BAŞLIK: Kapatın Gitsin!

Önden gitmekte sorun yok da.

Arkadan kim gelecek?

Destek kesilsin. Sonuç ne olacak bakalım?

İyi eğitimciler ve kurumlar yine bir şekilde işlerine devam eder. Özel olarak muhtemelen.

Bir yazı destek kesilsin. Bakalım neler olacak?

Kurumlarımız deneme tahtası oldu. Kapatmak da desteği kesmek de bir yazıya bakar. Bu kadar hor görülen başka sektör var mı arkadaş? Kurumlarımız eğitim yerinden çok para basan yerlermis gibi algılanıyor hala. Geçenlerde ilçenin PVC cisi kuruma ne kadar istiyon demis. Kazanma oranını söylediğinde arkasına bile bakmamış. Bu olay virus nedeniyle kapatmadan hemen önce olmuş. Öğrenciden 2 asgari ücret alıyormuşuz ona göre. Yahu bu algı niye? Kimler yaratıyor bunu? Aynı ilçede kurumlardan sorumlu şube müdürü bile yönetmeliği 1 defa açıp bakmamış bizlere abuk sabuk sorular soruyor.

Bu algı sadece o arkadaşın başına gelmedi. Emin olun hepimizin öyle ya da böyle başına geldi. Geliyor da. Yanlış algilardan dolayı bu haldeyiz. Bu PVC ci arkadaşa kızamıyorum çünkü mebteki adamlar bile böyle sanıyor.

Bu böyle gelmiş böyle gider.

Sayın Amiral,

Sanırım 3 4 sene oluyor.
Seanslarına kendi gidip gelen velimiz, bizi şikayet etmiş. Demiş ki, '' ben Seanslarıma kendim gidip geliyorum devletin ödediği seans ücreti olan 1000 lirayı kurum bana vermiyor''
Şikayet aynen bu idi.
İşin ilginci, ilçe deki şube müdürü demişti ki bana, niçin servis ücretini ödemediniz?

Daha neler neler var? Ellerinde hesap makinesi dolaşanlar. Yalan yanlış hesaplar yapanlar vsvs.

O yüzden bu alandan destek kesilsin.
Bakalım sonra ne olacak?

öncelikli olarak alandan desteğin kalkması gerekmektedir. zaten devlet para verip bizim kurumları almaz veya özel eğitim veren kurumlarımızı kapatmaz. çünkü bunun ekonomik ve sosyal sonuçları olur.

eğer olur da devam! kararı çıkarsa bu yönetmelikle zor. her geçişte her düzenlemede kurumlar yıpranıyor. ödenen ücretler zaten uygun değil.
neye göre açıklayayım artık eşofmanlı şevket hoca gibi bilemiyorum.

petrol giderlerimize göre açıkladık
beyaz eşya artışına göre açıkladık
bulgur pirince göre açıkladık.
kira giderlerine göre açıkladık.
dövizle açıkladık.
en fazla baz alınması gereken asgari ücrete göre de açıkladık.
bir asgari ücrete yakın olan ödemeler şimdilerde nerelerdeeeeee
biz %25 zammı başarı olarak kabul etmeye razıyken onunla bile yara sarmaya başlamadan virüs olayı patlak verdi.
aradan 50 küsür gün olmuş daha bir açıklama yok. yahu hibe falan isteyen de yok avans bu avans. sonra kahrını çekeceğimiz borç bu!
sene başında bütçede belirlediğiniz para!
sizden hem ekstra bir yük olmadan hem de geri ödeme yapacağımız bir para bu.
bırakın arkadaş bırakın bizi. desteği çekin. yok deyin deyin artık deyin de bişeyler deyin!!!

tartanc yazan: hocam her seferinde sizin pozitif enerjiniz ve yorumlarınız için siteye giriyorum yorumlarınız içimi rahatlatıyordu keşke böyle olumsuzluğa düşmeseydiniz umudumuzu kaybetmemeliyiz lütfen pozitif düşünmeye devam edelim hayırlısıyla Buda geçer inşallah .

"aldırma be kalender, bu da geçer

geçer ama birader, deler de geçer"


Cem Karaca'ya saygı ve sevgiyle..

Sayın Deniz
Öncelikle çok teşekkür ederim.

Ama bu yazım ne kadar önemli, güzel ve değerli bir iş yaptığımızı tekrar hatırlatmak içindi.
Bütün vicdanlı insanlarla birlikte.

Bazı şeyleri hatırlatmak iyidir diye düşünüyorum. Unutanlara inat.

Bu yazıyı paylaştıktan sonra (sosyal medyada da) kimi arkadaşlar beğendi. Kimi arkadaşlar kısmen eleştirdi.

Hala aynı görüşdeyim. Devlet desteğini kessin. Kendi okullarımda bu eğitimi vereceğim desin.

Bu durumda neler olur? Bir düşünelim.

1-Özel Çocuklar ve Aileleri Açısından,
Okullarda bu eğitim verilebilir mi?
Başarılı olunur mu? Aileler memnun olur mu?
Bugün kü şartlar altında buna ihtimal var mı?
Okullarda örneğin, Ftr ve dil konuşma eğitimi verilebilir mi?

2-Eğitimciler Adına,
Yaklaşık 35.000 eğitimciyi kadroya geçirebilir mi? Henüz ataması çıkan 20.000 öğretmenin göreve başlamadığını da unutmayalım.
Kadro olmazsa, ücretli öğretmenlik olur mu?
Veya hiç karışmaz mı?

3-Yardımcı Personel Açısından,
Yaklaşık 25.000 yardımcı personelin devlete atanma ihtimali var mı?
Veya bu çalışma arkadaşlarımıza nasıl bir yaklaşımda bulunur?

4-Çevresel Faktörler,
Özellikle küçük ilçelerde var olan kurumların çevrelerine vermiş olduğu çok önemli katkıların ortadan kalkması nasıl etki eder?

5-Bu kurumların ödemiş olduğu SSK ve vergi ciddi biçimde ortadan kalkacak. Oluşturduğu katma değer ortadan kalkacak. Mazot, kırtasiye, muhasebe vsvs.

6-Kurum Sahipleri Açısından,
Bazı kurum sahiplerinde, bu karar ciddi ekonomik sıkıntılar doğurabilir. Fakat pek çoğu bu işe devam eder. Belki bir kısmı anaokuluna döner.
Devam edenler özel çalışacağı için, çok daha iyi hizmet üretebilir mi? Çok daha seçici olur mu?

7-Okullar Açısından,
Bugünkü yapısı ile Ram lar veya okullar bu eğitime hazır olabilir mi? Var olan anlayışla bu işin içinden çıkabilirler mi?

Ayrıca pek çok eğitimi bu özel bireylere verebilecek mi?

8-Ekonomik Açıdan,
Elbette devletimiz güçlüdür.
Fakat bugün kü şartlar altında, bu iyi bir yatırım olabilir mi?
İlk başta ekonomik olarak karlı gibi görünmesine rağmen, gerçekte de karlı olabilir mi? Uzun süreçte doğru mu?

9-Özel Eğitimin tabana yayılması duracak mı? Kimi vakıflar ve derneklerin 10 aylık eğitimi 300.000 lira olur mu?
Özel eğitimden acaba parası olan mı yararlanacak?

10-Zihinsel Engelliler Öğretmenliği bölümünün, bir kaç yıl sonra puanları düşer mi? Yine yoğun talep görür mü?
.................

En önemli soru ise, aslında kim kaybeder?