Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Antalya Toplantısından izlenim

Antalya Toplantısından izlenim 04 May 2014 07:00 #25

  • beyazyelken
  • beyazyelken Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 173
  • Teşekkür Sayısı: 45
  • Başarı: 1
Bende bayaa bi önce kurumsal üye olmuştum ama hala aktif olmadı... Genede bu siteyi kuranlara çok tşk ediyorum...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 05 May 2014 10:54 #26

  • fzt.halit
  • fzt.halit Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 33
  • Teşekkür Sayısı: 20
  • Başarı: 2
Tartışma neydi ne oldu.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 05 May 2014 15:29 #27

  • ptmehmet
  • ptmehmet Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Administrator
  • Gönderiler: 263
  • Teşekkür Sayısı: 261
  • Başarı: 6
25-27 NİSAN 2014 TARİHLERİ ARASI ANTALYA TOPLANTISI SONUÇ RAPORUDUR.



Antalya’da gerçekleştirilen “Özel Özel Eğitim Kurumlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu toplantıda ele alınan konular maddeler halinde çözüm önerileri ile birlikte aşağıda belirtilmiştir.



A- KİMLİK DOĞRULAMA SİSTEMİ HAKKINDA GÖRÜŞ VE ÖNERİLER

Kimlik Doğrulama Sistemi (Damar okuma diye adlandırılan) RAM larda uygulanan şekliyle kurumlarda uygulandığı takdirde kurumlarımızın işleyişinde onarılamaz sorunlara yol açacağı, eğitim öğretim ortamını kilitleyeceği endişesi yaşanmaktadır.

Bu nedenle yaşanabilecek sorunlar ve çözüm önerileri altı madde başlığı haline getirilerek aşağıda belirtilmiştir.



1- TEKNİK ALT YAPIDAN OLUŞABİLECEK SORUNLAR

Ramlarda cihazlar kurulmuş olmasına rağmen tanılamaların umulduğu gibi yapılamadığını, halen birçok ilçede cihazlardaki sorunlardan dolayı çoğu öğrencinin tanılamasının alınamadığı bir gerçekliktir.

Cihazların arızalanması, elektrik kesintisi, internet bağlantılarında oluşabilecek sorunlar, kırsal bölgelerdeki alt yapı eksiklikleri (fiber optik ağ döşenmesi gibi) yüklenici firmanın her il /ilçede oluşabilecek arızalara yetişebilme durumunun zor olacağı düşünülmektedir.

Yine il ilçe bazında RAM merkezlerinde uygulama farklılıkları olduğu da bilinmektedir.

Sağlık Bakanlığındaki uygulamalarda 12 yaş altı ve engelli bireylerin bu uygulamadan muaf tutulduğu, sebebinin ise çocukların sağlık açısından korunması olduğu bilinmektedir.

Devlette bütünlük esası göz önüne alındığında sağlık bakanlığında 12 yaş altı çocukların korunması esas iken MEB de aynı yaş grubuna dahil olan ve extra problemleri olan çocukların da korunması gerektiği açıktır. Bu nedenle cihazlardan dolayı öğrencilerde veya çalışanlarda oluşabilecek sağlık sorunları da (hamilelik, implant, şant kullanımı gibi) dikkate alınmalıdır.

Yine, Otizm ve davranış problemleri olan öğrencilerin cihazla damar okunmaya zorlandığında (ramlardaki uygulamalarda görülmüştür) eğitime yönelik isteksizlik gösterebilecekleride bilinmektedir.



2-ZORUNLU MESLEK ELEMANI AÇISINDAN YAŞANACAK SORUNLAR VE ÖNERİLER

Mevcut durumda zorunlu meslek elemanı uygulaması vardır. Yani Türkçe ve Matematik modülü olan öğrencilerin tüm seanslarına, diğer modülleri olan öğrencilerin en az iki seansına (zorunlu eğitim personelinin) girme zorunluluğu bulunmaktadır.

Oysa öğrencilerin engelli olduğu göz önüne alındığında MEB tarafından kurumlarda çalışması onaylanmış bu donanıma sahip öğretmenlerin de bu modüllere girebilmesi sağlanmalıdır.

Uygulamada yaşanan sorunu şöyle izah edebiliriz.

Bir öğrenci bir ayda 7 bireysel seansını almış iken ayın son seansında zorunlu eğitim personeli derse girememişse (öğrenci veya öğretmen gelememişse) mevcut sistemde girdiği 7 seansın ücreti de ödenmemektedir. Bu durumda kurum 7 seanslık eğitimi vermesine rağmen ücretini alamamaktadır.

Bu sorunun aşılabilmesi için;

Kurumlarımızda görev yapan ve çalışma çerçevesi Bakanlığımız tarafından belirlenen okul öncesi ve çocuk gelişimi öğretmenlerinin de bütün modüllere girebilmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca psikologlarında girebildikleri modül sayısının da arttırılması gereklidir.

