Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: SİSTEME ALTERNATİF

SİSTEME ALTERNATİF 20 Mar 2015 15:21 #33

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
Demek ki platin üyelere kapalı ama altın üyelere açık bir sayfa bu :)

:)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: barisltd

SİSTEME ALTERNATİF 20 Mar 2015 16:17 #34

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3652
  • Teşekkür Sayısı: 2866
  • Başarı: 54
Sayın ares;

Fikrimi sormuşunuz.O yüzden önerinizle ilgili yazmam gerektiğini düşündüm. Ve eyleme geçtim:)

Önerinizin geçerli olabilmesi çok zor gibi.

Öncelikle sınıflamayı kim yapacak ?

Koyduğunuz kriteler, gerçekçi değil.

Hiç bir şey bilmeyen alan mezunu o kadar çok gördüm k! Genelde devlete atanmayı tercih ediyorlar.

Gelişim ve ilerleme raporunu kim oluşturacak?

Kurumların önemli bir kısmı nasıl çalışıyor ? Bilimsel mi? Bilerek mi?

Ticaret adına eğitim veren o kadar çok ki...

Bu sistemde, bu ücretlerle nitelik beklemek,gerçek anlamda nitelik beklemek çok çok zor.

Pansiyon parası dahi verilmezken, Herşey dahil Hilton kalitesinde hizmet beklemek saçmalıktır.

Sağlıcakla...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: egemenege

SİSTEME ALTERNATİF 20 Mar 2015 18:06 #35

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
experr yazan:
barisltd yazan:
Benim velilerimin %99'u ve yardım, ne maaş, ne bez parası, ne başka bir şey almıyor. Onlar ne olacak? :) :)

Bir şey önerdiğinizde sadece belli bir kesimi değil, herkesi kapsayacak nitelikte olmalı. Kaldı ki, bir hakkın kullanımını başka haklarının kullanımına endekslemek doğru bir yöntem değildir.

İki hakkında birbirine bağlantısının sonucunda öğrenci için ayrı ayrı faydalar sağlanıyorsa neden endekslemek doğru olmasın onu anlayamıyorum.. Zincirleme bir iyilikten bahsediyoruz..

Sorumu yanıtlamamışsınız ki!

Bu tür haklardan yararlanmayanlar ne olacak demiştim. Belli bir kesime uyacak çözüm diğer kesimde işe yaramıyor. :)
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 20 Mar 2015 20:57 #36

  • sevgiisigi
  • sevgiisigi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 139
  • Teşekkür Sayısı: 48
  • Başarı: -1
Öncelikle herkese sunmuş oldukları görüş, eleştiri, tavsiye ve önerileri için teşekkür ederim.

Eleştiri getiren arkadaşlarıma cevap vermeden önce kendilerine bazı hatırlatmalarda bulunmak isterim.

Bir kere ortada üç bey ay sonra uygulanacak ve bu çerçevede bizlerden sistem önermemizi bekleyen henüz proje halinde hayata geçirilmesi düşünülen bir Özel Eğitim Hizmet planı yok.

Aksine tam 9 yıldır artık neresinden tutarsanız elinizde kalan ve bugün yüz binlerce çocuğun hizmet aldığı, iki bine yakın kurum ve kırk bin çalışanın olduğu ve adeta bir sektör haline gelmiş sorunlu bir sistem içinde çırpınıp duruyoruz.

Bir diğer hatırlatmak istediğim konu da ülkemizin ve insanımızın ekonomik, coğrafi ve sosyal koşullarıdır.
Bu iki temel noktadan hareketle mevcut verimsiz sisteme alternatif hazırladım.Yani önce ISLAH sonra İHYA.
Ancak özel eğitime yeni başlanacakken yapılabilecek eleştiri, değerlendirme ve fikir alışverişleri, artık ateşin bacayı sardığı şu günlerde bizi entelektüel tartışmalardan öteye götürmez.

Sayın barışltd,
Siz her ne kadar bazı tespitlerime katılarak bazı fikirlerime katılmadığınızı belirtmiş iseniz bile ben maalesef yazdıklarınızın hiç birine katılmıyorum. Sizinle ayrışmamızın iki temel nedeni var.

İlki, sunduğum öneriyi bir bütün olarak yeterince iyi değerlendirememiş olmanız.

