli büyüklerim ENGELsizsiniz
  • Gönderiler: 27
  • Teşekkür Sayısı: 20
  • Başarı: 0
Özel Eğitim ekip çalışmasıdır. Alancı falancı filancı tartışmaları yıllardır varolsada her zaman için işin mutfağı önemlidir. Bir ekip çalışmasıdır ve bu ekipteki herkes kıymetlidir. Bu düşünce ben ve benim gibi eğitimciler için geçerlidir. Sözde kurumlar içinse bu ayrımlar tamamen para ve maaş ayrımından başka birşey değildir. Kurumlar artık çalışanına eleman gözüyle bakmayı bırakmadıkları sürece bu ayrım ve sürekli eğitimci arayışları devam edecektir.
Değerli büyüklerim ENGELsizsiniz

Benim işim hergün iğneyle kuyu kazmak
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

İptal 09 May 2021 04:35 #13

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
garip yazan:
Özel eğitimin yaygınlaşmaya başladığı 90'lı yıllardan itibaren de özel eğitim merkezlerinde özel eğitim alan mezunları çoğunluktaydı. Ne zaman özel eğitimde meb yaygın eğitim mezunları da dahil herkesi öğretmen olarak atamaya başladı,

Sayın garip,

Siz ne zamandır bu işin içindesiniz bilmiyorum ama ben 88 yılından beri fiilen, 93 yılından beri kurum sahibi olarak içindeyim. 95 yılına kadar Özel Eğitimci diye bir meslek bile görmedim.

Bahsettiğiniz yıllarda bu sektörde Fizyoterapistler, Çocuk Gelişimciler, Psikologlar ve eski adı EPH (Eğitimde psikolojik hizmetler), yeni adıyla PDR'ciler vardı. Sonrasında Sosyal Çalışmacılar geldi. O yıllarda değil kurum sahibi özel eğitimci, özel sektörde çalışan özel eğitim öğretmeni bile bulamazdınız. Çünkü çok sınırlı sayıda mezun olan özel eğitimcilerin neredeyse tamamı özel alt sınıf öğretmeni oluyordu.

Bu sektörde ilk özel eğitimcileri istihdam eden benim ve SHÇEK'den çalışma onayı almak bile problem olmuştu. Ne zaman ki 2005'den sonra kurumlar MEB'e devredildi ondan sonra özel eğitimciler (hatta eski adıyla Zihin Engelliler Öğretmenleri) yıldız oldu.

Kusura bakmazsanız pek çok üniversitenin bölüm kurucuları, hocaları bile Çocuk Gelişimi mezunudur.

Bunları bir tarafa bırakırsak, ben çeşitli ülkelerin uygulamalarını da görmüş biriyim. Hiç bir yerde bu alanda tek meslek grubu çalışmaz. Pedagog'dan psikolog'una, odyologdan konuşma terapistine, iş uğraşı terapistine kadar pek çok meslek grubu çalışır. Hatta aşırı bir örnek olacak ama Çocuk Gelişimi master'ı yapmış muhasebeci eğitimci bile gördüm.

İşin pratik yanına gelecek olursak kimsenin elinde sihirli değnek yok. MEB bugün planlama değişikliğine gitse yeterli yetişmiş personelin oluşması en az 7-8 yıl sürer. STK'lar falan bu işleri çözemez. MEB gibi hantal bir kurumun çözmesi ise -bana göre- neredeyse imkansızdır. Eldeki mevcut kaynakları 300 bini aşmış çocuk kitlesine hizmet vermesi de imkansızdır. Öyle bir imkan olsa zaten devlet kendi okullarında branş öğretmenlerini tutup bu çocuklara ders verdirmezdi.

*******************

Ben unumu eleyip, eleğimi asma noktasındayım. Bundan sonra sektörde o olmuş, bu olmuş artık benim derdim değil. Benim her alandan her türlü donanıma sahip eğitimcim zaten var. Sadece bunca yıldır gördüğüm, yaşadığım deneyimi paylaşıyorum. Yanlış temel üstüne sağlam bina inşa edilmez. Eğitim hayatı boyunca bebek görmemiş öğretmen bu işi yapsın diyorsanız bana göre bu yanlıştır. TAmamen okul müfredatına göre yetiştirilmiş öğretmen yapsın diyorsanız bana göre yanlıştır. Bunların hiç birini finansal kaygılarla söylemiyorum çünkü böyle bir arayış içinde değilim. Ancak bu mantık ve zihniyet bugün herkesi uyduruk sertifika programlarına mahkum etmiştir. E ne demişler... kendi düşen ağlamaz.

Hiç kimse bulunmaz hint kumaşı değildir. Doğanın kuralı; her boşluk bir şekilde doldurulur. Eğer siz temiz suyla veya toprakla doldurmazsanız gelip orayı balçık da doldurabilir. Ben pragmatik bir insanım. Hayaller veya ideallerle değil, gerçeklerle ilgilenirim. Şimdi de diyorum ki, MEB herkesi sürüklediği bu çıkmazın çözümünü kendi bulsun. Bugüne kadar yetki verdikleri bu kadar insan ne olacak çaresini düşünsün. Bir 20 saat abukluğunun kaç psikologu işinden ettiğini acaba oturup düşünen olmuş mudur onu da başkaları düşünsün.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Son Düzenleme: 09 May 2021 04:36 yazan barisltd.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