Öğretmenlerin yetkilendirildiği modül ve branş farkı eğitim kalitemizi düşürmekte, sektöre gönül vermiş yeterliliği olabilen meslek gruplarının alandan uzaklaşmasına sebep olmaktadır.



3- TANILAMAYLA İLGİLİ SORUNLAR

Ram merkezlerinde tanılama aşamasında, tanılamadan muaf birden fazla engelli çocuğu olan annenin bir çocuk için damar okuması yapılabilmekte, diğer çocuklar için aileden farklı birey veya vekalet verilen biri tarafından damar okuması yapılmaktadır. Bu durumda aynı evden gelen kardeşlerin yanlarında öğrenci kadar velinin gelmesi gerekmektedir.

Muaf olan veya tanılaması yapılamayan çocuk için de aileden bir kişinin tanılaması yapılmaktadır. Tanılaması yapılan velinin (hastalık gibi nedenlerle) öğrenciyle birlikte gelmemesi halinde eğitimin yapılamamasının bir hakkın kullanılamaması olarak değerlendirileceği açıktır.

Yine, tanılanmadan muaf olan yetiştirme yurtlarından kalan öğrencilere refakat eden görevlilerin sürekli değişmelerinden kaynaklı sorunlar yaşanacaktır.

Çözüm: Engeli nedeniyle tanılaması yapılamayan öğrenci ya tanılamadan muaf tutulmalı, ya da uygun bulunacak bir yöntemle kurum içinde bu eğitimin yapılabildiği belirlenebilmelidir.



4-PLANLAMADAN KAYNAKLANABİLECEK SORUNLAR



Mevcut iş planlamasının yapılması damar tanımlama sistemi geldiğinde aksamalara yol açacaktır.

Çözüm : İş planı uygulaması iptal edilerek çocuğun geldiği eğitimler aynı zamanda iş planı olarak kabul edilmelidir.



5-TELAFİ UYGULAMASINDAN KAYNAKLANABİLECEK SORUNLAR

Telafi uygulamasının mevcut durumda aynı hafta içerisinde uygulanabildiği malumlarınızdır.



Bu uygulama haftanın son günü dersine gelemeyen öğrencinin telafisinin yapılamamasını, ileriki bir tarihte yapıldığında ödemesinin alınamaması sonucunu doğurmaktadır. (Öğrencilerin epilepsi, ameliyat, kaza gibi sağlık sebepleri ile özel durumlardan kaynaklı uzun süreli devamsızlık sorunu, kurumlar açısından ise sınıf ve öğretmen imkanı sağlandığı halde eğitim verilememesi)



ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

a-Eğitim seanslarının yıllık hesaplanarak, yıl içerisinde en az 10 ayda tamamlanabilmesi(dal merkezlerindeki fizik tedavi uygulaması gibi) sağlanmalıdır.

Bu durumda 10 ayda bir engelli bireyin yıllık eğitim süresi tamamlanabilir. Böylece 1 haftaya sığdırılması gereken telafi bir haftada tamamlanamayabilir. Bir ayın son dersine gelemeyen öğrencinin telafisi bir sonraki ay için yapılamayabilirken yıllık planlandığında telafinin tamamlanması için ek süre oluşacağı için öğrencinin eğitim kaybı yaşama olasılığı ortadan kaldırılmış olur.

b-Bir çok kurumumuzda raporlanma süresi rapor bitiş tarihine yetişemeyen öğrenciler, yeni raporları gelene kadar ücretsiz olarak derslerine devam etmektedirler. Bu bazen aylar sürmektedir.

Yine yıl içerisindeki artık haftalara dersleri denk gelen öğrenciler ay içerisinde fazladan seanslar almaktadır.

Verilen bu fazladan seanslar öğrencilerin gelmediği veya alamadığı seansların telafisi olarak değerlendirilmelidir.

c- Kurumlarımızda dengeli dağılım şartı kaldırılmalı, eğitimlerin 2 veya 3 haftada da yapılabilmesi sağlanmalıdır. Bu durum gerek öğretmen gerekse derslik sayısı göz önüne alındığında yani genel olarak 4 haftada eğitim verilebilmesi uygulamasını sonlandırmayacaktır. Çünkü, derslerin iki haftada yapılabilmesi demek öğretmen sayısının 2 kat fiziki imkanın da aynı oranda artırılmasını gerektirecektir. Bunun için genel bir benimsemenin olması mümkün değildir. (Öğrencilerin gerek sağlık sorunu gerek ailevi sorunlar, ulaşım ve iklim şartları raporlanma süreci kayıpları ve bunun gibi sorunlar yaşayan öğrencilerin eğitim kaybı yaşamamaları için telafi durumunda dengeli dağılım şartı aranmamalıdır.)

