BAŞLIK: 13.10.2014 AEP TOPLANTISI

yazdığımı anlamamışsınız sayın tartanç,

"Amacınız ne ? Hayırdır ?

Önce YK üyemiz sonra başkanımız başka varsa buyursun yazsın. Başımın üstünde yeri var."

bunu anlayamadım.

ben genel anlamda kavgacı ve öfkeli üsluptan söz ederek,

bu üslubun götürdüğü yeri ve kazandırdığını belirtmek istedim.

ayrıca siz özerk der in aktif, fikir üretimine katkı sağlayan bir üyesisiniz.

bu alanda herkesin katkısıyla, çabasıyla, verimliliğiyle düzelecek bir alan.

bunu yeter ki;

doğru zaman,
doğru zemin,
doğru planlama,
doğru örgütlenme modelleriyle yürütelim.

her oluşumun, her örgütlenmenin, her katkının, her desteğin alanımıza büyük güç katacağına inanıyorum.

sadece değersizleştirme ve küçümseme davranışlarını anlayamadığımı bir kez daha belirtmek isterim.

saygılarımı iletiyorum.

Montaigne "Denemeler" adlı kitabında akıl konusunda ilginç şeyler söyler, ezbere tekrarlamam mümkün değil, kitap da yanımda değil, dolayısıyla aklımda kaldığı kadarını yazayım; "Herkes değişik özellikleri, örneğin burnu, kaşları, yüz şekli, boyu, kilosu vs. hakkında kendisini eleştirebilir ya da başkasından eleştiri kabul edebilir, çünkü nihayetinde tüm bu özellikleri kendisinin de değerlendirebileceği bir akla sahiptir, ancak hiç kimse kendi aklını eleştirmeye girişmez ya da dışarıdan aklına yöneltilen eleştirileri kabullenmez, çünkü kendi aklını değerlendirebileceği ayrık bir başka aklı yoktur, oysa bir şeyin kendisiyle kıyaslanması ise daima tamlık, eksiksizlik sonucuna ulaşır!"

Çağımızdan yüzlerce yıl önce bunların "akledilip" söylenmiş olması şaşırtıcı gelebilir, oysa insanlık var olduğundan bu yana yüz yüze olduğu bu paradoksun o zaman da, şimdi de çözülememiş olmasından ibaret basit bir durumdan bahsediyoruz.

Forumda yürütülen tartışmalara, herkesin kendinden emin, güvenli hallerine, "aklı ermezlerle", "bilgisiz ve cahil" diğerlerine karşı takındığı tavırlara ve usluba bakınca neden bilmem aklıma Montaigne ve "denediği" konular geliyor

Herkese biraz sükûnet ve sabır dileğiyle,

Sayın Başkanım;

Amacınız ne ? Hayırdır ? sorularını size de sorabilirler anlamında kullandım.

Sayın Barış;

Kimin böldüğünü ve kimin yönettiğini bilmiyorum

Kendi adıma senelerden beri aktif bir politika izlemeyen yapıların daha aktif olmasını istiyorum. Tabanın sesine daha fazla kulak vermesini istiyorum. Artık sona doğru giderken birşey yapmalıyız diyorum.Uslubum elbette eleştirilir. Eleştiri normaldir. Fakat uslubumdan çok ne yazdığıma,niçin yazdığıma dikkat edilmesi gerekmez mi?

Platformun amacı mevcut yapıların daha genele yayılması ve daha aktif olması istemindedir. Bu istemimizin karşılığı bize;cacık,takip ediliyorsunuz,saçmalıyorsunuz..... gibi ifadeler olarak geri döndü.

Birşeyler yapmak zorundayız. Ortak paydamız bu olmalı...


Ali Hocam, takındığım tavır beni ilgilendirir. Hiç okumadan,hiç takip etmeden ilginç sorular sorulması bana çok ilginç geliyor. Bilmemek değil ayıp olan,onlarca bilmediğim var. Ama araştırıyorum. Öğrenmeye çalışıyorum. İnsanların yaptığı işe saygısı olsun. Öğrenmeye çalışsın istiyorum...