İkincisi ise benim önce ISLAH etmekten hareketle bir yapının IHYASINA ulaşmaya dayalı düşünceme karşılık sizin sanki ortada kangren olmuş bir yapının değil de her şeyi kuşatıp kavramış bir yapının İHYASINa yönelik düşüncelerinizdir. Yani ben önce ISLAH sonra IHYA derken siz sadece ihyadan bahsediyorsunuz.

Buradan devam edersek; Çözüm yoluna ulaşılamaz fikrinize katılmıyorum. Bir defa bakanlığı önce en kolay yol olan sistemin ıslahına sonra ihyasına teşvik etmeliyiz. Sunduğum sistem alternatifi de nihayet bunu hedeflemektedir. Bunuda belirtmiştim.

Önerdiğim sisteme melez hatta başka isimlerde verebilirsiniz. Sakıncası yok. Bu hali ile Zenci hale gelmiş bir yapıya melez sistem önermenin de bir sakıncası yok. Önemli olan çözümdür.

Çocuğun bir kurumdan mücbir bir neden olmaksızın ancak rapor geçerlilik süresiyle sınırlı olmak koşulu ile ayrılamamasını önermeme gelince.

Bunu da eğitimin en temel ilkesi olan istikrar için ve raporun geçerlilik süresince önerdim. Kaldı ki şikayet mekanızması olarak Rehberlik merkezini adres gösterdim. Bir çocuk velisi olarak memnun olmadığım bir kuruma devam etmek ister misiniz diye sorarak bu eleştirinizi gerekçelendirmek istemişsiniz.Buna da katılmıyorum.

O hizmetin bedelini devlet ödediği için sorunu yine devletin belirlediği mekanizma olan eğitiminden memnun olmadığım kurum ve rehberlik merkezi ile çözülmesi kararına saygı gösterirdim. Devlet okullarında da olan budur. Kaldı ki bir de çocuğu kabul edilebilir gerekçeler olmadan kurum değiştirmek suretiyle mağdur eden veli ne olacak?

Bu mevcut yapı ile toplam bir verimsizlik içinde istikrardan uzak olduğu için kaliteli bir eğitim alamayan çocukların sayısı mı daha çoktur yoksa önerdiğim sistemle ıslah edildikten sonra ortaya çıkabilecek ve beni örnek göstererek oluşacak sorunların sayısı mı daha fazladır? Mevcut durumda sıkıntı içinde olan çocukların sayısı kesinlikle mukayese edilemeyecek kadar fazladır. Kaldı ki sistemde artık rehberlik merkezlerinin olması gereken sorumluluklarına da atıfta bulunmuştum. Dahası bunlar Allah kelamı değil şartlar değiştikçe bakanlığında değiştirebileceği ya da kaldırabileceği şeylerdir.

Bir çocuğun eğitim hakkının başka bir çocuğa kullandırılmasını etik bulmadığınızı belirtmişsiniz.

Bunu da tıpkı diğer konular gibi mevcut sistemin sıkıntıları çerçevesinden değil de ideallerle izah edilebilecek bir yaklaşımdan hareketle belirtmişsiniz. Anımsadığım kadarıyla geçenlerde bir öneriniz olmuştu ve devlet veliye ödeme yapsın velide bize ödeme yapsın demiştiniz.

Şimdi benim idealim olmadığı halde çözüm olarak sunduğum öneriyi etik dışı bulurken muradınızın o olmadığını bildiğim ancak bir çok insanı etiği geçin ahlaksızlığa varacak uygulamalara sevk edebilecek öneriniz le nasıl bir çözüme varacağız?

Kaldı ki ortada sektörün en büyük sıkıntısı olan uzun yaz tatilinde çekilen sıkıntıları da düşünerek gelen çocuk gelmeyerek atıl durumda kalan hakkı kullansın ve kurumlarda zarar etmesin dedim. Sonra bir hak kaybının ve dolayısı ile etik olmayan bir şeyin söz konusu olması için geldiği halde çocuğun eğitime alınmamış olması gerekir.

Değerli arkadaşlar,

Burada ideallerimden hareketle bir öneride bulunmadım sizlere. Aksine içinde bulunduğumuz bizim ve hatta bakanlığın bile enerjisini tüketen bir soruna ancak mevcut şartlar ve imkanlar dahilinde bir öneri sunarak katkı sağlamaya çalıştım. Bu nedenle önce sistemin ıslahı sonra ihyası konuşulur.

Bir daha ki yazımda önerdiğim sistemin ihya konusunda bize sağlayacağı imkanlardan bahsedeceğim.

