BAŞLIK: 22 Ekim de Ankara da Buluşalım

hadi hayırlısı hocam ne dıyeyim.elimizden gelenin fazlasını yapmamız gerekiyor bunun için 22 ekimde orda olacam inşallah

3 Ekim Günü Faruk Bey in şöyle bir ifadesi vardı
'Bayram sonrası ÖZERKDER den kapsamlı bir açıklama yapılacaktır'
Bekliyoruz sayın başkanım.

"KAPSAMLI BİR AÇIKLAMA" bekliyoruz..

BEN YAPAYIM KAPSAMLI AÇIKLAMAYI:
BİZDEN Bİ B.K OLMAZ...
NEDEN Mİ GÜNLERDİR TAKİP EDİYORUM ACİLEYLEM PLANINI... 80 KÜSÜR İLDEN TEMSİLCİ BEKLİYORLAR AMA NE HİKMETSE TOPU TOPU 8-9 TANE İLDEN ZORLAYARAK TEMSİLCİ ÇIKIYOR.
BÖYLE ZİHNİYETLE HAREKET EDENLERİN HANGİ HAKKINI SAVUNACAKSINIZ Kİ?

Bu tür ifadeler hoş değil Şık olmuyor. Doğru olmuyor.

22 Ekim buluşması sektöre bir hareket getirdi. (kimse inkar edemez)

Onlarca adsız kahramanlar çıkardı. Gönüllü çalışan.

Çıkarsız sadece iyi niyetle hareket eden onlarca insanlar çıkardı.

Derneklerin sorgulanmasına yol açtı. Derneklerin durumunu ortaya koydu.

Sektörün üstünde ki ölü toprağını kısmen atmasını sağladı.

Eminim ki sektör için önemli sayıda arkadaşımız orada olacak. İşine,ekmeğine,onuruna sahip çıkmak isteyen.sektörün yüzakı onlarca kişi olacak.

Kimileri devekuşu gibi kafalarını kuma gömebilir. Belki doğaları böyledir. ne desek boş.

22 Ekime katılacak her kişi bu sektörün YÜZAKI dır. Bu böyle biline...

Arkadaşlar;

İl Temsilcisi olarak katılsın yada bize destek olarak katılsın önemli değil.Benim fikrim o gün orada tüm kurumlardan kurucu veya kurumunu temsilem en az bir kişi mutlaka katılmalı. " Armut piş ağzıma düş sapıda yukarı gelsin" mantığıyla hareket etmeyelim lütfen. Herkes bu oluşuma katılmalı, çözüm için elini taşın altına koymalı.

Eğer elini taşın altına koymayacak kadar duyarsız arkadaşlar varsa, kısa bir süre sonra tüm bedeni taşın altında kalacak zaten.Feryatlarını da duyan olmayacak."Demir tavın da dövülür" .

Tam zamanı........diyorum ve bütün arkadaşlarımızın duyarlı olacağına inanmak istiyorummmm.

Evet arkadaşlar bugün damar tanımayı çok yakından hissettik diyebilirim devamlılık oranımız çok yüksek ama öğrenci gelse de sorun gelmese de onu net bir şekilde söyleyebilirim...kime giriş yaptın kime çıkış yaptın çok zaman karışıyor...iki öğrencimiz ders bittikten sonra elini okutmadan çekip gitmiş...süre doluyor önce girişleri yapalım,o gelsin bu gitsin ,cihaz okumuyor,bilmem kim tekrar okutulacakmış vb.bağırış çığırışları her daim görmeniz mümkün...Bırakın öğrenciyi akşam kendim unutmuşum çıkış yapmayı sabahtan beri girdiğim dersler yandı Bunun yanında ekstra iki eleman maliyetine hazır olun...maddi kaybı zaten geçtim de işin keyfi kaçtı...Diyeceğim odur ki biz işin gönüllülük tarafındayız daha çok...Maddi anlamda gerçekten bu işe bel bağlamış kurumlar varsa koşa koşa Ankara'ya gitsinler ya da başka iş yapmaya hazırlıklı olsunlar

damar okuma sistemi geldiğinde gelmeyen öğrencinin derdine düşmek yerine; derse aldığınız halde giriş yapamadığınız öğrencilerin derdine düşeceksiniz.çok çalışacaksanız çok yorulacaksınız hakkınızı aramaya bile dermanınız kalmayacak...bu sistem öğrenci devam takibi değildir.bizleri yıldırmak ödenekleri kesmek üzerine kurulmuştur.damar okuma cihazıyla karşılaştığınızda ne demek istediğimizi anlayacaksınız.ben bu işi doğru yaparım benim öğrencim sürekli geliyor havasındaki kurumlar daha çok hüsrana uğrayacak çünkü daha çok çalıştığı halde hakkını alamayacak.öğrencinin damar izi olsada giriş yapamadığı için hiçbir hak iddia edemeyecek.