İptal 09 May 2021 14:42 #14

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
sayın barış, çok dar perspektiften bakıyorsunuz. teoride 1987 pratikte 2000 yılından bu yana özel eğitimi öğrenci ve çalışan olarak takip ediyorum. gazi üniversitesi özel eğitim bölümü kuruluşu 1953, ankara üni. özel eğitim bölümü kuruluşu 1965 (mithat enç), anadolu üniversitesi 1982... ülkemizde mithat enç önderliğinde özel eğitim bölümlerinin açılması bir devrimdir. sizin 95 yılına kadar özel eğitimci diye bir meslek elemanı görmemeniz sizin eksikliğiniz. Elbette özel eğitim moda deyimle multidisipliner bir alandır ama özel eğitimcilerin başat olması gereken alan devletin yanlış politika ve planlamaları sonucunda özel eğitimcileri dışında herkesin at koşturduğu bir sektör haline gelmiştir. 1. yanlış özel eğitim sosyal hizmetlere verilmesiydi. shçek döneminde sektör meslek şövenisti sosyal çalışmacıların hegomanyası altındaydı, o zamanlar tek fakülte olan hacettepe shyo'dan mezun olanlardan devlete atanamayanların özel eğitim kurumlarında işi hazırdı. denetleyen sosyal çalışmacı olunca kurumlar da başta müdür olmak üzere eğitim kurumlarını bu meslek grubundan denetleyicilerin okul arkadaşlarıyla doldurmakta sakınca görmüyorlardı. o dönem psikologlar da revaçtaydı, bilinçsiz aileler psikoloğu tıp doktoru zannettiği için çocuklarının da ille de psikologla çalışmasını istiyorlardı. çocuk gelişimciler alanın olmazsa olmazıydı, ordunun küçük rütbelileri gibiydiler. Her işe onlar koşar, tüm yük onlardadır, 20 yaşından 60 yaşına kadar yalnızca bireysel eğitim vermekle yükümüdürler. ankara'da 80'ler sonunda ilk tanıştığım kurum hala daha övgüyle söz ettiğim bahçelievlerde yalnızca otizmli çocuklarla çalışan ortakların patron değil eğitim emekçisi olduğu, her birinin uzmanlığı ve doktorası, otizm alanında kitapları olan akademisyenlerden oluşan bir kurumdu... o günlerden bu günlere her türlü 3 ileri 1 gerilere, patinajlara, devletin en hassas alan olan özel özel eğitimi aylık 1000 TL civarında ödemeyle kendi kaderine terk etmesine tanık oldum.
sonuçta özel eğitim, (bugün kaliteye önem veren kurumların yaptığı gibi) önceliğin alan mezunu özel eğitimcilere verilmesi koşuluyla, psikolog, çocuk gelişimci, okul öncesi öğretmeni, beden eğitim öğretmeni, müzik öğretmeni, konuşma terapisti, ergoterapist gibi mesleklerin bir araya gelmesi ve kaliteli eğitim ilkesiyle olmalıdır. , "özel eğitimciler dışarı, sertifika ve açık öğretim mezunları içeri" mantığıyla değil. bu tartışma sürer gider, bir gün ankara'ya geldiğimde sizinle bu konuları yüz yüze tartışmak isterim, saygılarımla...
not: özel eğitim mezunu değilim.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

İptal 09 May 2021 23:14 #15

  • selim80
  • selim80 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 106
  • Teşekkür Sayısı: 66
  • Başarı: 1
bazı insanların varlık sebebi muhalif olmak galiba. başka türlü huzur bulamıyorlar.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

İptal 10 May 2021 01:54 #16

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
garip yazan:
sayın barış, çok dar perspektiften bakıyorsunuz. .

Valla ben artık bir yerden bakmıyorum. Çok da umurumda değil.Herhalde sertifika işi yanlıştır diye zamanında en fazla bağıranlardan biriyim. Bir ara PDR'cilerin, sonrasında Özel eğitimcilerin bu alanı domine etmeye kalkmasının yanlış olduğunu da defalarca dile getirdim. Sonuçta bu işten zarar görenler kendileri oldu. Felsefe mezunlarını PDR'ci, sınıf öğretmenlerini özel eğitimci yaptılar.

Ha, artık ne yaptıklarıyla çok ilgilenmiyorum. Su ne tarafa akarsa ben de oraya giderim.

Bahsettiğiniz kurum sanırım Uyum... Çok iyi bilirim. Aynı jenerasyonun kurumlarıyız. Zaten o zaman 3-5 kurum vardı.

"Eski" özel eğitim bölümleri hakkında fazla yoğrum yapmak istemiyorum. Muhakkak büyük katkıları olmuştur. Ancak ders kitaplarında engellileri "gerizekalılar vs. diye tasnif edecek, sadece ödüllendirme ve cezalandırma üzerine kurulu davranış modelini kullanacak kadar gerilerde kaldığına hiç şahit oldunuz mu bilmiyorum. TTK nin özel eğitim programları bile bir kaç kurumun hazırlayıp verdiği programlardı.

Neyse... bu konuyu fazla uzatmak istemiyorum. Her koyun kendi bacağından asılır. Eğitimci değilim ve başka meslek gruplarını savunmak veya yermek bana düşmez.

Çay kahve içmeye elbette beklerim. Tabi o zamana kadar bu sektörde kalırsam. :)

Not: Eskiden kurumların SHÇEK'de olmasının nedeni de MEB'in zerre altyapısı olmamasındandır. Ruhsatı veren shçek, bütçe talimatını hazırlayan Sağlık Bakanlığı, parayı ödeyen Maliye idi. 2005'den sonra MEB'e devrolduğumuzda 2 sene ne kadar sancılı bir süreç yaşandığını unutmamışsınızdır herhalde. Çünkü hiç bir altyapıları, hazırlıkları yoktu. Yönetmelik bile yoktu.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.411 saniye
Sistem Kunena Forum