Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Antalya Toplantısından izlenim

Antalya Toplantısından izlenim 28 Nis 2014 15:52 #1

  • kurs2
  • kurs2 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 428
  • Teşekkür Sayısı: 256
  • Başarı: 4
Antalya toplantısına katılan arkadaşlar bilgi paylaşımı yaparsa memnun oluruz.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: songulmavi

Antalya Toplantısından izlenim 28 Nis 2014 22:42 #2

  • Murat Çolak
  • Murat Çolak Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 79
  • Teşekkür Sayısı: 149
  • Başarı: 4
Toplantıya katılan okul sayısı sanırım 100'ün biraz üzerindeydi. Katılımcı sayısı ise sanıyorum 230 olarak belirtilmişti ama tabi yanılıyor da olabilirim. Gerek toplantıya katılan katılımcıların gerekse de dernek yönetiminin en çok üzerinde durduğu konulardan ilki katılımın yetersizliğiydi. 2000'e yakın okulun faaliyet gösterdiği ülkemizde sektörün varlığını doğrudan ilgilendiren bir oldu bitti öncesi yapılan bu toplantıya katılımın bu derece düşük olması utanç verici. Evet böylesi toplantıların sonuca ne kadar etki edebileceğiyle ilgili bir karamsarlık olabilir kurum sahiplerinde. Ancak bu işten ekmek yiyen herkesin bu toplantıya katılması, katılmamasından iyi olacaktı ama olmadı. Ancak hakkını aramasını bilmeyenin ağlamaya da hakkı yoktur. Cemil Meriç'in çok sevdiğim bir sözü vardır. "Yığın düşünmez maruz kalır" diye. Belki bir toplantıya katılım noktasından böyle çıkarsamalarda bulunmak yanlış gelebilir ama bizler örgütlü bir sektör değil bir "yığın" gibi davranmaya devam ettikçe sadece maruz kalacağız bir şeylere. Bu açık.

Toplantıya katılan bürokratları iyimser ve pozitif buldum. Ancak bununla birlikte, toplantı sonunda ortaya çıkan önerilerin bürokratlar Ankara'ya gittiklerinde nasıl sonuç bulacağı sanıyorum daha önemli. Geçmişte yapılan toplantılarda da devlet görevlilerinin söyledikleri ve yaptıkları büyük farklılık göstermişti. İnşallah bu sefer devlet bu alanda faaliyet gösteren okulların çığlığına kulak verir.

Toplantının ilk günü açılış konuşmalarından sonra sektörel problemlerle ilgili çalışma grupları oluşturuldu. Bu çalışma grupları "Rehberlik Araştırma Merkezleriyle ilgili sorunlar ve çözüm önerileri" , "Kurumların personel ihtiyaçlarıyla ilgili sorunlar ve çözüm önerileri" , "Standartlar Yönergesiyle ilgili sorunlar ve çözüm önerileri" , "Modüllerle ilgili sorunlar ve çözüm önerileri" ve en önemlisi "Damar Tanıma uygulamasıyla ilgili olası sorunlar ve çözüm önerileri" gündemleriyle toplanıp sorunları ve çözüm önerilerini tartıştılar. 2.gün sabah oturumunda yargıtaydan gelen bir hakim iş hukukuyla ilgili bir sunumda bulundu.Sonrasında ise çalışma gruplarında ortaya çıkan metinler okundu.

Aşağıya sadece Damar Tanıma uygulamasıyla ilgili çalışan grubun üzerinde durduğu başlıkları yazdım :