Saygılarımla
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 20 Mar 2015 21:10 #37

  • sevgiisigi
  • sevgiisigi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 139
  • Teşekkür Sayısı: 48
  • Başarı: -1
Sayın egemenege,

Çocuğun kurum değiştirmesini sınırlayan maddeyi bir kenara koyarsak sorumluluk ve eleştiri konusunda farklı düşünmüyoruz. Bu sorunun en büyük sorumlusu ifade etmeye çalıştığım gibi Bakanlıktır.

Çünkü sistemi o kurmuştur. Hatta bizim bile bir araya gelip soruna çözüm üretmemize engel özünde bana dokunmayan yılan bin yaşasın durumundaki sektör gerçeği de mevcut sistemden kaynaklanıyor. Daha ne diyeyim :)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

SİSTEME ALTERNATİF 20 Mar 2015 21:59 #38

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Sn. sevgiisigi,

Eleştirileriniz için teşekkkürler. Ancak açıklamalarınız beni tatmin etmedi demek zorundayım.
sevgiisigi yazan:
İkincisi ise benim önce ISLAH etmekten hareketle bir yapının IHYASINA ulaşmaya dayalı düşünceme karşılık sizin sanki ortada kangren olmuş bir yapının değil de her şeyi kuşatıp kavramış bir yapının İHYASINa yönelik düşüncelerinizdir. Yani ben önce ISLAH sonra IHYA derken siz sadece ihyadan bahsediyorsunuz.

Şimdi kangren olmuş bir kolda parmakları kurtarmaya çalışmazsınız. Kolu kökünden kesip atarsınız. Ben mevcut sistemin ıslahı olacağını düşünmüyorum. Çünkü mevcut sistem diye bir şey yok!

Nedir elimizde olan? 2006 yılında MEB tarafından son dakikada çalakalem hazırlanıp yayınlanan bir ödeme talimatnamesi ve sürekli onun üstüne eklemeler ve değişikliklerle inşa edilen bir yapı...

Daha temelinden bozuk başlanılmış bir yapının ıslahı olur mu?

Mevcut yapı eğitime, öğretime, bilime, verime falan değil, tümüyle ödemelere endekslidir. Sizin önerdiğiniz tüm ISLAH çözümleri de mevcut çerçeve içerisindedir. Yani yine ödemelere endekslidir.

Peki aradığımız çözüm gerçekten bu mu?

ISLAH'dan sonra İHYA'dan bahsetmişsiniz. Gerçekten bir ihya talebi varsa, bozuk yapının ıslahıyla falan olmaz. Dayanıksız binayı ıslah edeceğim diye uğraşmazsınız. Yıkar yerine yenisini yaparsınız. Benim söylediğim şey de budur. İşin içinde paranın olmadığı bir yapı inşa edilip, parasal kısmı buna uydurulmalıdır.
sevgiisigi yazan:
Çocuğun bir kurumdan mücbir bir neden olmaksızın ancak rapor geçerlilik süresiyle sınırlı olmak koşulu ile ayrılamamasını önermeme gelince.

Bunu da eğitimin en temel ilkesi olan istikrar için ve raporun geçerlilik süresince önerdim. Kaldı ki şikayet mekanızması olarak Rehberlik merkezini adres gösterdim. Bir çocuk velisi olarak memnun olmadığım bir kuruma devam etmek ister misiniz diye sorarak bu eleştirinizi gerekçelendirmek istemişsiniz.Buna da katılmıyorum.

O hizmetin bedelini devlet ödediği için sorunu yine devletin belirlediği mekanizma olan eğitiminden memnun olmadığım kurum ve rehberlik merkezi ile çözülmesi kararına saygı gösterirdim. Devlet okullarında da olan budur. Kaldı ki bir de çocuğu kabul edilebilir gerekçeler olmadan kurum değiştirmek suretiyle mağdur eden veli ne olacak?

Kısa bir yanıt vereyim. BİZ DEVLET OKULU DEĞİLİZ!

Ben bir veli olsaydım söylediğiniz gerekçeleri kesinlikle kabul etmezdim. Kurum mağdur olmasın diye çocuk mu mağdur olsun? Bir veli bir kuruma başlamadan onun hakkında yeterli kanaate sahip değildir. Bir kaç ay içinde olumsuz bir kanaat edinirse de çocuğunu başka kuruma götürmek sonuna kadar hakkıdır.

