Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Toplantı ile ilgili

Toplantı ile ilgili 17 Oca 2019 20:29 #9

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
garip yazan:
bunun yolu da yüz tanıma sistemi gibi kontrol sistemlerinden geçer, .

Burada sorun ne kamera sistemi, ne yüz tanıma sistemi, ne el tarama sistemi... Sorun bizzat MEB'in kendisi...

Diğer illeri bilmem ama Ankara Çankaya pilot bölge seçilmiş ve düzenli olarak her ay gelip kameradan çocuk kontrolleri yapıyorlar...Bunun ne kadar onur kırıcı ve ayıp bir uygulama olduğunu bir tarafa bırakıyorum. Ancak, bizden fazla ailelelerimiz bu durumdan usanmış durumda...

Neden?

Veli::çocuk hasta, bugün gelemiyoruz...
Kurum: Gelmeniz gerekiyor, kamera kaydedecek...
Veli: Yarın sabah geleyim
Kurum: Olmaz, okul saati alamıyoruz
Veli: Perşembe geleyim
Kurum: Olmaz, günlük ders saatini aşıyoruz.
Veli: Haftaya geleyim
Kurum: Olmaz, haftalık ders saatini aşıyoruz.
Veli: Gelecek ay geleyim...
Kurum: Olmaz. Zaten geçen aydan telafiniz var, fazlasını alamıyoruz.
...
...
Böyle sürüp gidiyor.

Ondan sonra birileri çıkıp diyor ki kamera çıkınca ödenek rakamları düştü... Düşüp falan etmedi.. Kurumların yaklaşık %5-10 ödenek azalması olduysa bile bunun nedeni verdikleri dersin parasını fatura etmelerinin imkansız hale gelmiş olması...

Yani aslında burada kurumlar dolandıran değil, dolandırılan konumunda... 2 gün kar tatili oldumu bir kurum çöküyor. Millet zaten enflasyondan, hayat pahalılığından bezmiş, kim oturup eğitimin içeriğini, şunu, bunu düşünecek?
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: chicko, loupcendre, sertac ve bu kullanıcının diğerlerinden 8 teşekkürü var

Toplantı ile ilgili 17 Oca 2019 21:15 #10

  • mehmetcan
  • mehmetcan Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 141
  • Teşekkür Sayısı: 36
  • Başarı: 0
hocam ağzına sağlık özet süper bunun kontrolü yüz tanıma felan değil sorunları ortadan kaldırıp düzen getirirlerse zaten kontrol sağlanmış olur
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Toplantı ile ilgili 17 Oca 2019 22:18 #11