d- Bu sistemin uygulanması MEB tarafından zorunlu kılındığından dolayı bu cihazı almak kurumların maddi yükü artacağından cihazların mali yükünün MEB tarafından karşılanması yaşanacak sıkıntıyı azaltacaktır.

e-Engelli bireyin devam takip durumu sadece kurumların takibine ve sorumluluğuna bırakılmamalıdır. Hizmet alanlara da bu yönde zorlayıcı tedbirler getirilmelidir. Yani bir manada kurumlar personelinin devamını sağlarken ailelerde bir şekilde çocuklarının devam sorumluluğunu hissetmelidirler. Bu yönde mevzuat değişikliğine gidilmelidir.



6. YENİ SİSTEM İÇİN MUTLAKA GEÇİŞ SÜRECİ SAĞLANMALIDIR

Kimlik Doğrulama Sistemi uygulamaya başlandığında mutlak suretle bir geçiş süreci sağlanmalı, uygulamada yaşanacak sorunlar sırasında (Elektrik kesintisi, cihaz arızası vb) halen uygulanmakta olan sistemin devreye girmesine imkan sağlanmalıdır.

Yukarıda arz ettiğimiz görüş ve önerilerimiz değerlendirildiğinde diğer teklif ve önerilerimiz saklı kalmak kaydıyla getirilmesi düşünülen Kimlik Doğrulama Sistemi (Damar okuma) yerine, devam devamsızlık takibi yönünde öğretmen ve öğrencilerin derslerini kamera kaydı alınarak yapılması ve dosyalanmasının daha işlevsel bir kullanım olabileceği değerlendirilmektedir.



B-KURUMLARIMIZIN EĞİTİM PERSONELİ İHTİYACININ KARŞILANMASINDA YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Özel özel eğitim kurumlarının; Öğretmen ihtiyacının karşılanmasına yönelik önerilerimiz, aşağıda sıralanmıştır:

1.Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanan destek eğitim programlarındaki Türkçe-Matematik modüllerinin hafif düzeyde engelli bireyler için uygulandığı malumlarınızdır. Bu çerçevede Türkçe-Matematik modülleri İncelendiğinde, özürlü bireye kazandırılması hedeflenen davranış ve konu içeriklerinin üniversitelerin sınıf öğretmenliği bölümü mezunlarınca rahatlıkla uygulanabileceği değerlendirilmektedir.

Talebimiz; Eğitim fakültelerinin sınıf öğretmenliği bölümü mezunlarının özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanan destek eğitim programlarının Türkçe-Matematik modüllerinde görev alabileceğine yönelik karar alınabilmesinden ibarettir.

2.Üniversitelerin öğretmen yetiştiren bölüm mezunlarından, (sınıf öğretmenliği, yabancı dil, psikoloji…..) özel eğitim öğretmenliği alanında yüksek lisans yapmış olan öğretmenlerden, kurumlarımızda görevlendirilme talepleri gelmektedir. Bu öğretmenlerin 20 şubat 2014 tarih ve 9 sayılı TTK. kararı ile resmi kurumlarda çalışmalarının yolu açılmıştır.

Talebimiz; Üniversitelerin öğretmen yetiştiren (sınıf öğretmenliği, psikoloji,

yabancı dil, Türkçe, matematik) bölüm mezunlarından, özel eğitim öğretmenliği alanında yüksek lisans yapmış olanların kurumlarımızda çalışabilmelerine imkanısağlanmasıdır.

3.Üniversitelerin eğitim fakültelerinin, sınıf öğretmenliği bölümü mezunlarından bir kısmının özel eğitim öğretmenliği alanında (zihinsel, işitme, görme) yan dal programlarına da devam ederek yan dal sertifikası aldığı, bilinmektedir.

Talebimiz; Üniversitelerin sınıf öğretmenliği bölümü mezunlarından, zihin engelliler, görme engelliler, işitme engelliler öğretmenliği yan dal programını tamamlayanların rehabilitasyon merkezlerinde ders görevi yapabilmelerine imkan sağlanmasıdır.

4. Bakanlığımızca özel özel eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla kurs programları hazırlanmış (TTK onaylı İşitme Engelliler Sınıf Öğretmeni ve Zihin Engelliler Sınıf Öğretmenliği kurs programı), bu kurs programlarının bir kısmı Bakanlığımızca, bir kısmı da yine Bakanlığımızın bilgileri dahilinde İl milli eğitim müdürlüklerince uygulanmış, başarılı olanlara sertifikaları verilmiştir. Ancak, il milli eğitim müdürlüklerince açılan kursları bitirenlerin özel özel eğitim kurumlarında çalışmasına izin verilmemiştir.

