BAŞLIK: bu ne şimdi

Durumu özetleyelim:

1. Hastaneler için çıkartılmış bir KANUN MADDESİ var.
2 Danıştay'da bu kanun maddesine dava açılıyor. Danıştay başvuruyu haklı bulup, kanunun anayasaya aykırılığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine başvuruyor.
3. Anayasa mahkemesi -bana göre- siyasi bir karar verip, "anayasaya aykırı bile olsa kamu yararı var." diyerek başvuruyu reddediyor.
4. Şimdi Danıştay 15. dairesi bu kararı esas alarak, davayı reddetmek zorunda.

********
Bu karar bizi bağlar mı? Şimdilik bağlamaz! Ancak;

1. Bizim için Yürütmeyi durdurma kararı veren 8. dairenin gerekçesi bu yönetmeliğin anayasa ve yasalara dayanmadığı, yani hukuki dayanağının olmadığı idi. Bu gerekçe hala geçerli.

2. Anayasa mahkemesinin bu kararı mahkemenin kararını etkiler mi? Şimdilik etkilemez çünkü gerekçe değişmedi. MEB için bir kanun yok.

3. İç Güvenlik yasa tasarısının yanılmıyorsam 68 veya 69, maddesi GENEL BİR DÜZENLEME! Bu yasa ile kamu kurumlarına biyometrik verileri kullanma izni veriyor. Yani bu madde yasalaşırsa, bu yasadan dayanak alacak bir yönetmelikle MEB yeniden uygulamayı içeren bir yönetmelik yayınlayabilir. Üstelik bu yönetmeliğin artık iptal gerekçesi de kalmaz.

4. Bu maddeler şimdilik rafa kalktı ancak hükümet Eylül'e kadar çıkartacağını açık açık söylüyor.

5. Haziran'a kadar MEB için bir yasa çıkartılacağına ihtimal vermiyorum. Şimdilik kaygılanmayalım ancak rahatlamak için fazlasıyla erken. Bu süreçte ne yapılacaksa yapılması lazım.

Türkiyenin taraf olduğu ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ne olacak.
O zaman ANAYASA ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERe aykırımı oluyor?

Eskiler zorlandıkları para Miktarlarinda trilyar ifadesini kullanirlardi. Trilyarder olmuş gibi.

Bizim yönetmelikte -hukuki olarak- % 100 trilyar iptal edilmeli. edilecektir de. Başka yolu yok.

Bu arada kararı ve son derece güçlü bir hukuk diliyle yazılmış karşı oyu okumak isteyenler için:

www.resmig...150403.htm

Sanıyorum hastaneler bu işi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyacaklar.

açıkçası, MEB tarafından yapılan itiraz "siyasi" bir değerlendirmeye tabi tutulmazsa RED edilir... kanımca Davalar Genel Kurulunun "usulen" anayasaya aykırı bir düzenlemeyi, "siyasi" bir nedenle kabul edeceğini sanmıyorum...

danıştay kararının 3 temel ayağı vardı;

1- anayasaya göre "kanun" ile yapılması gereken bir düzenlenmenin "yönetmelikle" yapılması,

2- kişisel verilerin toplanmasının, Anayasanın kişi hak ve hürriyetleri ile ilgili düzenlemelerine aykırı olması,

3- 2.madde de yazdığım kişi hak ve özgürlükleri çerçevesinde tarafı olduğumuz uluslararası hukuka aykırı olması...

kişisel olarak, benim için 2. ve 3. madde daha önemliydi. ancak anayasa mahkemesi bunların, çeşitli nedenlerle önemli olmadığına karar vermiş. gerçi anayasa mahkemesinin kararına da Uluslararası Hukuk enstrümanları kullanılarak itiraz edilebilir. ve buradan çıkacak kararında Anayasa Mahkemesinin verdiği "karar" ile uyumlu olacağını sanmıyorum... neyse bu konunun başka bir yana...

