BAŞLIK: Kurs İptal....

Sayın gibbon1; anlayışınıza hayran kaldım. personelimin 4 defa okuutuğunu söylememden 4 saat girdiğini mi anladınız...! Söyleyeyim arkadaşım, 21 öğretmenim ve de 25-30 civarında öğrencim aynı anda ders giriyor. Sizin anlayacağınız epey öğrencimiz var birçok kuruma göre de büyüğüz. Personelin tanımlama işini sabah-öğle ve öğle-akşam olmak üzere toplamda 4 defa okutuyoruz sistem de de herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. İş planı silme işine gelince de sitemin kontrolünü yapan personeliniz anlık yapacak. (sonuçta işi o) Merak etmeyin iş planı ile ilgili de düzenleme yapılacaktır. Şu an uygulamada sürekli birşeyleri güncelleyerek uygulanabilir hale getiriliyor. (ki bu yüzden temmuz -ağustos-eylül aylarında pilot illerdeki uygulamalara göre bir SİSTEMİN KULLANIŞI İLE İLGİLİ BİR TALİMATNAME yazı yayınlayacaklarını düşünüyoruz)

Arkadaşlar,

Konu konuyu açıyor elbette ama öte yandan bu başlık altında sertifika kurslarının iptali konuşulmaktaydı. Sonrasında nasıl olduysa biometrik kimlik tanılama uygulamaları ve sonuçlarına çıktı muhabbet.

İzlenebilirlik ve erişilebilirlik açısından görüşlerimizi ilgili konu başlıkları altında açıklamaya dikkat edersek ileride forumlarda araştırma yapacak arkadaşlarımızın işini kolaylaştırmış oluruz.

Sertifika kurslarının iptal edilmesi kararının gerekçesini göremedik. Bu nedenle ancak spekülasyon yapabiliyoruz. Ancak görünen köy kılavuz istemiyor. Gerekçe her ne olarak açıklanırsa açıklansın bunun ÖERM'lerinin işini kolaylaştırmak olmadığı aşikar.

Özel eğitim alanında şu ya da bu şekilde yeni bir döneme girildiği gözüküyor. Sonuçların öncelikle rehabilitasyon hizmetine gereksinim duyan bireyler için hayırlı olmasını dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor.

Sabırlar ve kolaylıklar dileğiyle,

Ben nedense yıllar içinde bu sitede yorumları okudukça gittikçe artan bir dehşete kapılıyorum.

MEB, hiç çaktırmadan, farkettirmeden bizi de kendisi gibi düşünmeye alıştırıyor. Yanlış bazı prensipleri doğru bir şeymiş gibi algılamaya başlıyoruz.

Damar tanımanın güzellikleri veya saçmalıkları üstüne tartışırken; sahtekarla dürüst olan ayrılacak gibi çarpık bir mentalite bize normal gelmeye başlıyor.

Şimdi düşünelim... Evinizi kiraya verdiniz... kiracı ile bir kontrat yaptınız. Bu kontrata göre, kiracı 1 ay boyunca evinizde oturacak, karşılığında aylık kirayı ödeyecek. Ama kiracı diyor ki, ben kapıya biyometrik kimlik tanıma sistemi koyarım. Kaç gün eve geldiysem o kadar günün parasını öderim.

Oturup bir plan yapmışsınız, A eğitimcisi bu ay şu saatlerde şu çocuğa eğitime girecek demişsiniz. Sonra o çocuk canı istemediği için o saatlerde derse gelmemiş. Sonra da birisi çıkıp o çocuk gelmediyse parasını vermem diyor. Şimdi burada kusur kimde? Yaptırım kime uygulanmalı?

Bir yerlerde "gerçek saatinde dersine gelmeyen" öğrenciden bahsediliyordu. Bir çocuğun gerçek eğitim saati hangisi? O gün değil de, bugün derse gelse ne olur?