  • Düşünbaz
  • Düşünbaz Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 34
  • Teşekkür Sayısı: 14
  • Başarı: 0
Son yılarda dillerden hiç düşmeyen rehabilitasyon merkezleri...Pencerenin dışından bakan insanlar için; ‘’Vay be.. devlet bir çocuk için 588 TL ödüyormuş. 100 çocuk bulsak her ay bir sürü para yapar.Otobüs şoförlüğünden çok yoruldum. Acaba otobüsü satıp rehabilitasyon merkezi mi açsam. “ dedirten rehabilitasyon merkezleri…
Rehabilitasyon merkezlerinin adını duyduklarında gözlerinin önüne sadece para gelen ay sonunda faturalar kesilip ilgili kurumlardan ödeme beklendiği zaman kesilen fatura miktarının tamamını kar olarak algılayan ilgili kişiler.. Keşke birde pencerenin içinden bakmayı deneseniz. Sizde bilirsiniz ki ülkemizde ve dünyada hangi meslek olursa olsun işini iyi yapanda vardır suistimal edende. Doktorluk , avukatlık, öğretmenlik herkezin gözünde kutsal mesleklerdir. Ne kadar mesleğini suistimal eden olursa olsun genelme yapılmaz. Ama nedense rehabilitasyon merkezleri ve özel eğitim okulları söz konusu olunca işini doğru dürüst yapan kurumlar gözardı edilir.
Pencerenin içinden bakmayı denediğinizde göreceğiniz manzara ne mi olacak? Büyük yatırımlar yapılarak açılmış, beklide devletin engelli çocuklara sağlayamadığı modern mekanlar ve teknolojik imkanları sunan, bu işi ticaret için değil eğitim için yapan kurucular ve idarecilerinde olduğunu göreceksiniz.Tüm personelin tek yürek olup sevgi denizinde engelli çocuklarla birlikte yüzerken onlara bir tek kelime öğretmek için nasıl çabaladıklarını göreceksiniz.Bu iş gönül işi…
Bu iş sevgi, sabır olmadan, sadece para için yapılabilecek bir iş değil.Müdüründen yardımcı personeline kadar tüm kurum çalışanları tertemiz giydirilip, mis gibi kokan ailesinin üzerine titrediği ,tek ihtiyaçları ve tek ilaçları SEVGİ olan öğrencilerle çalışmaktan büyük haz duyarlar Bunun yanında salyası akan çocukların salyalarını silmekten hatta salyaların üzerlerine bulaşmasından, saçlarında bitler dolaşan çocukların bitlerini ayıklamaktan, altına kaçıran çocukların altını temizlemekten, hatta adet gören ama bunun farkında olmayan zihinsel engelli genç kızların petlerini değiştirmekten, zaman zaman tüküren, vuran, çocukların şiddetine mazur kalmaktan, asla gocunmazlar.Çünkü onlar için konuşamayan çocukların ağzından çıkan bir kelime , yürüyemeyen çocukların attıkları bir adım,okuma yazma bilmeyen çocukların öğrendikleri her harf dünyadaki hiçbir şeye değişilmez, Bu çocuklar rehabilitasyon merkezlerine başlayana kadar hep dışlanmış çevresindekiler tarafından sevgi gösterilmemiş çocuklardır.
Bir engelli çocuk annesi şöyle demişti.’ Bu okula gelene kadar benim çocuğumun da sevilebileceğini hiç aklıma getirmemiştim.’’. Bu sözler toplumun engelli çocuklara ne kadar sevgisiz ve ilgisiz olduğunu gösteriyor Rehabilitasyon merkezleri aynı dili konuşan engelli çocuk ailelerinin bir araya geldiği,dertleştiği sıkıntılarını paylaştığı rahatladığı terapi yerleridir.Peki bu kurumların sadece gelirini hesaplayan ticarete kafası çok çalışan insanlar acaba giderleri de hesaplıyorlar mı? 100 öğrencilik bir kurumun en az 20 aileye ekmek verdiğini, devlete kdv sini , vergisini , stopajını hiç kaçırmadan gününde ödediğini,kira , elektrik , su , telefon masraflarını evinden alıp evine bıraktığı çocukların servis masrafını,kırtasiye ,temizlik yemek giderlerini, tamamı sigortalı olan personelin sigorta pirimlerini hesapladıklarında gelirin gideri karşılamadığını yada ucu ucuna yetiştirdiklerini görebilseler keşke...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tosyali, zerwan, ozal24 ve bu kullanıcının diğerlerinden 5 teşekkürü var