Talebimiz; Bakanlığımızca ya da valiliklerce açılmış bu kursları tamamlayan öğretmenlerin özel özel eğitim kurumlarında çalışabilmelerine imkan sağlanmasıdır.

5. Bakanlığımız Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca daha önce destek eğitim programlarının uygulanmasında aktif görev alabilen psikologlara ve rehber öğretmenlere sınırlama getirilmiştir.

Talebimiz; Destek Eğitimi Verecek Eğitim Personeline İlişkin Çizelgenin; Rehber Öğretmenler, Psikologlar ve Sosyal Hizmet uzmanları açısından yeniden değerlendirilmesinden ibarettir.

6. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 29 uncu maddesi gereği YÖK.’ün tanıdığı Üniversitelerden mezun, yabancı fizyoterapistler kurumlarımızda çalışabiliyor iken bu konuya Bakanlıkça sınırlama getirilmiş, Yönetmelikte yer almamasına rağmen denklik belgesi zorunluluğu getirilmiştir. .

Talebimiz: YÖK ün tanıdığı Üniversitelerden mezun yabancı fizyoterapistlerden denklik istenmeden kurumlarımızda çalışmasına imkan sağlanmasıdır. Ayrıca şu anda kurumlarımızda çalışan fizyoterapistler iş sözleşmelerinden doğan hakları korunmalıdır.

7. Emekli öğretmenlerin yaş sınırlaması dahilinde kurslardan geçirilmesi kaydıyla kurumlarımızda çalışabilmesine imkan sağlanmalıdır.

8. Zorunlu eğitim personeli uygulaması özellikle okul öncesi çağı çocukları açısından sorun yaratmaktadır.

Talebimiz; Zorunlu eğitim personel uygulamasının ya tamamen kaldırılması ya okul öncesi öğretmenleri ve çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenlerinin okul önce si çağ çocukları bazında zorunlu eğitim personeli sayılması.



C- KURUMLARIN STANDARTLARININ GELİŞTİRİLMESİ YÖNÜNDE GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİMİZ

Kurumlarımızın eğitim alanlarının (derslik) kullanılmasına getirilen sınırlamalar kaldırılmalı, eğitim ortamının (bina, yerleşke) güzelleştirilmesi için tedbirler alınmalıdır. Bunun için tespit ve önerilerimiz aşağıda belirtilmiştir.

1. Programlar bazında bireysel ve grup odalarında aynı materyal bulunduğu açıktır. Bu nedenle öncelikle programlar bazında bireysel ve grup eğitimi odası ayırımı kaldırılmalıdır.

Bu amaçla Standartlar Yönergesine bu yönde “grup odası olarak kullanılacak dersliklerde, yararlanacak öğrenci sayısı kadar ders araç gereç masa v.b bulundurulur” ifadesinin konulmasının sorunu çözebileceği değerlendirilmektedir.

2. Zihinsel, otistik ve özel öğrenme güçlüğü bireysel ve grup eğitim odalarının birlikte kullanılmasına imkan sağlanmalıdır.

Çünkü, zihinsel, otistik ve özel öğrenme güçlüğü programlarına yönelik bireysel ve grup eğitimi odaları standartları arasında bir fark bulunmamaktadır.

3. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinin daha iyi ve güzel ortamlarında hizmet verebilmesi, binaların modern bir yapıya kavuşturulması için devletin arsa, kredi ve diğer imkanları sunması sağlanmalıdır.

4. Yerleşim yerinin nüfusuna göre kurumların açılmasına kota getirilmeli, ihtiyaç olmayan yerlerde yeni kurum açılmasının önlenmesi sağlanmalıdır.



D) DESTEK EĞİTİM PROGRAMLARININ HAZIRLANMASINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLER



· Kurumlarda uygulanan Destek Eğitim Programlarının yenilenmesi yönündeki Taslak Programlar üyelerle paylaşılmalı, (özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleriyle) , görüş ve önerilerin alınması sağlanmalıdır.

Destek eğitim programlarının revize çalışmalarına tabi tutulduğu, bu konuda çalışmalar yapıldığı, hatta taslak programların hazır olduğu yönündeki bilgiler alınmaktadır.

Talebimiz; Bahse konu Taslak Programların uygulayıcı kurumların görüşlerine açılması, tartışılması ve alınacak görüşler çerçevesinde ortak bir komisyonda (daha evvel yapıldığı gibi) değerlendirildikten sonra onay aşamasına geçilmesidir.



E) REHBERLİK ARAŞTIRMA MERKEZLERİNDE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

a- Rehberlik araştırma merkezlerinin bünyesinde yer alan özel eğitim değerlendirme kurullarının objektif kriterlere dayalı olarak tanılama-değerlendirme yapmaları sağlanmalıdır.
Rehberlik araştırma merkezlerinin (RAM) görevi, engelli bireyin engelinden doğan farklılığını giderici tedbirleri almak, uygun “destek eğitim” programlarını önermek, yapılan eğitimlerin verimini artırabilmek için sisteme katkı vermektir.