Bu kararı RAM'a bırakma düşüncenize ise ancak gülümsüyorum. :) Ne demek istediğim anlaşılmıştır herhalde.
sevgiisigi yazan:
Bu mevcut yapı ile toplam bir verimsizlik içinde istikrardan uzak olduğu için kaliteli bir eğitim alamayan çocukların sayısı mı daha çoktur yoksa önerdiğim sistemle ıslah edildikten sonra ortaya çıkabilecek ve beni örnek göstererek oluşacak sorunların sayısı mı daha fazladır?

Her yeni uygulama beraberinde yeni sorunlar getirir. Sizin önerileriniz radikal bir çözümden ziyade "ödemeye esas" düzenlemeler olduğu için kaçınılmaz olarak kendi sorunlarını beraberinde getirecektir. Bu sorunlar nelerdir derseniz bir kaçını konuştuk ama neler götürüp neler getireceğini hiç birimiz bilemeyiz, sadece tahmin edebiliriz.
sevgiisigi yazan:
Dahası bunlar Allah kelamı değil şartlar değiştikçe bakanlığında değiştirebileceği ya da kaldırabileceği şeylerdir.

Şu ana kadar yaşadığımız deneyimler bakanlığın hiç bir olumsuzluğu düzeltici eylemde bulunmadığı gibi, sürekli eski sorunların üstüne yenilerini inşaa ettiği yönündedir. Bundan sonra farklı olacağını nasıl umabiliriz ki? Hayatın olağan akışına uygun değil.
sevgiisigi yazan:
Bir çocuğun eğitim hakkının başka bir çocuğa kullandırılmasını etik bulmadığınızı belirtmişsiniz.

Bunu da tıpkı diğer konular gibi mevcut sistemin sıkıntıları çerçevesinden değil de ideallerle izah edilebilecek bir yaklaşımdan hareketle belirtmişsiniz. Anımsadığım kadarıyla geçenlerde bir öneriniz olmuştu ve devlet veliye ödeme yapsın velide bize ödeme yapsın demiştiniz.

Şimdi benim idealim olmadığı halde çözüm olarak sunduğum öneriyi etik dışı bulurken muradınızın o olmadığını bildiğim ancak bir çok insanı etiği geçin ahlaksızlığa varacak uygulamalara sevk edebilecek öneriniz le nasıl bir çözüme varacağız?

Sorun şu ki; velinin etik dışı davranışı veya ahlaksızlığı bizim sorunumuz değildir. Biz dünyayı düzeltemeyiz. Kendimizi düzeltmemiz yeterlidir. Biz işimizi düzgün yapıp, veliden paramızı aldığımız sürece velinin devletin verdiği parayla ne yaptığı devletin sorunudur.

Bir çocuğun eksik eğitiminin başka çocuklara kullandırılması ise, teknik zorluklarını bir tarafa bırakırsak fazlasıyla suistimale açıktır. Diyelim ki, bu ay bir çocuktan 4 seansım arttı. Ben bunu kime kullandıracağım, nasıl seçeceğim? Ücretsiz öğrencilere yaptığım gibi laf olsun, torba dolsun diye rasgele birini mi bulacağım? Yoksa MEB bunun için bir yönetmelik yayınlayacak da biz o kriterlere uyan çocukları mı tespit etmeye çalışacağız?

Diyelim ki bağışıklık sistemi zayıf bir çocuk çok sık hastalanıyor. O veliye "kusura bakmayın, sisin seanslar yangı gülüm keten helva" mı diyeceğiz?
sevgiisigi yazan:
Kaldı ki ortada sektörün en büyük sıkıntısı olan uzun yaz tatilinde çekilen sıkıntıları da düşünerek gelen çocuk gelmeyerek atıl durumda kalan hakkı kullansın ve kurumlarda zarar etmesin dedim.

Yaz tatili için mevcut sistemde karmaşık arayışlara gerek yok. 96+48 seans en az 10 ayda tamamlanır dersiniz olur biter. Bana kalsa seansları sınırlamaya da gerek yok. Mevcut yapıda MEB 96+48 seansı 3 ayda verebilirsiniz dese bile yapabilecek kurum çıkacağından şüpheliyim.
sevgiisigi yazan:
Burada ideallerimden hareketle bir öneride bulunmadım sizlere. .... Bu nedenle önce sistemin ıslahı sonra ihyası konuşulur.