Bir yanlışlar silsilesi içerisinde neyin doğru olduğunu tartışıyoruz. Ben alternatif bir yöntem önereyim. Devlet parayı veliye ödesin. Veli bize ödesin. Çocuk gelmezse parayı veliden istesin. Nasıl olur?

"Devlet parayı veliye ödesin. Veli bize ödesin. Çocuk gelmezse parayı veliden istesin. Nasıl olur?"

Bence harika olur. Devamsızlık sorunu asgariye iner. Veli bu hizmetin bir bedeli olduğunu anlar. Aldığı hizmeti değerli görmeye başlar. Gerçekten gereksinim sahibi olanla çocuğunu "lütfen" eğitime gönderen ayrılır. "İyi" veli ile "kötü" veli ayrılır, biz "iyi" veli ile yolumuza devam ederiz.

Not: "iyi" veli "kötü" veli ironik bir anıştırmadır ve "iyi" kurum, "kötü" kurum belli olur önermesinden mülhem olarak kullanılmıştır. Yanlış anlaşılmasın

Sabırlar dileğiyle,

daha öncede yazmıştım; bana kalırsa bu sistemden dolayı kurumların batacağını düşünmek yanlış, evet belki çok az kurum kapanabilir ama zaten her yıl bazı kurumlar çeşitli nedenlerle kapanıyor... evet bazı zorluklar olacak ama "su akacak yolunu bulacak"... kimse yanlış anlamasın ama ben bir sürü kurum kapanacak tezini gerçekçi bulmuyorum...

sayın gulen100 burada yazmış, burada yazmayan ama konuştuğum bazı arkadaşlarda bize olan bakış açısından dolayı bu sistemin gelmesini istiyor... yine kimse yanlış anlamasın bu sisteme karşı olduğumu daha öncede yazmıştım... bence; insan haklarına uygun, kullanımında bir sürü olası tehlikeler olmayan, daha basit vb. kontrol sistemleri oluşturulmalı...

diğer meselelere gelince; burada yazılan bazı şeylerin şehir efsanesi olduğuna inanıyorum. daha önce başka başlıkta sayın barışltd yazmıştı, yok efendim müffetişler 200 kusurluk bir kuruma gitmiş kimse yokmuş vb. bunlar bırak inandırıcı olmayı, komik denecek kadar saçma argümanlardır...

yada diplomayla usta öğretici çalıştırmak ne kadar gerçekçidir... öncelikle diplomalı kişiyi sisteme zorunlu gireceksiniz, sigorta, stopaj vb. ödemelerini yapacaksınız (ki sistem gereği bunlardan kaçış yok), sonra diploma kiraladığınız kişiye 500-600 tl ödeme yapacaksınız, sonra usta öğreticiye 800-900 tl para ödeyeceksiniz... zaten sigorta giderleri ödeniyorken; diploma sahibine ve usta öğreticiye verilen ücretin toplamı; üzerine 300-400 tl koyduğunuzda neredeyse zaten normal bir çalışanın ücreti... 300-400 tl için bu kadar risk alan birkaç çılgın kurum varsa; kusura bakmayın ama onlara hangi sistemi getirirseniz getirin, bir yolunu bulurlar... ama bu argümanın gerçekliği olsa bile, bence çalışan eğitimci sayısı dikkate alındığında, istatistiklere girecek anlamlı bir çokluk olacağına inanmıyorum...

kurumda tüm personel bekleyecek, insanlar servisten inmeden, sokak sokak "tur" atacaklar... şaka derim başka bir şey demem... yapan varsa kaçakçılıktan yargılayacağımıza "ruh hastalığından" bir yere yerleştirmeyi düşünmek daha doğru olur...

vb.vb.vb....

bu argümanları son 3-4 yıldır kullanmak "deli saçmalığından" başka bir şey değildir, ama bu kadar sık kullanılmasının tek nedeni vardır; "algı operasyonudur"...