Hal böyle iken, engelli sağlık kurulu raporu alıp, destek eğitimi talep eden engelli birey hakkında değerlendirme için yeterli süre ayrılmamakta; kısaca, “Destek eğitimine ihtiyacı vardır.”, “Destek eğitimine ihtiyacı yoktur.” şeklinde kararlar verilmekte, destek eğitimi verilmemesi soyut gerekçelere dayandırılmaktadır.

Talebimiz; RAM’ ların vereceği “Değerlendirme raporlarına” mutlaka standart getirilmesi böylece keyfiliğin önlenmesidir.

b- RAM lardaki özel eğitim ve değerlendirme kurulunun çalışmaları kayıt altına alınmalıdır.
RAM lardaki özel eğitim ve değerlendirme kurullarının tanı ve değerlendirmelerine yoğun itirazlar yapılmaktadır.

Talebimiz; Özel eğitim ve değerlendirme kurullarının çalışmalarının kamera ile kayıt altına alınması, itirazlarda bu kayıtların da incelenmesinin sağlanmasıdır.
c- RAM özel eğitim değerlendirme kurullarınca, engelli bireylere önerilen destek eğitim program/modülünün eğitim süresi tamamlanmadan sonlandırılmaması sağlanmalıdır.
RAM özel eğitim değerlendirme kurullarınca, engelli birey önerilen program/modülün eğitim süresi tamamlanmadan yeni tanılama/değerlendirmeye alınmakta, bu eğitimden yararlanıp yararlanmadığı değerlendirmesi yapılmaktadır. Ayrıca, engelli bireye önerilen destek eğitim programı/programları çerçevesinde birden fazla modüle yer verilmekte, sonuç olarak engelli bireye modüller bazında bir yıl içinde ancak önerilen modülün süresinin %10, %20 ….%30 gibi bir kısmı uygulanabilmektedir. Hal böyle iken yılsonunda sanki bu modülde bir yıl çalışılmış gibi değerlendirmeye gidilmekte, çoğu kez de önerilen destek eğitimi sonlandırılmaktadır.

Talebimiz; Destek eğitimi önerilen engelli bireye önerilen modülün asgari 96 saatlik bireysel (12 x 8= 96 saat ), 48 saatlik grup eğitimi (12 x 4=48) tamamlandıktan sonra RAM larca yeniden değerlendirmeye alınması, yıl sonunda ise gelişimini değerlendirip BEP da gerekirse değişikliğe gidilmesi, sonuç olarak modül süresi tamamlanmadan destek eğitimi program/modülünün sonlandırılmamasıdır.



d- Ram lara müracaat ederek destek eğitim programlarından yararlanmak isteyenlerin bu talebi çoğu kez ya değerlendirilmiyor, ya da talebe uygun rapor verilmiyor. Bu sorun çözülmelidir.
RAM lara destek eğitiminden yararlanmak amacıyla müracaat eden bireye bu yönde değerlendirme yapılması gerekirken, mesleki rehabilitasyona, iş okullarına, halk eğitim kurslarına vb. kurumlara gidilmesi yönünde değerlendirmeler yapıldığı görülmektedir.

Talebimiz; Destek eğitim programlarından yararlanmayı talep eden bireye bu yönde değerlendirme yapılmasının sağlanmasıdır. (Çünkü bu husus 652 sayılı KHK nin 43 üncü maddesi gereğidir.)

e- RAM özel eğitim ve değerlendirme kurullarının ilgili Yönetmeliğinde belirtilen üyelerden oluşturulması, komisyonlarda velinin yanında mutlaka özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi temsilcisi (devamlı öğrenciler açısından devam etmekte olduğu özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi temsilcisi) bulunması sağlanmalıdır.
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde özel eğitim değerlendirme kurulunun kimlerden oluşacağı açıkça belirtilmiştir. Hal böyle iken komisyonda belirtilen üyelere bazen yer verilmemekte, hatta katılmadı bile denilmektedir. (Örneğin bulunduğu halde çocuk gelişi ve eğitimcisi komisyonlara alınmamakta, ya da komisyona veli çağrılmamaktadır.)

Bu durum engelli bireyin haliyle itirazına yol açmakta, zaman kaybedilmektedir. Ayrıca şu anki uygulamada engelli bireyin velisinin komisyonlarda yer alıp almaması sonuç vermemektedir. Bu nedenle komisyonda çocuğun eğitimini veren/verebilecek kurumlar adına bir temsilcinin yer almasının pek çok tartışmayı sonlandıracağı düşünülmektedir.

