egemenege yazan:
yıllardır istediğiniz "zorunlu" olarak olmuş... niye yıllardır yoksunuz demek anlaşılır gibi değil...
Sanıyorum istediğimi tam anlatamadım.
Niye yıllardır yoktunuz diye sormak benim hakkımdır ama karşımdakinin elbette buna bir savunma yapma zorunluluğu yoktur. Ancak, yıllardır ortalıkta olmayanların, yıllardır ortalıkta olanlardan hesap sorar bir tarzı benimsemeleri kabul edilemez.
birilerinin artık itiraz etmesini "tarihsel bir gelişim" olarak görmektense; "günlük tartışma" refleksleri ile tartışmaya çalışmanızı anlamıyorum...
Tam tersine... bunu günlük tartışma haline sokmayın, esas konuya odaklanın diyorum. Sn. gulumse'yi savunmak veya arkasında durmak durumunda değilim. Her fikrine yüzde yüz katıldığımı da söyleyemem. Ancak baştan beri yaptığı -haklı veya haksız- yorumlara fazla tepki gösterildiği ve hak etmediği ithamlarda bulunulduğunu düşünüyorum. Açık konuşmak gerekirse kendisini de hiç tanımıyorum.
bu süreçle ilgili katkı sunmaya çalışan insanlar var...
Kusura bakmayın ama aynı kanıda değilim.
Şu ana kadar gördüğüm kadarıyla kurs2 arkadaşımız gibi bir ilde tüm kurumları organize eden ve tartanc arkadaşım gibi kendince inisiyatif kullanarak bir şeyler yapmaya çalışan bir kaç kişi var. Diğer çoğunluk "desteklerini" ifade ediyorlar elbette... ama destek oturduğun yerden olmaz. Katkı sağlayarak olur.
Katkı dediğiniz ise bir işin parçalara bölünmesi ve herkesin üstüne düşeni yapmasıdır. Ben hala ortada bir organizasyon ve görev dağılımı görebilmiş değilim.
Bu konularda deneyimsiz sayılmam. Bu sektörün kurumlarının kanlı bıçaklı olduğu dönemde ilk derneğini kuran kişiyim. Ama 22 Ekim'e 15 gün kalmışken hala ortada bir liste, organizasyon, bir iş planı, sorumluluk alan kişi(ler) görmüyorum.
Sevgili tartanc ve siz büyük bir sorumluluk altına girerek ve cesaret göstererek "biz en az 2 kişi orada olacağız" diyorsunuz. Takdirle karşılıyorum. Bu azmin heba olup gitmesini arzu etmem. Ama ayağınızı bastığınız zeminin ne kadar gevşek olduğunu, binayı yapmadan önce temel atmak gerektiğini görmenizi isterim. Sıklıkla yeni bir dernekten bahsediliyor. Ben bunu memnunlukla karşılarım. Hatta iyi performans göstereceğine aklım yatarsa üye bile olabilirim. Tüm bunlar kuru kalabalık değil, nitelikli karabalık ile mümkün olur. Böyle bir azmin önünde "o beceriksiz, veya bu dirayetsiz dernek(ler)" bahane olamaz.
Yazdıklarımı kışkırtıcı bulabilirsiniz. Ama bu sektörün zaten kışkırtılmaya ihtiyacı var. İyi ki MEB arada bir tokat atıyorda kış uykusundan gözümüzü açıyoruz.
bir kurum sahibi arkadaşım; belime "bomba" bağlasam MEB'e dalsam ne olur dedi ya
Söyleyin hiç denemesin:
1. Kendisi darbeyle yargılanır
2. Aleyhinde şahitlik yapacak kurumlar olur.
3. Gazeteler "rehabilitasyon merkezleri terörist yetiştiriyor" diye manşet atar.