Toplantı ile ilgili 17 Oca 2019 22:45 #12

  • psycho01
  • psycho01 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 90
  • Teşekkür Sayısı: 78
  • Başarı: 3
Yangın tüplerini değiştirmedim bu yıl, elektrik tesisatına da baktırmadım.. Baca temizliği ne alemde bilmiyorum ve zaten kalorferleri yakanın eğitim belgesi var mı onu bile sormaya mecalim yok artık. Rampa eğimi fazla gibi sanki ama bir cetvel alıp ölçesim gelmiyor. Sınıfları badanalamalı mı? Badanalamamalı mı? Sigara içilmez levhası geçen yıl güncellendi, yeni ceza rakamı nedir bakasım gelmiyor. Özene bezene yaptığımız sığınak var ya bodrum katında, araçların yazlık lastiklerini atıverdim depo niyetine. Uygulama odalarına ders yazılamazken ne zaman ve nasıl yasal olarak kullanılabileceğine hiç bir zaman aklım ermedi zaten.. Yılların veli ve okul görüşmeleri tutanaklı imzalı güncel olurdu, görüşüyoruz elbet ama yazmaya artık mana yok. Oysa ki ne idealisttim ben, ne hayallerim vardı, neler neler başaracaktım. Bıkıverdim artık, yoruldum. Kalp krizi geçirmeden bitirebildiğim hergün için şükrediyorum. Neden kapatıp çekip gitmiyorum? Onur mu? Gurur mu? Alışkanlık mı? Korku mu? Bilmiyorum.. Ayda bir birileri gelip; onu aç şunu aç, göremedim geri sardır bi daha bakalım. Resmi varmı getir eşleştirelim, ekranı büyüt yakından bakalım, 4 seansı dedim sen saat bire bakıyosun. “Hocam grup var iki bireysel var saat birde geldi çocuk” -çıkarken görelim o zaman. Bu ne la? Nedir bu?
Yıllarca gençlere dedim ki üniversite bölüm fakülte falan önemi yok “sevdiğiniz işi yapın arkadaşlar” ve yıılar sonra kendime soruyorum; yaptığın işi seviyor musun? Malesef artık Hayır!
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: loupcendre, obay35, ozal24 ve bu kullanıcının diğerlerinden 9 teşekkürü var

Toplantı ile ilgili 18 Oca 2019 22:58 #13

  • anaeli
  • anaeli Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 187
  • Teşekkür Sayısı: 69
  • Başarı: -1
Sayın Garip.

Sayın barsltd, düşünbaz, pçycho01 ifade ettiklerine rica etsem bir yorumda bulunur musunuz?
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Toplantı ile ilgili 19 Oca 2019 11:12 #14

  • ismail78
  • ismail78 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 84
  • Teşekkür Sayısı: 30
  • Başarı: -1
Disleksi Özel Öğrenme Güçlüğü Derneği Başkanı Atıf Okar Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikalar Kurulu Başkanlığında yapılan toplantıda kurumlarımızın içinde bulunduğu durumu anlatarak bize destek oldu.

