Sanıyorum dernek yönetimi yakın bir zamanda toplantıya ilişkin bir bildiri yayınlayacaktır ancak sektör içinden merak eden arkadaşlar için ben kısa bir özet geçmek istedim.
Yanlış anlamalara mahal vermemek için, bu özetin tamamen kendi kişisel yorum ve değerlendirmelerim olduğunun, ne derneği, ne de toplantıya katılan inisiyatifi temsil etmediğinin altını özellikle çizmek isterim. Yanlış anlaşılan bir husus olursa hata bana aittir.
Öncelikle;
- Toplantıya 80 kişinin üstünde bir katılım vardı.
- Pek çok taşra ilinden, doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden kalkıp gelen arkadaşlar vardı. İllerini temsilen gelen arkadaşlar vardı.
- Toplantı katılımı sektörü temsil için küçük olmakla birlikte ağırlığı önemli bir gruptu. Pek çok deneyimli, öngörü sahibi kişi oradaydı.
- Pilot illerden, yaşadıkları durumu birebir anlatmak için zahmet edip kalkıp gelen arkadaşlarımız vardı.
Sonuç olarak nitelikli bir toplantı olduğunu söylemek mümkün.
Konuşulan konulara gelince:
- Elbette en çok tartışılan gündem maddesi Damar Tanıma Sistemi oldu. Bu süreci yaşayan ve halen yaşamakta olan pilot illerden gelen arkadaşlarımız hangi süreçlerden geçtiklerini, yaşadıkları sıkıntıları, gelir kayıplarını, sistemin zayıf ve sorunlu yanlarını dile getirdiler.
Bunun yanı sıra, bu sorunları nasıl minimize ettiklerini, zararlarını nasıl en aza indirdiklerini de detaylı olarak anlattılar ve çeşitli yararlı tavsiyelerde bulundular.
Katkıları ve zahmetleri için ayrıca teşekkür etmek gerekir.
Sonuç olarak büyük bir çoğunluk, Damar Tanıma Sisteminin orası burası rötuşlanarak, düzeltilerek falan kullanılabilecek bir sistem olamayacağı hususunda hem fikir oldu denilebilir.
Gerçekten, anlatılan deneyimler dehşet verici nitelikte. Evet, kurumlar bir şekilde bu sisteme kendilerini uydurmuşlar, çalışmalarını optimize etmişler ancak bunun bedeli hiç de ucuz değil. (Sadece maddi bedelden bahsetmiyorum.)
Diğer taraftan, getirilen çözümlerin de tamamen sağlıklı olduğu, uzun dönemde işlevsel olacağı da söylenemez. Hatta bazı çözüm yollarının daha sonra kurumların başına dert açması da çok olası. Burada bunlarla ilgili detaya girmeyi doğru bulmuyorum ancak, tamamen yasal ve MEB'in mevzuatına uygun bazı uygulamalar şimdilik kısmi rahatlık sağlamakla birlikte daha sonra soruşturma ve geri ödemelere konu olabilecek potansiyele sahip.
Ezcümle; varılan kanaat, damar tanımayla birebir mücadele edilmesi ve bunun her türlü meşru yolla iptali için gereken her çabanın gösterilmesi konusunda uzlaşıldığı söylenebilir.
*******
Söz konusu damar tanıma ve diğer uygunsuz yönetmelik uygulamalarıyla ilgili 3 ayrı ve alanlarında yetkin hukuk bürosuyla anlaşıldığı, bununla birlikte işin medya ayağıyla ilgili her iki derneğin iletişim içinde bazı girişimleri olduğunu öğrendik. Ancak, bu süreçle ilgili ciddi bir maddi yükün taahhüt edildiği de dile getirildi.
Toplantıya katılan dernek üyesi olan ve olmayan arkadaşlarımız bu yükü paylaşabileceklerini, üstlerine düşeni yapacaklarını ifade ettiler. Ancak bahsi geçen rakamlar dernek üyeleri başına 8-10.000TL civarında rakamlara ulaşıyor. Toplantıya katılan kurumlar gerekirse bu yükün tamamının kendilerince karşılanacağı konusunda tereddüt göstermediler.
Şimdi ben diyorum ki; EY KOŞANLAR, YÜRÜYENLER, PANKART AÇANLAR, ASANLAR, KESENLER, HESAP SORANLAR!
HODRİ MEYDAN!
Pek çok ilde bu bütçenin toplanması için temsilciler seçildi. Ayrıca, toplanan paraların doğru ve uygun şekilde harcanması, suistimal olmaması için 16 kişilik bir denetim heyeti teşekkül ettirildi. Eğer ki çorbada bizim de tuzumuz olsun, biz de bu sorunlardan müzdaribiz diyorsanız pamuk eller cebe!!!
Bu yükü 50-100 kurum çeksin, biz de nimetlerinden yararlanalım diyorsanız BİR DAHA AĞZINIZI AÇMAYIN!