Talebimiz; Özel Eğitim ve Değerlendirme Kurullarının mevzuata uygun olarak oluşturulması. Belirtilen kurulda eğitimi veren kurum temsilcilerinin de yer almasının sağlanmasıdır. (Gerek görülüyorsa Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde değişikliğe gidilmelidir.)

f- RAM özel eğitim değerlendirme kurullarınca destek eğitimi talep eden engelli bireylere “grup” eğitimi önerilmesinde denge sağlanmalıdır.
Gerek il, gerekse tek tek RAM leri bazında grup eğitimi önerilen engelli bireyler açısından kıyaslama yapıldığında izah edilemeyecek farklılıklar görülmektedir.

Örneğin; bir ilde grup eğitiminden yararlandırılan engelli bireyin toplama oranı %4 iken başka bir il de ise %60 lara varmaktadır. Konya da bu oran 2010 yılı nisan ayında %8, 2011 yılı Nisan ayında %27, 2012 Nisan ayında %28, 2013 Nisan ayında%23 ve 2014 Mart ayında yaklaşık %19 aralığındadır. Örneğin 2011 yılında grup eğitimi önerilen bireye 2012 yılında önerilmiyor, 2013 te tekrar öneriliyor.

Talebimiz; RAM ların ihtiyacı olan engelli bireye özel eğitim önerisi yaparkan bireysel ve grup eğitimini bir bütün ( örneğin 03 yaş ve spastik olan bireyler hariç )olarak önermelidir. “Grup eğitimlerinin önerilmesinde de standart sağlayıcı tedbirler getirilmelidir.

g- Engelli bireyin özel eğitim değerlendirme kurulu raporuna itirazının özel eğitim hizmetleri kurullarında görüşülmesi, sağlanmalıdır. (engelli bireyi yeniden değerlendirme suretiyle)
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinin 18 nci maddesi itirazların nasıl değerlendirileceğini düzenlemektedir. Bu maddede açık bir şekilde özel eğitim hizmetleri kuruluna (Madde 15 e göre kurulmuş, Hakem inceleme kurulu olarak düşünülerek oluşturulacak) itirazları değerlendirme yetki ve görevini vermiştir. Hâlbuki şu anda RAM özel eğitim değerlendirme kurullarınca itirazlar yeniden incelenmekte, (yani iki incelemeyi de aynı kurul yapıyor) dolayısıyla Yönetmeliğe aykırı hareket edilmektedir.

Talebimiz; İl/İlçe milli eğitim müdürlüklerinin talimatlandırılması suretiyle bu yanlış uygulamanın sonlandırılmasıdır.

h- RAM özel eğitim değerlendirme kurullarınca kısa süreli özel eğitim değerlendirme kurulu raporları verilmemelidir.
RAM Özel eğitim değerlendirme kurullarınca 2 ay, 4 ay, 6 ay gibi süreler içeren özel eğitim değerlendirme kurulu raporları verilmektedir. Bu durum engelli bireyin randevu alma-testler ve diğer süreçler bakımından sorunlar yaşanmasına neden olmakta, dolaylı olarak engelli bireyin destek eğitiminden yararlanabilmesi engellenmektedir.

Talebimiz; Bahse konu kısa süreli raporların verilmesinin önlenmesidir.

i- Özel eğitim değerlendirme kurulu raporlarının (ÖEDKR) yenilenmesinde eğitim süresinin aksamaması sağlanmalıdır.
Engelli bireyin raporlarının sona ereceği tarih bilindiğine göre yeni rapor için değerlendirme bu tarih dikkate alınarak yapılmalıdır. İLSİS sistemi geriye dönük girişleri kabul etmediğinden değerlendirme tarihi bir önceki raporun bitiş süresinden önce yeni rapor velinin eline geçecek şekilde belirlenmelidir.

Bir örnekle açıklarsak, ÖEDKR süresi 1 Mart 2014 tarihinde sona erecek engelli bireyin yeni ÖEDKR nun başlangıç tarihi 2 Mart 2014 olmalı ve bu tarihten önce veliye raporun teslimi sağlanmalıdır. Rapor tarihi uygun olsa dahi teslim süreleri geciktirildiğinde bu süre içerisinde birey ya eğitiminden kalacak ya da eğitimi verildiği halde sisteme girişi yapılamayacaktır.

Talebimiz; Önerimiz doğrultusunda RAM lara talimat verilmesinden ibarettir.

j- RAM larca engelli birey özür durumu tanısı (teşhisi) koyulması uygulamasına son verilmelidir.
652 sayılı KHK nin 43 ncü maddesinde engelli bireyin özür durumunun sağlık kurullarınca belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Hal böyle iken RAM lerince engelli bireyin zeka düzeyini belirlemek amacıyla testler uygulandığı; sonucunda da hastanelerin verdiği sağlık kurulu raporlarının dikkate alınmadığı gibi uygulamalar görülmektedir.