m.facebook...8401086485


"Dün Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikalar Kurulu Başkanlığında yapılan toplantı bize göre çok verimli geçti. Özel eğitim ve sorunları, çözüm önerilerinin konuşulduğu toplantıda bu alanda hizmet alan ve hizmet veren paydaşlar ve akademisyenler katılım sağladı. Sn. Prof. Dr. Yavuz ATAR ve eğitim politikaları kurul üyesi Sn. Kemal ŞAMLIOĞLU başkanlığında yapılan toplantıda Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği ve Türkiye Disleksili Çocuklar Vakfı Başkanı olan kurumumuzu temsilen Başkanımız Atıf Tokar, Otizm Vakfı, 6 nokta körler Derneği, FTR derneği, Odyologlar derneği, DKT derneği, Spastik Çocuklar Derneği, Biyonik kulaklıklı çocuklar derneği, Down sendromlu çocuklar derneği, PDR Derneği, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, Ziçev, Zihinsel Engelliler Federasyonu,Özel Eğitim kurumları derneği, Özel Eğitimciler derneği, Özel eğitim ve rehabilitasyon dernekleri katılım sağladılar. Toplantıda Disleksi nedir, Disleksili çocukların genel özellikleri ve sorunlarımız ile çözüm önerilerimizi anlattık. Yaptığımız sunumda tanı alma sürecinden Ram'lara, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden okullara kadar yaşadığımız sorunları tek tek konu başlıkları ile anlatıp çözüm önerilerimizi arz ettik. Rehabilitasyon merkezlerinin kapatılmasına dönük son dönemde aldığımız duyumlardan yaşadığımız rahatsızlığı dile getirirken aynı travmayı 2007-2009 döneminde yaşadığımızı örneklendirerek anlattık. Rehabilitasyon merkezlerinde kamera uygulamasının doğru bir karar olduğunu, bunun alanda bir güven tazeleme olduğunu belirttik. Rehabilitasyon merkezlerine verilen 68 liralık seans ücreti ile bu kurumların bu hizmeti nasıl karşıladıklarını aslında düşünmemiz gerektiğini, bu ücretle bu merkezleri ayakta tutan kurumların aslında bir kahraman olduğunu, hırsızlık suçlaması ile yaftalanan bu kurumların bu duruma aslında bu ücret politikasının ittiğini işin içinde olduğumuz için iyi bildiğimizi belirttik. Bankalarda da hırsızlık yapıldığını ama devletin bankayı kapatmadığını örnek olarak belirttik. Senas ücretini 250 liraya çıkarılırsa sınıflarda doktora öğrencilerinin derse girebileceğini, dolayısıyla kurumların önce değersizleştirilip sonra hırsızlıkla yaftalanmasının yanlış olduğunu anlattık. Bu açıklamayı "disleksili çocuklar eğitimini destek eğitiminden alır, okullara sosyalleşmek için gider" sözümüz gereği RM'lerin ıslah edilmesini ama disleksili çocukların bu merkezlerden hizmet alımlarının durdurulmaması için anlattık ve çözüm önerisi olarak RM'lerin Akredite edilerek düzeleceğini bildirdik. Ram personelinin uzmanlık esasına göre seçilmesini ve buraya atanan uzmanların süreç içerisinde başka görevler yüklenmemesini, aile iletişimi açısından hizmetiçi eğitim verilmesini test bataryalarının zenginleştirilmesini önerdik. Toplantı boyunca tüm engellilik alanlarında konuşan herkesin Okul Öncesinde tanılanması önerileri için ise dünyanın yapamadığını yapan Türk Bilim İnsanlarına sahip çıkılarak EROT test bataryasını geliştiren hocalarımızın taltif ettirilmesini ve EROT, Çalışma Belleği ve Hızlı isimlendirme test bataryalarının acilen RAM Envanterine alınması gerektiğini, bu sayede okul öncesi dönemdeki çocukların bu test ile taranmasını önerdik. EROT, Çalışma Belleği ve Hızlı İsimlendirme test bataryalarının okul öncesi çocukların neredeyse Anayasal hakları olduğunu belirttik. Disleksili çocukların RM'lerde ve okul destek odalarında ilkokul 3.cü sınıfa kadar hiç vakit kaybetmeden Dil Konuşma Uzmanı ile buluşturulmasını, bunun hayati derecede önemli olduğunu belirttik. YÖK mevzuatlarında değişiklik talep ettiğimizi, öğretmen yetiştirme programlarında ÖÖGnin zorunlu ders olmasını istedik. Acilen, hiç vakit kaybetmeden bir MİLLİ TANI BATARYASI geliştirmemiz gerektiğini, bunun için hem dernek hemde Vakıf olarak hazır olduğumuzu belirttik, Öğretmen eğitimlerine hızla başlanmasını, okullarda Destek Eğitim için ÖĞRETMENLERİN GÖNÜLLÜLÜK ESASININ ACİLEN DEĞİŞTİRİLEREK ZORUNLU HALE GETİRİLMESİNİ belirttik. Ramlarda kesilen grup eğitiminin anayasaya aykırı olduğunu bu uygulamaya son verilmesi gerektiğini söyledik,Son döönemde özel eğitimci yetiştiren programlardan mezun olanların teorik yetiştirildiğini, verim düşüklüğü yaşandığını bu anlamda özel eğitim derslerinin gözden geçirilmesini istedik, hepsinden öte 21.ci yüzyılda tüm dünya Disleksi ile çalışırken, ilim-bilim, üniversiteler, devletler disleksi ile çalışırken Milli Eğitim Bakanlığının 2018 temmuz ayında KOCA BİR ALANI YOK SAYARAK DİSLEKSİLİ ÇOCUKLARI ÖZEL EĞİTİM YÖNETMELİĞİNDE YOK SAYDIĞINI VE TANIMLARDAN ÇIKARDIĞINI, bunu kime nasıl anlatacağımızı arz ettik. Tanıya ihtiyaç olmadığı halde hastanelerde tanıya zorlanmamız ve verilen %20 engelli raporunu çocuklarımızın hayatını etkilediğini işe alımda istihdam dışı kalmamızı isim ism örnekledndirdik ve bu durumun Dünya Sağlık Örgütünün açıklamasına ters bir uygulama olduğu için Avrupa Konseyinde ülkemizi ağır eleştirilere tabi tuttuğunu, bu durumu AB Disleksi Konseyi ülke temsilcisi olarak anlatamadığımızı beyan ettik. Yaklaşık 25-30 konu başlığı halinde yaptığımız sunumumuzu şimdi bir rapor halinde Kurul Başkanlığına arz edeceğiz. Çok değerli kurul üyesi olan Kemal Şamlıoğlu bey'in Genel Müdürlüğü döneminde nefes aldığımızı ve hizmete ulaştığımızı ama o ayrılır ayrılmaz önce yönetmelikten şimdi de RM'lerde hizmet almaktan mahrum bırakılmakla karşı karşıya olduğumuzu, bu felakete acilen el konulmasını talep ettik. Şimdi kurul başkanlığına rapor hazırlamak üzere ev ödevimizi yazpıyoruz. Özet halinde sunduğumuz Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Poilitikalar Kurulu toplantısı yukarda belirttiğimiz minvalde gerçekleşmiştir. İlgilenen paydaşlarımıza ve ailelerimize duyurulur."
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: yetis, Nagehanb