Eğer çözüme bir katkınız olmasını istiyorsanız, 300-500-1000-5000, gönlünüzden kopanı değil, bu sistemle ne derece zarar edecekseniz o kadar parayı gözden çıkartın.
Pilot illerdeki bir arkadaşın sözlerini aynen aktarıyorum: "Temmuz da bu sisteme geçildiğinde kurumlardan 1.000'er TL toplayıp destek olalım denildi. Şimdi 5-10.000TL den bahsediyorsunuz. Eğer şimdi bunu yapamazsanız Haziran geldiğinde 3 katını toplamaya razı olacaksınız."
Şimdi "parayı verelim de sonuç alınacağını nasıl bileceğiz" diyecek kişiler olduğundan eminim. Ne yazık ki bilemeyeceğiz. Ama en azından elimizden gelen her yolun denendiğini bileceğiz. Görünüşe göre, sistem uygulanmaya başladığında kurumlar sadece 10-15.000TL sistem maliyetini değil, ayrıca aylık olarak ciddi bir maddi ve manevi maliyetin de yükünü taşıyacaklar. İnanın, işin manevi yükü göründüğü kadarıyla maddi kısmından az değil!
***************
Toplantıda çok çeşitli eleştiri ve görüşler, öneriler de dile getirildi. Bunların detayına girmeyeceğim. Ancak, elimizin pek boş olmadığını, ciddi bir emek harcandığını, çeşitli kaynaklara erişme imkanımız olduğunu da öğrenmiş olduk.
Diğer taraftan, gerek programlar, gerek mevzuatla ilgili bir çalışma grubu da kuruldu. Bu kurul neredeyse hemen çalışmalarına başlayacak.
Kaçınılmaz olarak, kurumlar arası organizasyonun da arttırılması, üye sayılarının daha anlamlı rakamlara taşınması konuşuldu. Çok kısa süre içinde başka toplantılar da yapılacak. "Göbeğini kaşıyan adam" konumuna düşmek istemeyen sektördeki tüm arkadaşlar bu oluşumlara, toplantılara iştirak edebilir, en azından sesini çıkartıp "ben de buradayım" diyebilir.
************
Son olarak, bürokrasi cephesinde gerek damar tanıma, gerekse diğer sorunlar açısından "yahu siz niye şikayet ediyorsunuz, bakın herkes memnun, işler tıkır tıkır yürüyor" algısının olduğunu, veya bu algının yerleştirilmeye çalışıldığını anladık. Her ortamda, özellikle sistemi uygulayan illerin işlerin hiç de böyle olmadığını dile getirmeleri gerekiyor sanırım. Diğerlerinin de bu seslerin daha iyi duyulması için çaba göstermesi gerekiyor.
Aksi halde, şimdikinden çok daha garabet bir sistemin içine itileceğimizi, damar tanımanın yolsuzluk yapanla yapmayanı ayırmaya falan yaramayacağını, tam tersine herkesi gayri meşru yolları uygulamaya hepten teşvik edeceğini ifade etmeliyim. Evet, sistem uygulanabilir. Ama ne pahasına?
*************
Elbette vurgulanan konulardan bir tanesi de ailelerin, hatta eğitimcilerin de bu sürecin içine dahil edilmesiydi ancak kişisel olarak görünen tabloyla bu konuda pek umutlu olduğumu söyleyemeyeceğim. Her ne kadar durumun doğrudan mağduru veliler ve eğitimciler ise de, onlardan yana destek alabilmek için epey gayret sarfetmek gerekiyor anlaşılan.
**************
Bir şey yapmak için şimdi tam zamanı. Bu sektörde ya batacağız, ya çıkacağız. Ama suçluyu başka yerlerde aramayalım. Bugün sesini çıkartmayanlar yarın kendilerine ağmala duvarı aramasınlar. İster o dernek, ister bu dernek, ister platform, ister yerel dernekler... Eğer siz orada yoksanız, bir oluşumun parçası değilseniz başınıza gelebilecek her türlü musibete katlanacaksınız demektir.
Sorunların ve sıkıntıların Damar Tanıma ile biteceğini de düşünmeyin. Kahve molalarında veya ayaküstü konuşmalarda dile getirilen bazı yeni düşüncelerin sektörün hiç de hayrına olmadığını söylemek zor değil.
Karşımızda sektöre bir hizmet alanı olarak değil, potansiyel dolandırıcı ve son damlasına kadar yararlanılacak bir kaynak gözüyle bakan bir anlayış var.
******************
Unuttuğum veya hatalı aktardığım hususlar olabilir. Gerekirse toplantıya katılan diğer arkadaşlar beni düzeltsin.
Sonuç olarak nitelikli bir toplantıydı. Organizasyonu yapan arkadaşlara da, zaman ayırıp, zahmet edip gelen arkadaşlara da teşekkür ederim.