hangi başlıkta yazacağımı şaşırdım doğrusu
sayın AliGalipDursen MEBBİS in hangi teknoloji üzerine kurulduğunu yazması ve birilerinin bu kadar basit bir şeyi anlamamasını anlamıyorum...
sorun kimsenin "bu çok iyi" diye "henüz" itiraz etmemesi ile ilgili değil (bakarsınız "yavuz" meb savunucuları, yarın öbür gün bu durumu meşrulaştırmak için herşeyi yazar bu sayfalarda; en iyisi! microsoft şirketi, yada onun windows işletim sistemi, yada yine onların arama motoru explorer diye!!!)... sorun bir bütün olarak MEB tir... sorun sadece bizim sektörümüz değil; MEB e bağlı olan resmi yada özel, MEB ile ilişkisi olan şahıs yada tüzel kişilik vb. MEB in "garabet anlayışının" bu ülkeye ve dünyaya bakış açısıdır... MEB e bakan olmuş bir kişi bile "çok iyi gidiyoruz" diyememiştir, son 15-20 yılda, bu kadar çok bakan eskitip, bu kadar çok sistem değişikliği yapıp, yine son 15-20 yılda bir arpa yol gidemeyen ülkemizin ender kurumsallığıdır MEB...
çok uzatmadan; geçen gün CNN Türk te Taha AKYOL'un sunduğu, bu kanalın ekonomi müdürü Emin ÇAPA ve MÜSİAD başkanı Nail OLPAK'ın katıldığı "eğrisi doğrusu" programına denk geldim... bence mutlaka tekrarını bulup izleyin!!!
doğrudan bizimle ilgisi belki hiç olmayan bir programdı...
ama ben burada iki meseledeki sohbeti önemsediğim için yazıyorum...
1- eğitimli işgücü...
2- hukuk sistemi...
bizim alanımızla ilgili; eğitimli işgücü meselesi içler acısıdır, "papağan" gibi aynı konuyu tekrarlamadan, bu meselede kalıcı, multidisipliner, gerçekçi adımlar atılmalıdır...
diğer mesele hukuk sistemidir. programda sanırım MÜSİAD Başkanı Nail OLPAK tı, ve basitçe şöyle ifade ettiği bir şey vardı... diyordu ki; bir yatırımcı bir yere yatırım yaptığında karşılaşacağı "şeyleri" öngörebilmeli ve hukuk sistemimiz bunu koruyabilmeli... ve bunu, yine yanlış hatırlamıyorsam anayasa bağlamında 1. yada 2. sıraya koymuştu...
şimdi daha önce yazmıştım, alıntı yapmadan kısaca şöyle özetleyeyim, biz uzaylı değiliz, bu ülkenin yasaları çerçevesinde, bu ülkenin devletinin verdiği izinler doğrultusunda bir yatırım yapıyoruz. ancak "idarelere" karşı hiç bir hukuki korumamız yok, yani "idare", yatırımcının yatırım yaptığı dönem ki, yada yatırım yapmasına neden olan mevzuat koşullarını istediği şekilde ve "keyfi" olarak değiştirebiliyor...
artık "eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmaktan" geçtiğimiz için;
bir örnek vereyim. yarın deseler ki; aylık seans sayısı 16 ya çıktı, ne diyeceğiz... tek çare var hukuk (kaldı ki anlamadığım neden 8 seansa çıktığında dernekler tarafından hukuki süreç başlatılmadığıdır)...
diyelim ki bir yatırımcı 250 bin den 2 milyona kadar (daha azı veya çoğu olabilir) bundan 4 yıl önceki TC DEVLETİ YASALARINA GÜVENEREK ve ONUN İZNİ ile yatırım yaptı ve bu alana girdi... ve bugüne geldiğimizde yatırımını karşılığını tam olarak alamadı... ve bir baktı ki: yatırım yaptığı dönemin koşullarıyla; güncel durumdaki mevzuat koşulları arasında hemen hemen hiç bir "yasal mevzuat" aynı değil...