Üstelik sizin kadar da bilgili değilim.

Sağlıklar dilerim herkese...

NOT: Gösterilen hassasiyet platforma cacık denilirken de gösterilseydi. Daha objektif olurdu. Yorum yaparken dahi ötekileştirme olması da ilginç geldi bana.

Herkese sağlık ve saygılar.

NASIL BİR ZİHNİYETTİR Kİ BİNLERCESİNİN FORUM KÖŞELERİNDEN UCUZ KAHRAMANLIKALRINI GÖRÜP DE BAŞTA ENGELLİ BİREYLERİN MAĞDURİYETLERİNİ GİDERMEK ADINA VE SONRASINDA SEKTÖRDE ÇALIŞAN ONBİNLERCE İNSANIN EMEĞİNE SAHİP ÇIKMAK ADINA HAREKETE GEÇEN YÜREKLİ FEDAKAR İNSANLARIN EMEKLERİNE ÇAMUR ATAR?

BU NASIL BİR AHLAKTIR ANLAMAKTA ZORLANIYORUM DEMEK İÇİN TAM YAZMAYA KOYULDUM ANCAK BAKTIM Kİ SAYI OLARAK SADECE BİR KİŞİNİN FİKRİYMİŞ RAHATLADIM...

SAYIN TARTANÇ İÇİNDE OLDUĞUMUZ PLATFORMA ÇAMUR ATMAK İSTEYENLER ELBETTE OLACAKTIR. KİMLİKSİZ VE FİKİRSİZ DÜŞÜNCELER YILDIRMAMALIDIR. TAM AKSİNE DOĞRU YOLDA OLDUĞUMUZU VE TAŞLAMANIN MEYVE VEREN AĞAÇLARA YAPILACAĞININ UNUTULMAMASI DİLEKLERİMLE. NEFESİNİZİ VE AKLINIZI BASİT TARTIŞMALARLA YORMAYIN DERİM. AKLINIZ VE DİĞER TÜM PLATFORMDAKİ DEĞERLİ ARKADAŞLARIMIZLA HATTA İÇİMİZDE DERNEKLERİN BİLE AKTİF ÜYELERİNİN OLDUĞUNUN UNUTULMAMASI ADINA KİMSENİN BU UĞURDA AKLINI GEREKSİZ ATIŞMALARLA YORMASINI İSTEMİYORUM. YAZIKTIR SİZE, BİZE VE TÜM DEĞERLİ DOSTLARIMIZA.
SAYGILARIMLA.

Bu platformun hiç kimseyle kötü geçinmek gibi bir niyetinin olduğunu düşünmüyorum, hem öyle olsaydı Ankara buluşmasında gidip iki dernekle de görüşülmezdi herhalde..
Yıllardır bu sektörün sözde temsilcisi olarak ne kazandırdınız?Çamur atmaktan ziyade bu soruya tatmin edici bir cevap verin lütfen!!!

Sayın faruksevindi,

faruksevindi yazan: diyorsunuz..

Maalesef bu önermenize katılamayacağım..

Neden mi? Tarihin her döneminde kitlelerin en çok ilgi duyduğu konu çatışmadır, kavgadır, öfkedir, şiddettir. Bu yüzden arenalar inşa edip ölümüne dövüşler düzenledik, bu yüzden tüm mitolojiler cinayetler, aldatmalar, öç almalar, türlü kavgalar ve kanla dolu.. Bu yüzden gazetelerin en çok okunan sayfası 3. sayfadır, en çok rating alan yapımlar ise "reality show"lar!

Dolayısıyla sizin ya da benim öznel niyet ve arzularımızdan bağımsız olarak insanlık ahlak sınırının altında olana meyleder. Maalesef!

Üstelik "öfkenin bir hitabet sanatı" olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz

''dünyanın etrafında döndüğü tüm kurumlar dikkat edilirse elitler etrafında dönmüyor mu? velhasıl bilinir ki azınlıklardan hep nefret edilmiştir, elit tanımı gereği azınlıktır.. bırakın nefret edilsin.. büyük horgörme ve nefrettir insanı ilerlemeye iten.. (bkz: böyle buyurdu zerdüşt)''


Birey, her zaman sürü tarafından yutulmamak için mücadele etmelidir.
Eğer bunu denerseniz, genellikle yalnız kalırsınız
ve hatta bazen korkabilirsiniz.