bizi ilgilendiren; Danıştayın yukarıda yazdığım 1. madde nedeniyle de yürütmeyi durdurmasıdır...

yani böyle bir düzenleme için kanun yapmanız gerekmektedir demektedir. hastaneler ile kararda dikkat edilirse kanun ile düzenlemenin olduğuna atıf vardır...

hukuk konusunda daha bilgili arkadaşlar mutlaka daha iyi bilgi verirler. ama bir kaç açıklama yapayım; Anayasa Mahkemesi, Danıştay ın üst mahkemesi değildir... yani Danıştay Kararları kesin kararlardır ve Anayasa Mahkemesi ile hiçbir ilgisi yoktur (ilgili olduğu bir kaç durum var, ancak bizim durumumuz ile bağlantısı yoktur)...

anayasa mahkemesi, danıştay kararlarına karışabilecek, herşeyin üstünde bir mahkeme değildir...

kısa bir süre içinde MEB in itirazına karar verilir, olması gereken (ve dileğimiz ) MEB in itirazının RED edilmesidir... Şuanda zaten Mecliste böyle bir düzenlemenin yapılması ve kanunlaşması imkansızdır...

seçimlerden sonra ise; böyle bir düzenleme yapılırsa, yine anayasa mahkemesine gidilebilir... bizim durumumuzun benzer olmadığını düşünüyorum, Anayasa Mahkemesi benzer bir karar vermeyebilir... kaldı ki yasal düzenleme geri çekilen teklifteki gibiyse iş zaten sıkıntılıdır. hemen hemen tüm kurumları, toplumun her kesimini, her inancı, her cinsiyeti, her yaş ı kapsayacak böyle bir düzenlemenin kendisi Anayasa ya aykırıdır...

gerçi "anayasa mahkemesi", Anayasaya ve uluslararası hukuka rağmen böyle karar almışsa, bunun altında ki nedenler iyi okunmalıdır...

bir çok açıdan heyecanlı bir "seçim" bizi bekliyor...

Karşı kararda ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELERE dikkat çekiyor.
www.resmig...150403.htm

MEB bu işi zorlarsa eğer bence yanlış yapar .. Arkadaşlar elimizden geldiğince yüksek mevkilere durumu anlatalım .. Artık netlik kazanmalı birşeyler son söz seçimde söylenir bu zamanı iyi değerlendirmemiz lazım temmuzdan sonra tepemize binecekleri ve istedikleri herşeyi uygulayacakları kesin .. Biz ne yapacağız peki seçim öncesi bütün isteklerimizin sözünü alacağız Yada söz vermeyenlere oy vermeyeceğiz hiç birşey gelmese elimizden bu gelir .. Hükümetimizden samimiyet ve dayanışma bekliyoruz

Öncesinde çok yazmıştım. Yine galiba yazmakta fayda var.

Danıştay da bulunan davanın kazanılacağını yazmıştım. Fakat hükümet ilgili yasal düzenlemeleri yapacağını MEB inde bunlara istinaden daha sonrasında bu veya benzer bir sisteme geçeceğini beyan etmiştim. Bu nedenle de yönetmeliklerde sektörün lehine düzenlemeler yapılmasına çalışması gerektiğini yazmıştım. Ben bunları yazdığımda ise bazı arkadaşlar değişik! eleştirilerde bulunmuştu.

Gene bu benim düşüncem; şayet seçimlerde hükümete güven oyu çıkarsa, bu sistemden kurtuluş yok. 2016 da merhaba deriz. Yani cihazları atmayın bence...

Yapılacak şey bu süreçte birlik oluşturmak,birlik olmak,birlikte durmaktır.

Bu sadece geçici bir zaferdir. Sayın Telkin in dediklerine katılıyorum. Benim öngörüm de aynı istikamet de. Bu nedenle hepimiz çok iyi düşünelim...

Bazı işler birkaç kişinin iyi niyetli mücadelesi çözülemez.

elbette karar sizlerin.