Bunların idealleriniz olmadığının elbette farkındayım. Ama siz her ne kadar "sistemin bütününü anlayamamışsınız" eleştirisinde bulunmuş olsanız da benim temel eleştirim sizin sisteminizin gerek bir bütün olarak, gerekse parça parça SADECE ödemeler bağlamında ele alınmış olmasınadır.

Eh, bazı konularda ıslah yapılamaz mı? Elbette yapılır, yapılabilir. Ama bunların hiç biri kelle başına şu kadar para denetimini ortadan kaldırmayacağı gibi, hizmet kalitesine veya eğitimin verimliliğine (kurumların verimliliği değil) fayda sağlamaz.

Dile getirdiğim konular "hayaller, idealler veya ütopya" değildir. Sadece mentalite değişikliği gerektirir. Sonrası zaten çorap söküğü gibi gelir.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: ozal24, AliGalipDursen, ozeltercih ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

SİSTEME ALTERNATİF 21 Mar 2015 00:13 #39

  • egemenege
  • egemenege Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 482
  • Teşekkür Sayısı: 380
  • Başarı: 4
sayın experr;

bakın öncelikle önerdiğiniz şeyin olması zaten hukuken mümkün değil.

başka bir bakanlığın, anayasal, yasal ödevleri nedeniyle yaptığı ödemeler ile yine başka bir bakanlığın başka hizmetlerden kaynaklanan yaptığı ödemeler hakkında; bambaşka bakanlığın, bambaşka bir hizmet adına tasarrufta bulunması pek mümkün değildir... burada ki mesele yasalar değişsin meselesi değildir. yasaların bu şekilde çıkmasının makul nedenleri olduğu içindir...

teşbihte hata olmaz; siz kiranızı telekoma ödüyor musunuz, yada telefon faturanızı ev sahibinize... yada telekom faturanızı ödemediğiniz için ev sahibiniz sizi evden çıkarıyor mu, veya kiranızı ödemediğinizde telokom telefonunuzu yada internetinizi kesiyor mu?

başka alanlar, başka hizmetler...

ikinci olarak uygulanması imkansız bir şeyden bahsediyorsunuz; öncelikle bahsettiğiniz (20022 sayılı yasa gereği maaşlar, bakım ücretleri vb) ödemelerden yararlanan kaç kişi kurumlara kayıtlı, bu dağılım kurumlara göre nasıl vb. oldukça karmaşık bir mesele. sayın barışltd yazmış bu ödemelerden yararlanmayan kişilerin "cezası" ne olacak?

hadi ütopiklik ile suçladığınız gibi kabul edelim; herkes bu ödemelerden yararlanıyor diyelim; ÖERM lerine devlet okullarında olduğu gibi; zorunlu eğitim gibi bir kayıt zorunluluğu mu var?

bakın daha ilginç bir şey söyleyeyim; örnek verdiğiniz veli tipolojisinin çoğunluğu, "devamsızlık yaptığımda para kesiliyor; ya kaydımı tam aldırayım yada hiç kayıt yaptırmayayım" fikrini tercih edebilir. kanımca bu maaş meselesini gündeme getiren arkadaşlar bu tipolojideki velilerin ilk reflekslerinin nasıl olacağını pek tahmin etmiyor...

bence bu tür bir nevi ceza gibi görünen tedbirler; genelikle yarardan çok zarar getirir... sistemin her yeri bozuk ve bu şekilde yamalar ile sorunu çözmek pek mümkün değil...

kaldı ki bir yama yapacaksanız; birilerine ceza gibi yaptırımları uygulamak önerileri yerine; ödül merkezli önerileri koysanız... yani devamsızlık nedeniyle alınacak bir "önlem" varsa bile; bunu hem aileleri hemde kurumları burada yazamayacağım çoklukta ve çeşitlilikte teşvik yöntemleri ile yapmak bana daha doğru geliyor...
Son Düzenleme: 21 Mar 2015 00:19 yazan egemenege. Sebep: imla
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: barisltd, AliGalipDursen

SİSTEME ALTERNATİF 21 Mar 2015 02:27 #40

  • sevgiisigi
  • sevgiisigi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 139
  • Teşekkür Sayısı: 48
  • Başarı: -1
Sayın barışltd

Bir kere sizin önce sergilemiş olduğunuz tutarsızlık hakkında bir karar vermeniz gerekiyor.