Toplantı ile ilgili 19 Oca 2019 11:29 #15

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
anaeli yazan:
Sayın Garip.

Sayın barsltd, düşünbaz, pçycho01 ifade ettiklerine rica etsem bir yorumda bulunur musunuz?
tabi ki sn. anaeli sizi mi kıracağım, bir kez yüzeysel okuyabildim, üçü de (kendi pencerelerinden) güzel yorumlamış. barış'ın garip takıntısı olmasa ortak paydalarda buluştuğumuz zamanlar da oluyor ama takıntısını yenemiyor, illa cümleye bir garip kontrasıyla başlamak zorunda kalıyor, o takıntı gelişme ve sonuç bölümlerindeki olası daha güzel önerilerin önüne geçiyor. diğer iki arkadaş bu forumun (düzeysiz, nobran, ilkokul seviyesi, yalnızca paraya odaklanmış çoğu) yorumcularının dışında olaya güzel, edebi ve mizahi yaklaşmış...
doğruya doğru derim anaeli, takıntılarım, saplantılarım ,komplekslerim yok, tekrar söylüyorum tek bir şey var onu da yıllardır yazıyorum özeti şu: SEKTÖR BU DURUMA BAZI HIRSIZ ZİHNİYETLER YÜZÜNDEN GELMİŞTİR, ONLARIN HIRSIZLIKLARININ BEDELİNİ BAŞTA HİZMET ALAN ÇOCUKLAR VE AİLELER OLMAK ÜZERE TÜM CAMİA ÖDÜYOR, ONLAR TEMİZLENENE KADAR YA DA ONLARIN SİSTEM DIŞINA İTİLECEĞİ UYGULAMA GELENE KADAR ONLARLA MÜCADELE EDECEĞİM, BURADA, İLÇE VE İL MİLLİ EĞİTİMDE , BAKANLIKTA, SEMİNER, KONGRE, KONFERANS, ÇALIŞTAY, BİLUMUM PLATFORMLARDA...
BYE!
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Toplantı ile ilgili 19 Oca 2019 11:40 #16

  • mehmetcan
  • mehmetcan Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 141
  • Teşekkür Sayısı: 36
  • Başarı: 0
bu işte yine bir gariplik var
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.318 saniye
Sistem Kunena Forum