şimdi gelelim diğer iki meseleye;

birincisi eğitim ve kalitesidir; bu modül sistemi, RAM ların yetersiz personeli, tanılama sisteminin çok kısa ve kalitesiz olması, engellide ki gelişimin takip edilememesi, kurumların eğitim önerilerinin bazı iyi niyetli RAM personeli dışında dikkate alınamaması vb. vb. vb. bana kalırsa bu başlıkta çok ciddi bir yapılanma yaratılmalıdır. tabi MEB in derdi buysa...

ikincisi teknik meselelerdir(kategorik yazmam, anlamayı kolaylaştırmak içindir); ve bana kalırsa MEB in niyetini ortaya koyan en önemli başlık budur...

burada onlarca sorun vardır; sayın gülen100 hangi ildesiniz bilmiyorum ama bizim RAM hiçte ayın 1 inde rapor vermiyor. rapor bitiş tarihleri hemen hemen butün aya yayılıyor, ve yenilenen raporlarda bu tarihler baz alınarak yapılıyor. kaldıki bunu bir problem olarak saymazsak bile yenileme randevuları "çok çok büyük bir oranda" rapor bitiş tarihinden sonraya veriliyor... randevuya gitme, raporun hazırlanması, imzalara sunulması, raporun alınması, kurumumuzun eline geçmesi "en az 2 haftalık" süreci kapsıyor... yani ilkelden sadece bu teknik süreç için bile kurumların kaybı en az "yüzde 5" tir...

dengeli dağılım, "eğitimin bilimselliği yönünden" tam bir garebettir... varolan sistemde teknik olarakta bir çok yönden sorunludur... dağılım meselesine tamamen karşı olan biri olarak; hadi diyelim MEB bir mantıkla hareket ediyor; benim anlamadığım "bu mantık" yaz aylarında tatile mi çıkıyor... hadi iki haftayı kabul edilim, arkadaş MEB in aklıevel personeli her yere bir "kılçık" atmayı çok seviyor. yap arkadaş kışında 2 hafta uygulamasını. ne gerek var kurumları futbol sistemi gibi düşündürmeye. geçen haftalarda başka bir başlıkta konuya ilişkin yazılar yazıldı. okudunuz mu bilmiyorum ama okuyan biri olarak gülmekten kırıldım... yok 3+3+2 mi, yok 4+2+2 mi, yok 3+1+4 mü, birde gurupları varsa, birde günlük sınırları düşününce... çok mu zor MEB paşalarının kışında 2 hafta deyip tartışmaları bitirmesi... ama dedim ya herşeye mutlaka bir "kılçık" atacaklar, herşeyde bir "muğlaklık" bırakacaklar...

çok uzun olmasın diye burada kesiyorum... zaten başka başlıklarda bu teknik meselelere rağmen onlarca şey yazıldı...

son olarak şunu söyleyeyim, hiç bir kurum "iş planı" olmadan çalışamaz, herkesin mutlaka bir iş planı vardır... buradaki sorun her ay bu girişler için onca emeğin harcanma sorunudur, gerekli olsa tamam da, madem bu sistem geliyor ne gerek iş planının girişine...

kolaylıklar dileğiyle...

Bu konu altında, diğer konularla ilgili yazdığım yazılardan ötürü, konuyla ilgilenen arkadaşlardan özür dilerim; boş yere vakitlerini aldım...!

Başlık ile ilgili bende yazmayacağım.Bu yüzden özür.

Değerli görüşler var.Keşke dikkate alınsa.

Özel Eğitimi bence tabi el birliği ile yok ettik. Neler yapıldı?

Kurum Sahipleri;

Çalışanların maaşlarını tam ve eksiksiz olarak ödemedi.Çalışanları mağdur etti.

Diploma kiraladı.Lise mezunlarını kullandı.

Hiç gelmeyen çocuğa fatura kesildi.

Çocuklara eğitim vereceğine yemek verdi.

Teftişlerden ilginç şekillerde geçme yollarını buldular.

