BAŞLIK: DAMAR OKUMAYA HAZIRLIK!

Su telkin denen adami atin ya da yazdiklarini s....meyin

Sayın cheff yazdıklarımda neyi yanlış gördün. Yada yazılan hangi cümle niçin gücüne gidiyor? Sizler çözüm değil sürekli çözümsüzlük peşindesiniz. Ön yargılardan, niyet okuma faaliyetlerinden kurtulun lütfen. Makul birşeyler yazın lütfen.

telkin yazan:
Kusura bakmayın ama 25 yıldır bu işin içindeyim, bu söyledikleriniz safsatadan başka bir şey değil...

Daha MEB'in esamesi okunmazken kurumlar çocukları olabildiğince düzenli eğitime almaya çalışırdı. Her şeyden önce bir kurumun kendisi öğrencisinin düzenli gelmesini tercih eder. Çünkü bu şekilde daha iyi ve kolay planlama yapar. Hangi gerizekalı eğitimi 6 ayda bitirip 6 ay boş oturmayı tercih eder?

6 aydan falan vazgeçtik, ay içindeki dersleri bile serbest planlamaktan mahrumuz. Ay içine esneklik kazandırmak ne demek? Şurada 3 gün kar tatili oldu, tüm kurumların feleği şaştı. Hangi çocuğu nereye koyacağını bilemiyor.

Siz sanki ortada bir iyi niyet var da kurumlar bunu suistimal ediyor gibi mesajlar yazıyorsunuz. Yok kardeşim iyi niyet falan... Son 7-8 yıllık sürece bakınca hiç bir iyi niyet görünmediği gibi tam tersi bir tablo var. Diyorsunuz ki kendinizi bu siteme uydurun.

İyi de bu sistemin doğru olduğunu kim söylüyor?

6 aylık eğitimi farklı algılamışsınız. Bir grup öğrenciyi kısa sürede bitirip daha sonra diğer gruplarla devam edecek yani boş oturmayacak sürekli çalışacak ama öğrenciler sürekli gelmeyecek.
Diyelim ki bir öğrencinin 96 seansını 3 ayda tamamladınız sonra bu çocuk 9 ay kuruma gelmeyebilir? Ama sen bu 9 aylık süreçte boş oturmazsın başka öğrencilerle çalışmaya tabiki devam edeceksin.
Yani 96 seans yıl içine serbest bırakıldığında böyle sıkıntıların olabileceğini duyduğumu size aktardım. Bu sebeple Meb aylık planlı eğitimi savunuyor. Bu sebeple yıllık 96 seansın serbestliği yerine aylık 8 seansın serbestliği için çalışmalar yapılmalıdır.

şu an kurumların, öğrencileri programa göre derslerine sokabilmek için insanüstü bir çaba harcamak ve bütün öğrencilerinin hazır kıta evlerinde servisi beklemeleri için dua etmekten başka bir seçeneği yok. jenaratör, ek personel ,ek servis ,ek öğretmen bunları konuşmaya gerek yok. bunlar zaten yapılacak. sanki sihirli bir yolu varmış gibi ne anlatmaya çalışıyorsunuz anlayamıyoruz.

sn telkın egıtım ve ogretım de devamlılık esastır ozellıkle bızım sektorumuzde farkındaysanız bızde sömestır yada yaz tatılı yok kaldıkı çocuklarımız haftada ıkı bıreysel alırken bır sonrakı haftaya unutmuş gelebılıyor bir fızık öğrencısı ozellıkle uc ayda bıtermı ?

Mantıklı bir insan kendisine şu soruyu sorar: "Neden bir kurum bir çocuğu 6 ay eğitime alır, bitirir, sonra diğer çocuğu 6 ay eğitime alır? Bundan ne gibi bir çıkarı olabilir?"

Var mı mantığı? Yok!

Tam tersine, bizler çocukların düzenli gelmesini isteriz. Örneğin her pazartesi saat 10:00'da gelsin isteriz. Böylelikle biz de programı kolay kontrol ederiz, veli de kolay kontrol eder. Ayrıca, düzenli gelen veli sizinle bir bağ kurar. 6 ay gelmeyen veli sizden kopar. 6 ay sonra başka kuruma gidebilir.

İşten o yüzden bunlar safsatadır diyorum.

Kimse kusura bakmasın. MEB bu işi bilmiyor. El yordamıyla, kulaktan dolma şeylerle eğitim mevzuatı hazırlıyor. Bu işi yıllardır yapan insanlar var. Kimse gibip onlara sormuş mu?

Ay başında bir sonraki ayın ders programını girip sonra ona uymak zorunda kalıyoruz. En ufak hatada yapılamayan ders size kayıp olarak yansıyor. Neden diye sorduğumuzda "planlı çalışmaya alışın" deniliyor. Ne demek bu? Bizler çocuk muyuz?

Bir kurumun her gün en az 3-4 saat ders değişikliği olur. Öğretmen hastalanır, çocuk hastalanır, kar tatili olur, servisin lastiği patlar, vs. vs. Bizler her ay müneccim gibi önden ders programı girip sonra her saat "aman iptal edip değiştirmeyi unutmayalım" diye peşinden koşmak durumunda mıyız?

Ayrıca, bir çocuğun eğitime düzenli gelmesinin gerektiğini söyleyenlerin elinde buna ilişkin hiç bir somut veri de yoktur. 6 ay eğitim verip 6 ay ara vermenin daha verimli olmadığını nereden biliyorsunuz? Var mı elinizde hiç bu şekilde yapılmış bir çalışma?

Sayın barisltd, arkadaşımız şunu demek istiyor. 100 öğrencili bir kurum 50 öğrencilik personel istihdam eder, 50 öğrenciye senenin ilk yarısı diğer 50 öğrenciye senenin diğer yarısında eğitim verir. ONLAR ÇOK İYİ NİYETLİ BİZ ŞEREFSİZİZ YA. ondan öyle söylüyor.


Sevgili aklı evvel kardeşim. Teklifimizde bunun basit bir yönetmelik maddesiyle aşılabileceğini de söyledik. Tekrar etmekten bıksak da sana örnek bir madde yazayım;

"Kurumlar (bölgesel şartlar, velinin talepleri v.s. gibi konuları da dikkate alarak) yıllık 96 seansı, ayda (atıyorum) 12 bireysel seansı, haftada 4 bireysel seansı geçmeyecek şekilde planlarlar."

Yine daha önce yazdığımı tekrar edeyim; Bu çözümlerin hepsine sürekli hayır demek için insanın ya zekasında sorun olması gerekir ya da niyetinde.. Sizce hangisi??