1- RAM'lara takılan cihazların sürekli arıza yapmasından hareketle bu uygulamanın yapılamazlığı üzerinde duruldu.
2 - Bu uygulamanın fiber optik ağ olmadan başlayamayacağı üzerinde durulup Türkiye'nin her bir il ve ilçesinde fiber optik ağın bulunmadığı anlatıldı.
3- Fiber optik ağla ilgili ortaya çıkan maliyetin kurumları zora sokacağı ve bu maliyetin devlet tarafından karşılanması gerektiği anlatıldı.
4- Bu uygulamanın velileri ve öğrencileri eğitimden soğutacağı üzerinde duruldu.
5- Damar tanıma uygulaması yerine kamerayla tespit uygulamasının daha uygun olacağı ifade edildi.
6- Türkçe - Matematik modüllerine rehabilitasyon merkezlerinde 2 yıl çalışan bütün personellerin imza atabilmesinin bu uygulama sonrasında yaşanacak personel sıkıntısı için olumlu olabileceği ifade edildi.
7- Psikologların modül sayısının arttırılması gerektiği anlatıldı.
8- Grup odalarının bireysel derslik olarak da kullanılabilmesinin önemi vurgulandı.
9- Birden fazla engelli çocuğu olan ailelerde her bir çocukla ilgili bir kişinin damar okutabilmesinin yaratacağı sıkıntılar üzerinde duruldu.
10- 6 yaşından küçük çocuklarda ebeveynin eğitime gelebilecek durumda olmamasının yaratabileceği sorunlardan bahsedildi.
11- Yurtlarda kalan engelli bireyleri getiren personellerin sürekli olarak değişmesinin yaratacağı sorunlardan bahsedildi.
12- İş planının tamamen kaldırılıp çocuğun geldiği saatin esas alınması gerektiği önerildi.
13- Uygulanması düşünülen sistemde dersleri telafi etmenin çok çok zor olacağından hareketle örneğin ay içinde 7 saat ders alan bir bireyin son zorunlu dersini alamaması durumunda ay içinde aldığı diğer seansların da yanabileceğinden bahsedildi.
14- Telafi uygulamalarının genişletilip esnetilmesinin hatta telafi üzerindeki sınırların tamamen kaldırılmasının gerektiği vurgulandı. Bununla ilgili olarak öğrencinin 1 yıl için alacağı 96 seansın 10 ayda rahatlıkla bitirilebileceği, kalan 2 ayda ise hem telafilerin yapılacağı hem de personelin tatillerinin kullandırılabileceğiyle ilgili apayrı bir sistem önerisinde bulunuldu.
15- Kurumların çocukların ilk raporlarında, rapor yenileme dönemlerinde ve artık aylarda zaten bir çok kere fazladan ders verdiğinden bahsedilip bu fazla derslerin telafiden sayılabileceği anlatıldı.
16- Dengeli dağılımın mutlaka yaz aylarında olduğu gibi esnetilmesi gerektiği, zaten kurumların istese de istemese de dersleri dengeli dağıtmak zorunda olduğu anlatıldı.
17- Hastanelerde 12 yaş altındaki bireylerin bu uygulamadan muaf tutulduğu hatırlatılıp, bu sistemi 12 yaşın altındaki engelli bireylere uygulamanın bir tutarsızlık olduğuna dikkat çekildi.
18- Ailelerin bir kısmının bu uygulamayı bir fişleme olarak değerlendirip damar okutmak istemediği ve bundan dolayı eğitimden soğudukları anlatıldı.
19- Cihazların sağlığa olan zararları hatırlatılıp bu uygulamadan kaynaklı olası zararlardan ve davalardan kimin sorumlu olacağı soruldu.
20- Denetim sorumluluğunun devlette olmasından hareketle cihazın maliyetinin neden kurumlar tarafından karşılandığı soruldu.
21- Bu uygulamanın insan haklarını ihlal ettiğinden ve iptal edilme olasılığından bahsedildi.
22- Bu cihazların arıza yapma olasılıkları hatırlatılıp Türkiye'nin her bir il ve ilçesinde anında çözüm yaratabilecek teknik destek hizmetinin olmazsa olmazlardan biri olduğu anlatıldı. Olası problemlerin aynı anda çözülememesinin ortaya çıkaracağı zararlardan bahsedildi.
Son Düzenleme: 28 Nis 2014 23:03 yazan Murat Çolak.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: ptmehmet, sabak, tartanc ve bu kullanıcının diğerlerinden 10 teşekkürü var

Antalya Toplantısından izlenim 29 Nis 2014 09:29 #3

  • tatvanpozitif
  • tatvanpozitif Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 382
  • Teşekkür Sayısı: 136
  • Başarı: 9
peki alınan cevap ve alınan kararlar belli mi
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 29 Nis 2014 19:57 #4

  • cheff
  • cheff Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 72
  • Teşekkür Sayısı: 40
  • Başarı: 0
Arkadaslar yanlis anlamayin bunu onemli isi hastasi v.b mazeretleri olmayan arkadaslar icin soyluyorum siz ne kadar rahat genis vurdumduymazsiniz ya. Hem boylesine kritik bir surecte bizim gelecegimizle ilgili bir toplantiya katilmiyorsunuz sonra da ne oldu neler yapildi diye soruyorsunuz.bu ne ya anlamiyorum.topu topu 100 kusur kurum katildi. 1700 kurum olsa gelmeyen 1500 kusur.yahu arkadas hepsinin basina topluca bisey mi geldi.pessss dogrusu. Hic bozulup alinmayin keyfi gelmeyenler. Gelmiyosan benim gibi dusunup yorum yapanlarin yazilarina da katlanacaksin. Ya da kaderine razi olacaksin
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: songulmavi, ares94, duruden