Kendi başlattığınız DAMAR TANIMASIZ DENETİM NASIL? Konu başlığında çözüm önerileri sunup hatta sizden başka arkadaşlarında çözüm önerilerinin olabileceğini söylüyor ve çok geçmeden bu kez benim başlattığım konu başlığında;

Çözüm yolu ulaşılabir mi? diye sorup sonra bence değil diyorsunuz. Çözümü olmadığına inandığınız bir sorun için neden önerilerde bulunuyor ve benim sunduğum önerileri eleştirme zahmetine katlanıyorsunuz?

Çözüm yok demek ümit yok demektir. Ve eğer çözüm yoksa iki şık sözkonusu olur.

Ya bizlerin çekip gitmesi ya da mevcut yapı ile perişan bir şekilde gittiği yere kadar gitmektir. Şimdi bu şıklardan birisini mi tercih etmeliyiz? Sizinle daha bu en temel meselede anlaşamıyoruz. Yoksa önerdiğim sisteme getirmiş olduğunuz eleştirilere seve seve cevap veririm. Zaten sizin de dahil olmak üzere tüm arkadaşların soru ve eleştirilerini not ediyorum hepsine cevap vermeye çalışacağım.

Bu kapsamda yeri gelmişken bir öneride daha bulunayım. Çözüm olduğuna inanan arkadaşlarla burada örgütlenip derneklerden birinde belirleyeceğimiz bir tarihte bir araya gelip tartışıp müzakere edelim.

Yıllardır somut bir sistem tasarlayıp sorunlarımızın çözümü için bakanlığa bir öneride bulunamadık. Ama her fırsatta eleştirdiğimiz ki haklıyız, o bakanlık beğenmesekte bir sistem geliştirebildi de biz itiraz etmekten öteye geçemedik.

Yıllar önce minyatürkte ve sonraları derneklerde yapılan toplantılarda o sıralar popüler olduğundan konuyu Siyaset meydanına taşımayı önermiştim. Herkes hatırlasın lutfen başlangıçta mebbis sistemi bile yoktu. Yani mağra devrindeyken bile biz bir öneride bulunamadık.

Sayın barısltd,
Islah olur hem de bal gibi olur. Asıl sizin dediğiniz gibi yıkar yaparsınız mantığı olmaz. 2000 kurumlu bir yapıya ulaşmış sorunlu sistemi hemen yıkıp yapamazsınız. Bende sizin gibi çok eleştirmekle birlikte sizden farklı olarak çözüm olabileceğine ve bunun ancak yine o bakanlıkla olacağını söylüyorum. Hukukta bile telafisi olmayan zararlar diyerek uygulanan bir tedbir vardır. Kaldıki bu bakanlıkla hem çözüm yok deyip hem de yıkıp yeniden yaparsınız demek tamda bahsettiğim ütopya oluyor.

Evet velinin etik dışı ve ahlaksızlığı bizim sorunumuz değildir. Devam ya da devamsızlıkta bizim sorunumuz değildir. Zaten bakanlık bunları çözebilmiş olsaydı burada konuşuyor olmazdık. Ancak madem çözemedi ve biz bir öneride bulunacağız o halde önerdiğimiz sistemde kendisini ilgilendiren bu alanlarda hangi kazanımları sağlayacağını da göstermeliyiz.

Biz devlet okulu değiliz demişsiniz. Elbette devlet okulu değiliz. Ancak bu yapıda devlet okulu kadar bile olamıyoruz. Devlet okulunda bir veli biraz eğitimli ve soruna vakıfsa çocuğunu bir sınıftan alıp bir başka sınıfa verebiliyor. Biz onu bile yapamıyoruz.

Rama karar bırakmam konusuna gelince. O da bal gibi olur. Önünü arkasını alacak düzenlemeler yapılırsa ram görevi sadece rapor imal etmekten çıkar. Hem alınan eğitimin kalitesini denetler hatta sağlık bakanlığı ile protokol yapılarak çocuk için sağlık kurulu raporu alınmasında görev bile verilebilir.Bende gülümsüyorum. :)

Keten helvanın yanma meselesine gelince size bir kez daha sunmuş olduğum sistemi okumanızı öneririm. Keten helva yanmıyor. Çünkü sistem hem çocuğu koruduğu gibi gerekli olduğunda raporunu da kesiyor. Bunları orada net bir şekilde belirtmedim. Daha belirtmediğim şeylerde var. Vakti geldikçe bahsederiz.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.267 saniye
Sistem Kunena Forum