Talebimiz; bahse konu uygulamaların sonlandırılmasının sağlanmasıdır.

k- Hastanelerde düzenlenen Engelli Sağlık Kurulu Raporlarında eğitsel değerlendirmelere yer verilmesi RAM larca red gerekçesi yapılmamalıdır. (özel eğitim ihtiyacı yoktur gibi)
Bilindiği üzere ilgi (a) Kanunun 43 üncü maddesinde yetkili sağlık kurullarının engelli bireyin özür oranını belirleyeceği; özel eğitim hizmetinden yararlanıp yararlanamayacağına ise özel eğitim değerlendirme kurullarının (RAM bünyesinde) kurulan) karar vereceği belirtilmektedir.

Hal böyle iken engelli sağlık kurulu raporlarında geçmiş uygulamalardan kaynaklanan “Özel eğitim desteğine ihtiyaç vardır.” ya da özel eğitim desteğine ihtiyacı yoktur” ifadelerine yer verilmesi tereddütler yaratmaktadır.

Talebimiz; İlgili Kanun hükümleri (652 sayılı KHK) gereği sağlık kurullarınca sadece özür oranının belirleneceği hüküm altına alındığından, engelli bireyin almış olduğu sağlık kurulu raporundaki eğitsel değerlendirmeye dayalı ifadelere itibar edilmemesi, engel oranının dikkate alınmasının sağlanmasıdır.

l- Engellilerin destek eğitim programlarından yararlanabilmesi için gerekli olan Engelli Sağlık Kurulu Raporları ile “okula devam edemeyecek durumda olunduğunu” belirten sağlık kurul raporlarının acil olarak düzenlenmesi sağlanmalıdır.
Talebimiz; Belirtilen nedenlerle, engelli bireylerce sağlık kurumlarına (hastanelere) yapılacak müracaatların acil olarak değerlendirilmesinin sağlanmasıdır.

m- Engelli Sağlık Kurulu Raporlarının düzenlenmesinde süreli-sürekli raporlar açısından tereddütlerin aşılması sağlanmalıdır.

Talebimiz; Engelliye hafif düzeyde engeli varsa süreli, orta ve ağır düzeyde engeli varsa sürekli (süresiz) Engelli Sağlık Kurulu Raporu verilmesi sağlanmalıdır.

n- Engelli Sağlık Kurulu Raporlarının düzenlenmesinde sağlık kurulu oluşturulurken Yönetmelik dışında uzman görüşüne ihtiyaç duyulması uygulaması sonlandırılmalıdır.

Engelli Sağlık Kurulu Raporu düzenlerken bazı hastanelerce 12 yaş altı engelliler için çocuk psikiyatrisinin bulundurulmasına gerek duyulmaktadır. Belirtilen uzmanın bulunmadığı hastanelerde engelli bireylere rapor verilmemekte, çocuk psikiyatristi bulunan hastanelere yönlendirme yapılmaktadır.

Talebimiz; Hastanede çocuk psikiyatristi yoksa Yönetmelikte belirtilen diğer uzman doktorların Engelli Sağlık Kurulu Raporu verilmesi hususunun yetkili hastanelere talimatlanmasıdır.

o- Okulların doldurması gereken belgelerin zamanında hazırlanması ve RAM lara iletilmesi sağlanmalıdır.

Engelli birey RAM a destek eğitiminden yararlanmak amacıyla değerlendirilmek üzere müracaat ettiğinde okulların doldurması gereken belgelerin ya doldurulmadığı, ya da eksikler bulunduğu (imza, mühür v.b) belirtilerek engelli bireyin değerlendirilmesi yapılmamakta, yeni bir randevu süreci yaşanmaktadır.

Talebimiz; Okulların doldurması gereken belgelerin eksikliği ya da noksanlığının bireyin değerlendirilmesini engellememesi sağlanmalıdır.
Saygılarımla.











Sabahattin YILDIZ Genel Başkan
COŞKU ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI

Mehmet TAN
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: sevgi, kurs2, vartoegitim ve bu kullanıcının diğerlerinden 3 teşekkürü var

Antalya Toplantısından izlenim 05 May 2014 18:48 #28

  • hancan
  • hancan Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 165
  • Teşekkür Sayısı: 102
  • Başarı: 2
Gerçekten bütün sorunlarımız son derece güzel anlatılmış.Bundan dolayı emeği geçen bütün arkadaşlara çok teşekkürler..

Bu rapor bürokratlara sunulduktan bu yana bürokratlar dan herhangi bir yorum veya açıklama geldimi? Malumunuz 18 mayıs geldi çattı.Veya nasıl bir yol izleyeceğiz ,ne yapacağız? Bu konuda da bilgi verirseniz çok daha iyi olur.