Antalya Toplantısından izlenim 30 Nis 2014 09:18 #5

  • tatvanpozitif
  • tatvanpozitif Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 382
  • Teşekkür Sayısı: 136
  • Başarı: 9
arkadaş biz bitlis olarak 1 temsilci seçtik ve yolladık. hepimizin birden gelme imkanı olmadığı için böyle birşey yaptık. sorduğum soruya gelince
henüz gönderdiğimiz temsilci arkadaşla görüşemediğim için sordum ne karar alındı diye
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 30 Nis 2014 10:23 #6

  • muharrem_21
  • muharrem_21 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 152
  • Teşekkür Sayısı: 18
  • Başarı: -1
bence temsilci göndermek yerine herkes gelseydi kurumlarımız daha güçlü görünürdü.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 30 Nis 2014 10:27 #7

  • muharrem_21
  • muharrem_21 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 152
  • Teşekkür Sayısı: 18
  • Başarı: -1
özel okullar yaptıkları zaman 2 tane 5 yıldızlı oteli kapatıyorlar. ya biz. ancak 150 - 200 kişi gidiyoruz. birlik olmamız gereken zamanda bile biraraya gelemiyoruz.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Antalya Toplantısından izlenim 30 Nis 2014 11:57 #8

  • fzt.halit
  • fzt.halit Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 33
  • Teşekkür Sayısı: 20
  • Başarı: 2
Ne bekliyordunuz? Her kurumun istisnasız toplantıya katılmasını mı bekliyordunuz? 100 küsür kurum katılmış.Çok fazla katılım olmuş bence.Özel okulların salonları doldurduğundan bahsetmişsiniz. Onlar işletmeci..onlar gelecek on yılın programını ve hesabını şimdiden yapabiliyorlar.Onlar 100 TL lik hizmet üretip 50 TL ye satmıyorlar..100 Tl hizmet üretiyorsa en az 200 tl ye satıyorlar hizmetlerini..Onlar başka bir okulun öğrencilerinin evlerini kapı kapı gezerek para teklif ederek çalmaya kalkmıyorlar.4 yıllık bir eğitimi 1 yılda vereceğiz deyip veliyi kandırmıyorlar.Sırt üstü yatalak bir çocuğu 6 ayda yürüteceğiz diye kandirıp diğer kurumdan çalmıyorlar.Onlar kendi okullarında servis hizmetine, yemek hizmetine ve ek kurslara ücret alıyorlar hatta kıyafetinden bile dünya kadar kâr elde ediyorlar.Anlayacağın adamlar işi kuralına göre yapıyorlar.Adam gibi kararlar alıp hep beraber adam gibi bu karaklara uyuyorlar.Anlayacağın bu okullar itibarlı kurumlar.

Şimdi soruyorum: 2000 Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinden hangisinin devletin ve ailenin gözünde yada aynı şehirde aynı işi yapan merkezin gözünde itibarı var.Hanginiz servis parasını alabiliyorsunuz.Hanginiz başka kurumun ahlaksızca yaptığı tekliflerden ve verdiği tavizlerden öğrencinizi korumak ve başka kuruma kaptırmamak için en az 10 takla atmıyorsunuz.Hanginiz fazla verdiğiniz eğitimin parasını aileden talep edebiliyorsunuz.Hanginiz sabah uyandığınızda öğrencilerinizin ve personellerinizin başka kurumlarca kandırıldığını duymuyorsunuz.Hanginiz rapor yenileme döneminde ailenin peşinde koşup ona yalvarmıyorsunuz.Hanginiz aynı şehirde hizmet veren merkezin açığını aramayıp kuyusunu kazmıyor.Öğrencilerine göz dikmiyor...

Şimdi soruyorum: Aynı şehirde hizmet veren kurum sahipleri kendi yaşadığı şehirde birbirlerine güvenipte ayda kaçkez bir araya gelebiliyor.Kaç kez adam gibi kararlar aldınız geleceğiniz içinde bunun kaçına uydunuz..hanginiz günü kurtarmaktan başka bir iş yaptınızda 2000 kurumun bir şehirde bir amaç için toplanmasını bekliyorsunuz.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: TURGAY, tartanc, zeyser ve bu kullanıcının diğerlerinden 3 teşekkürü var
Sayfa oluşturma zamanı: 0.353 saniye
Sistem Kunena Forum