Cemil.54 yazan:
Söylenenler az bile, yazilanlar a dan z ye dogru eksik bile var.
Öyle mi?
Şimdi İLKOKUL seviyesinde bir hesap yapalım.
Haberde demiş ki: "Bireysel eğitim için devlet, aylık 862 lira ve grup eğitimine 241 lira toplam bin 103 lira para ödüyor. MEB'-den çocuk başına kdv hariç asgari 18 bin lira para çıkıyor."
Benim bildiğim, eğer değişmediyse 1 yılda 12 ay var. Çoğu çocuğun raporunda grup edğitimi olmadığı veya yapılamadığı için devletin cebinden grup eğitimi parası çıkmıyor ama çıkmış gibi yapalım.
Aylık 1.103TL x 12 ay =13.236TL ediyor.
Peki nerede ASGARİ 18.000TL arkadaşım???
Olmayan grup eğitimini, yapılamayan dersleri sayarsak devletten çocuk başı değil 18.000, 8 binTL bile zor çıkıyor.
**************
Demiş ki yazıda arkadaş: "Özel eğitim bölümü üniversitelerde çok az olduğu için sınıf öğretmeni, okul öncesi öğretmeni ve 4 yıllık çocuk gelişimi mezunlarına Türkçe ve matematik dersi vermesi için MEB sertifika kursu açtı. Bu kurslar da açılınca, atanamayan öğretmenlere onlar da eklendi. "
Arkadaşım bunlar zaten öğretmen, zaten atanamıyordu. Doğru dürüst çalışamıyordu. Bu kurslar sayesinde iş bulma imkanları oldu. Nasıl oluyor da zaten atanamayan öğretmen kurstan sonra yine atanamaz oluyor. Adam kurs alınca öğretmenliği iptal mi oldu? Kasdettiği "özel eğitim öğretmenleri" ise, onlar zaten yetersiz olduğu için atama sorunu yaşamıyor. Eskiden yaşamıyordu, hala yaşamıyor.
Öyle ki; devlet kendi okuluna Turizm yüksek okulu mezununu özel eğitim öğretmeni diye atıyor.
*********
Bunlar yazıdan sadece 2 örnek. Satır satır irdelesek neredeyse her cümlesi yanlış! Yok iş güvencesi yokmuş, kölelikliş vs... Ben Türkiye'de iş bulması bu kadar kolay ve iş güvencesi bu kadar sağlam başka sektörler var mı bilmiyorum. Herkes yana yakıla personel arıyor.
***************
Hirsiz olmayanın, kan emici vampir olmayanin zoruna da gitmesin lutfen. Lafim hirsiz soygunculara...
Bu lafınız yazdıklarınızı haklı çıkarmıyor.
Şimdi ben şöyle bir cümle kursam sizce öğretmenler ne düşünür?:
"Bu ülkedeki öğretmenlerin çoğu yattığı yerden maaş alıyor, günde 4-5 saat yarım yamalak çalışıyor, öğleden sonra kaçıp evine gidiyor.. Haftasonu çalışmıyor. Bayram seyranda tatil yapıyor. Özel sektörde insanlar 2 hafta tatil yaparken yazın 3 ay, kışın 4 hafta tatil yapıyor. Zaten doğru düzgün bir şey bildikleri de yok. Çocuklar umurlarında değil... Düzgün çalışanlar üstüne alınmasın!"
Bunun sizin yazdıklarınızdan ne farkı var?
Düzgün çalışanlar üstüne alınmasın deyince tüm bu yazdıklarım af mı oluyor?
Siz veli misiniz, öğretmen misiniz, memur musunuz ne iş yapıyorsunuz bilmiyorum. Ama ne olursanız olun bütün bir sektörü aşağılayan, töhmet altında bırakan, hakaret içeren cümleler kurma hakkına sahip değilsiniz.
Doğrudur, bu sektörün çok sıkıntıları var. Öğretmenler, eğitimciler açısından da çok sorunu var. Ama bu sorunların çözümü hakarette, düşmanlıkta, nefrette değil, işbirliğinde yatıyor.
Diyelim ki kurumlara 10 bin değil 5 bin lira ödenince bu öğretmenlerin yararına mı olacak? Diyelim ki kurumlar kapatılırsa çalışan neredeyse 50 bin kişi devlete mi atanacak? Hadi öğretmenleri geçtim de bu işten ekmek yiyen şöförü, temizlikçisi, sekreteri, idari personeli ne olacak? Onlara siz mi iş bulacaksınız?
El insaf, vicdan biraz!