RAM larla ilginç ilişkiler içine girdiler.

Devletin bakım evlerinin müdürleri ile çocuk başına komisyonlarla anlaştılar.

Özel Eğitim okullarında, müdürler,öğretmenlerle komisyon vererek anlaştılar.

Rehber öğretmenlerle anlaştılar.

Velilerin faturalarını ödediler.Para verdiler.

Halkla ilişkiler adı altında velileri aldatan ve kandıran iğrenç birimler kurdular.

Olmayan dil ve konuşma terapistleri ile velileri dolandırdılar.

FTR yerine B.Eğitimcileri çalıştırdılar.
.......

Bazı yetkililer;

Kimi kurum sahipleri ile iğrenç işbirliğine gittiler.

RAM lar, sistematik bir çalışmaları yok. Objektif değiller. Kendi başlarına bir cumhuriyet gibiler.gene bazı ram çalışanları medyadan gördüğümüz gibi ilginç!!! işbirliğine girdiler.


MEB,2006 da gerekli hazırlığı yapmadan ÖEM bünyesine aldı. O günden bugüne almış olduğu hemen hemen her karar Özel Eğitimin aleyhinedir.Bilimsel değildir.Kin,nefret ve öfke doludur.

MEB bu öfkesi,bilimsel olmayan yaklaşımı,damar tanıma ile de bitmeyecek.

Şimdi hepimiz sisteme ayak uydurmaya çalışacağız.Bir daha yazayım.2017 yi ciddi sayıda kurum göremez.

Yanlış yanlışla düzelmez.Daha bunu anlayamıyorlar.Bedelini hepimize ödetiyorlar.

sAYIN TARTANÇ SİZE SONUNA KADAR KATILIYORUM BANA BU FORUMDA SAYIN TARTANCIN YAZDIĞI ŞEYLER HİÇ YAPILMADI DİYEBİLİRMİSİNİZ DİPLOMA KİRALAMALAR ÜÇ ÇOCUĞUN VAR BİRİSİ SENİN DİĞERİ KURUMUN MATERYALSİZ SINIFLAR DAHA NELER NELER KURUM SAHİPLERİ ÇOK FAZZLA ÜRKMEYİN KURS AÇILMADI DİYE SİZE YOLDA BIRAKMAZ BU DEVLET AYRICA BIRAKINDA AÇILMASIN 2009 DAN BERİDİR 1000 tl YE BU DEVLETİN YETİŞTİRDİĞİ ÖĞRETMENİ ÇALIŞTIRIYOSUNUZ VE DE BÜYÜK KISMI İLKOKUL MEZUNU İNSANLAR HA BAZEN ONLARA EĞİTİMCİLİK DERSİ VERDİĞİNİZİ SÖYLEMİYORUM BİLE AÇILMAZSA 5 SENEDE 3000 TL YE ÇALIŞTIRIRSINIZ ORTALAMA 2000 ÖDEMİŞ OLURSUNUZ DAHA DA GARİBİ HERKES ÇOCUKLARI DÜŞÜNÜYOR YA BEN DE ONA YANARIM YOK ŞU ZAMAN KAPANIR BU ZAMAN KAPANIR KURUMLAR İŞİNİZİ SAĞLAM YAPIN BİR ŞEY OLMAZ AYRICA SÖZLEŞMELERDE YAZAR RESMİ DENGİ KURUMLARDAN AŞAĞI VEREMEZSİNİZ MAAŞI HEPİNİZ O MADDE İLE YANACAKSINIZ BİR GÜN DEMEDİ DEMEYİN HA TABİ ONUNDA ÇÖZÜMÜ VAR GÖSTERİN MAAŞINI DEVLET GİBİ ÜSTÜNÜ VERSİN SİZE NASILSA KENDİNİ BİLMEZ MESLEKTAŞIMIZ ÇOK ZANNETMEYİN SADECE SİZ FARKINDASINIZ BU SEKTÖRÜN !!!