ULU MEB, "kardeş kusura bakma hiç ettik bunca birikimini ve dört yılını..., canımız sağ olsun!!!" mu diyecek... hangi hukuk ülkesinde böyle birşey olabilir...
bu kadar şey yazıyorum, çünkü burada ki "hırsız diyalektiği" baş aşağı çevrilmelidir...
bu sektörde kötü insanlar vardır da, bunu bahane ederek bir sürü insanın hayatı ile oynamak, onları yok etmeye çalışmak "üçkağıtçılıktan" yada "acımısızlıktan" başka birşey değildir...
sanıyormusunuz ki; kimlik tanıma sistemi geldiğinde, "her şey güllük gülistanlık" olacak... bu formun diğer başlıklarında yeni bir kaç "öngörü" atıldı ortaya... artık burada tekrar yazmak istemiyorum, "o saçma teorilerinin" meşruluğunu sağlamamak için; eee ne olacak! sanırım bazılarınız, bazı modüllerden bağımsız kurumlara sahipsiniz!!!
bu kadar şey yazıyorum çünkü; anlamıyorsunuz!!!
kimse size hırsız demeyeceği bir sistemden bahsedilmiyor, birileri bunu sadece kullanıyor... yakında "üzerinden hırsızlık yapılacak bir sistem" kalmayacak ortada... "hangi değirmene su taşıdığınızı" iyi bilin; tabi ki gerçekten bu alanda yatırım yapmış, çalışan, eğitim alan veya onların velileriyseniz...
son yazdığım cümle bağlamında;
ben "mahlas" kullanıyorum... burada yazdığım bazı yorumlar üzerine; "kendini MEB personeli olarak algılatan" birinin tehdidine maruz kalmış biri olarak; hiçbir hukuki güvenliğimin olmadığına inandığım için bunu yapmak zorunda kalıyorum... çünkü itirazım var!!! yaptıkları "bir sürü saçma şeye"... ve biliyorum ki; kabul etmediğinde, itiraz ettiğinde: sadece bir platform da bile tehdit ediliyorsan!!!
gerisini bu platformu takip edenlere bırakıyorum...
buradan hareketle; dernekler konusunda şunu söyleyeceğim; bizim alanımızda dernekler; bildiğimiz klasik ve basit dernekler değildir; yani 7 asil, 7 yedek (yedek meselesi bile bir gariptir) kişi topladım, dernek kurdum ile bitmez bu alanda dernek kurmak...örneğin; biraz önce neden "mahlas" kullandığımı yazdım... çünkü "KORKUYORUZ" !!! dernekler gibi kişilerden bağımsız "örgütlenme yapıları" bunun için de vardırlar...
bir yazı düştü bu platforma bir kaç gün önce;"dernekten PDR açıklaması" başlığı ile.
kim ciddiye aldı!!! dernek açıklama yapmış, "hiçbirimizin bilmediği" yada "hiçbirimizin anlamadığı" bir konuda!!! dernek bu açıklamayı niye yapmış; "okuduğunu anlayan" herkes zaten biliyordu herşeyi...
yada dernek "icmal tarihleri" ile ilgili açıklama yapmış, iyi güzelde; siz açıklamasanız "üç gün" sonra MEB in ilgili sayfasında zaten açıklanıyor... sizin işiniz tabi ki bu haberleri daha "erken" alıp üyelerinize bildirmek olabilir...
ama bu mudur? anlayamıyorum; verin "kardeşim" TTK yı mahkemeye, hatta iddaa ediyorum dernekler doğru dürüst hukukçularla çalışsın, çıkan her düzenlemeyi mahkemeye versin...
çünkü bu alanın yararına hiçbir iyi şey çıkmıyor... ne olur yani! ver MAHKEME'ye! standartlar yönergesini ver! ÖÖK yönetmeliğini ver! TTK kararlarını ver!... ver!!!... ver!!! ver!!! ver!!!...
2 kazanırsın 3 kaybedersin. önemli olan bu değil ki; "birileri" attığı her adımda karşısında bir güç olduğunu görsün. "birileri" öyle gece düşündüm sabah bu kararı aldım "özgüvenine" sahip olmasın. "birileri" altına imza attığı şeylerin hukuki sonuçlarını görsün...
derneğe üye olma isteği ancak verdiğiniz mücadele ile olur. "tavuk-yumurta ikilemine" düşmeden, birşeyler yapacaksınız ki! "prestijiniz" olacak ki! ; birileri de size destek verecek...
bu saatte çok uzattım...
kolaylıklar dileğiyle...
son sözüm: "bizimle ilgili çıkan herşeyi mahkemeye verin kardeşim" !!!