sn. tartanç, benimkisi birazcık varsayım, birazcık öngörü çokça izlenim. sizler burada boşuna kafa patlatıyorsunuz. başka bir forumda yaptığınız mücadelenin adına "pirus zaferi" dedim (bkz. pirus zaferi). milat ya da kırılma noktası neydi biliyor musunuz? g.doğuda bir ilde müfettişler 250'nin üzerinde öğrencisi olan bir kuruma denetime gidiyorlar ve o anda kurumda öğrenci/öğretmen yok, müdür de yok. yalnızca sekreter ve temizlik elemanı karşılıyor müfettişleri. zaten zan/şaibe altında olan özel özel eğitim merkezleri için bu olay ve tutanak altın vuruş oluyor. bakanlıktaki toplantılarda hep bu kurum örneği veriliyor (sanki diğer yüzde 50-60 farklı mı). aileler ve medyada bu olumsuzlukları destekleyince bakanlığa cenazeyi kaldırmak kalıyor. 2 hafta önce ankarada çalıştay vardı özel eğitimle ilgili sizin derneklerden temsilci yoktu, başbakana en yakın ve hükümetin engelli politikalarında en etkili kişi olan dr. aylin çifti bize damar okumaya karşı olduğunu söyledi ama sunduğu seçenek, damar okumadan daha beter. bir federasyon başkanı bakan avcı'ya "çocuğun için özel eğt. kurumuna gidip kendisinin damarının okutmasının mümkün olmadığını" anlattığında, bakan ailelerin damar okutacağından haberinin olmadığını söyledi. bu karmaşa/keşmekeş içinde benim görüşümü soracak olursan; sektörü bu hale getiren (diploma kiralayan, özel eğitimi imzaya indirgeyen, ramlarda/hastanelerde aile kandırmak için maaşlı eleman çalıştıranlara, sertifikalılara/yaygın eğt. mezunlarına 2500-3000 tl ödeyip sgk'ya 1000 tl bildirenlere, cumartesi günleri kurumları kapalı olduğu halde mebbise ders girişi yapanlara, vergi kaçıranlara, yolsuzluk yapanlara) tüm kötülere karşı damar okuma gelsin, iyiler bir kaç ay sıkıntı yaşasın, kötüler defolsun ve su aksın yatağını bulsun diyorum. selamlar, sevgier...