Ama hiçbir bedel
kendinize sahip olma ayrıcalığından
daha değerli değildir.."


~Friedrich Nietzsche




Kendini yakmak istemelisin kendi ateşinde; nasıl yeniden doğmak isteyebilirsin ki önce kül olmadan ?

F.Nietzsche

tartanc yazan:
Sevgili arkadaşım,
Kimin böldüğünden çok, bölünmenin sonuçlarına odaklanmakta fayda var.

Tabanın sesine daha çok kulak verilmesi çok doğal ve yerinde bir istek. Tabi bu sesi duyabilmek için tabanın biraz daha yüksek ses çıkartması lazım.

Bu platform oluşumu buna fırsat sağlayabilir. İlk günden beri bu hareketin bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundum. Hala da savunuyorum. Ancak gidişat daha çok "bu derneklerin bir halt ettiği yok, hatta işin içinde Ali Cengiz oyunları var" şeklinde suçlamalara dönüştü. Belki bir hakaret içermese dahi Sayın Sizgin'in platform adı altında yazdığı yazılarda üstü kapalı suçlayıcı, hatta küçümseyici üslubu görmemek mümkün değil. "Bakın biz bastırdık, dernekler nasıl da harekete geçti" üslubu uygun bir mesaj verme işlevi görmüyor. "Biz" dediğiniz şey, dernekler de dahil olmak üzere hepimiziz.

Elbette herkes her durumda eleştiriye açık olmalıdır. Hele hele belli kesimleri temsil eden oluşumlar bu anlamda eleştirilere daha açık olmalıdır. Ancak eleştiriler belli bir durumu daha iyiye götürecekse bir anlam taşır.

Gelinen noktada 2 dernek ve onlara cephe oluşturmuş 3. bir "platform" olduğu su götürmez bir gerçek. Ben bu platformun laf dalaşına girmek yerine, mevcut derneklerle işbirliğine gitmelerini ve onların imkanlarını kullanmalarını, veya ellerindeki imkanları kullandırmalarını tercih ederdim. Sonuçta elde edilecek bir hak herkesin kazancı, kaybedilecek her hak herkesin kaybı olacaktır. Kısa vadede her iki derneğin de düzenlediği toplantılar var. Bu toplantılara platform adına katılmayı planlayan veya düşünen kişiler var mı? Yoksa, siz kendiniz çalıp oynayın, biz kendimiz çalıp oynayalım mantığı mı hakim? Eğer tablo buysa ben platformun bir an önce dernekleşme sürecine girmesini öneririm. En azından ortada yasal ve organize bir yapı olur.

Eğer bir dernekleşme veya derneklerle işbirliği içine girme amacı hasıl değilse, Demircan'ın eleştirisine katılmak zorundayım.

Gönül isterdi ki, "siz, biz" demeksizin, damar tanıma falan gelmeksizin sektörel bir akıl birliği mevcut organizasyonlar vasıtasıyla bir güç oluşturup abuk subuk mevzuatlarımız konusunda bir şeyler yapabilsin. Şimdiki tabloyla bu mümkün görünmüyor.

Yazdıklarımdan yanlış sonuç çıkartılmasın. Ne platforma, ne de başka dernekler kurulmasına karşı değilim. Dile getirdiğim konu hangi oluşumlar olursa olsun, asgari ortak çıkarlar doğrultusunda bunların birbirlerine karşı değil, birlikte hareket etmesi gerektiğidir.

Hem dernekler açısından, hem de "platformu oluşturan unsurlar" bakımından yanlış bir başlangıç yapıldı. Kısa sürede bu sıkıntı aşılmazsa bir yol kat edebileceğimizi düşünmüyorum. Belki bugün bir "damar tanıma" konusunda kısmi zaferler elde edilebilir. Ama devamlılık olmadan eninde sonunda feryat figan edeceğimiz adres hep aynıdır.