Herşey için teşekkürler.....
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 05 May 2014 20:12 #29

  • beyazyelken
  • beyazyelken Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 173
  • Teşekkür Sayısı: 45
  • Başarı: 1
Hayal bunlar hayal:)))))))
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 05 May 2014 20:19 #30

  • beyazyelken
  • beyazyelken Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 173
  • Teşekkür Sayısı: 45
  • Başarı: 1
Lütfen uyanın artık bu rüyadan... Ne yaparsak gene biz kendimiz yapabiliriz...herkes 8 saaten fazla vermesin bakalım hangi veli kurumdan ayrılmak istiyecek... Kimse para teklif etmesin veliye bakalım hangi veli kurum değiştirecek.5 hafta çeken aylarda kapatın kurumu bakayım hangi veli sızlanacak...arkadaşlar biraz düşünürseniz bu söylediklerimi yapabiliriZ... Ama herkes uyacak... Bütün kurumların ve personelinin işine gelir bu söylediklerim..yeni açılan kurumlar buna hayır diyecektir ama uzun vadede düşünürlerse bu herkesin çıkarına... Kolay gelsin herkese...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 06 May 2014 01:40 #31

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Raporu yazanların, hazırlayanların eline sağlık. Güzel olmuş. Ama bunun ne kadarı MEB'e yansır orası soru işareti.

Bu tespitlerin %10'u bile karşılık bulursa doğrusu çok büyük başarıdiye kabul etmek lazım.

Ancak öneriler arasında tek tük sakıncalı ifadeler var. Örneğin:
1. Programlar bazında bireysel ve grup odalarında aynı materyal bulunduğu açıktır. Bu nedenle öncelikle programlar bazında bireysel ve grup eğitimi odası ayırımı kaldırılmalıdır.

Bu amaçla Standartlar Yönergesine bu yönde “grup odası olarak kullanılacak dersliklerde, yararlanacak öğrenci sayısı kadar ders araç gereç masa v.b bulundurulur” ifadesinin konulmasının sorunu çözebileceği değerlendirilmektedir.

Şimdi mantıklı gibi duran bu tür ifadeler her zaman aleyhimize işledi. Buraya bakan bir bürokrat; "Yahu hakikaten biz grup odalarına çocuk sayısı kadar masa, sandalye, defter, kalem, şunu bunu isteyelim" der... ama bireysel grup ve program ayrımı aynen devam eder.

Sonra MEB'e "benim grup sınıfım 8 kişilik ama ben 3 çocukla grup yapıyorum" diye dert anlatmaya çalışırsınız.

Bunun dışında; bu taleplerin benzerlerini neredeyse 5 yıldır herkes dile getiriyor. Şu ana kadar sonuç alabilen çıkmadı. Umalım da bu sefer bir değişiklik olsun.

Sadece "damar okuma"nın artık bu aya yetişmeyeceği kesinleşti. Zaten sürpriz de olmadı. Yetişmeyeceği kabak gibi belliydi. Sanıyorum en az bir 6 ay ertelenir ama onun da yeterli olduğunu sanmıyorum.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 06 May 2014 09:47 #32

  • ozeltercih
  • ozeltercih Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 674
  • Teşekkür Sayısı: 371
  • Başarı: 4
bu "10 ayda dersleri verebilmeliyiz" maddesi de İstanbul'da olan bizler için uygulanabilir ama doğudaki adam için hala sıkıntı. 2-3 ay yollar kardan kapalı mesela. Eski kalıplara itiraz edip, daha iyi olduğunu düşündüğümüz yenilerini koymamalıyız bence. Programı yıllık bazda veli ve/veya bölge bazında esnek şekilde kurumlar olarak (elbette aylık mesela "14 bireyselden fazla olmamak kaydıyla" filan gibi maddelerle sınırlar koyarak) kendimiz planlayabilmeliyiz.

Bu "kurumlara planlama ve programlama serbestiyeti verme" işini aslında genel mantık olarak benimseyerek yeni stratejilerimizi ona göre belirlemek sanki daha uygun gibi. Demek istediğime bir örnek verirsek;
Örneğin modüllere alt amaçların önerilme işinin bep kurullarına bırakılması, hatta grup eğitimi alıp almamasına bile bu kurulların karar vermesi gibi.. "Ama böyle olunca para almak için ihtiyacı olan olmayan herkese grup önerir tabi patronun güdümündeki kurul" diyecekler için de formüller üreterek tabi. (mesela bürokratlara iletilen bazı görüşlerde, -ücreti ödenmek kaydıyla- 10 bireysel veya 8 bireysel 4 grup eğitimine aynı ücretin ödenmesi dolayısı ile bu serbestiyetin bep kurullarına bırakılması gibi fikirlerin iletildiğini duymuştum)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.255 saniye
Sistem Kunena Forum