telkin yazan:
Milli eğitimdeki profesörler sizlerden daha uzman olabilir mi? Sizlerden daha iyi bilebilirler mi? Sizlerden başka rehabilitasyon merkezi işleten sıkıntıları bilen yetkili kimseler olamaz asla değil mi? Bir engelli ailesini, bir otizimli kişiyi, bir zihinsel engelli kişiyi, bir fiziksel engelli kişiyi, bir down sendromlu kişiyi ve diğer engel guruplarında ki kişileri sizlerden daha iyi anlayabilen kimse olamaz değil mi? Böyle her şeyi biz biliriz havasına kapılmayın. Bu sözüm sadece size değil sizinle beraber birkaç kişi daha kendisi için aynı algıya kapılmış.
Sn. telkin,
Ben hiç bir konuda uzman olma veya her şeyi bilme iddiasında değilim. Ama ne yazık ki yazdığınız "MEB'deki profesörler, sıkıntıları bilen yetkililer vs." kısmına hiç katılmıyorum. Geçmişten, din dersi veya sürücü kursu öğretmeni kökenli "uzmanlardan" bahsederek canınızı sıkmayacağım. Ama şu an da bile bu alanı bilen uzman kişiler ortalıkta olsa (veya sözünü geçirebilse) yaşadığımız bunca sıkıntının en azından bir zerresinde düzelme olurdu.
Bakın ben burada pek çok şey için defalarca sorular dile getirdim. Hangi aklıselim insan bu sorulara yanıt verebiliyor? Bir sabah kalkıyoruz ki bireysel eğitim odaları 10m2 olmuş. Yahu benim evde kullandığım çalışma odam bile 10m2 değil! Dünyada yok! Neden 10m2? Hangi uzmanın görüşü bu? Siz söyleyebilir misiniz?
Diyorsunuz ki, 6 ayda eğitimi bitirmesinler diye eğitimin aylara dağılması lazım. İşin doğrusu 6 ay değil, zorlarsanız 1 ayda bu eğitimi bitirebilirsiniz. Sizce bu konuda herhangi bir görüş alınmış mı, kimseye fikir sorulmuş mu, herhangi bir çalışma yapılmış mı? Yoksa birileri böyle mi uygun görmüş?
Bakın ben bilgiçlik taslamıyor, size çok basit sorularımı dile getiriyorum. Benim yurtdışından 3-4 ayda bir öğrencim geliyor, 10 gün kalıp gidiyor. Siz bana kalkıp boşuna geldiğini söyleyebilir misiniz? Söyleseniz bile kendi cebinden dünyanın parasını harcayarak gelip giden bu veliyi ne kadar ikna edebilirsiniz.
Uzmanlar diyorsunuz ya... yönetmelik komitesinden "böyle saçmalık olmaz" diye terkedip giden profesör bölüm başkanı tanıyorum ben.
Hani diyorsunuz ya gerçeğe uygun eğitim, adaletli eğitim diye... Bizim hiç bir şeyimiz gerçeğe uygun değil ki... Elimizde bir RAM'ın verdiği 10 dakikada hazırlanmış rapor var, bir de bizlerin hazırladığı esas raporlar. Birbiriyle alakası yok! RAM çalışanlarını eleştirmiyorum. İdeal gibi gözüken bir sistem içinde yoğun işyüküyle ve devlet memuru zihniyetiyle belki de ellerinden geleni yapıyorlar. Ama olmuyor kardeşim... İşin görünen tarafıyla, uygulama tarafı çok farklı.
Yazdıklanınızdan anlıyorum ki siz bir kurum sahibi veya çalışanı değilsiniz. Aksi halde hepsinin modülleri farklı 20-30 farklı yaş aralıklarındaki çocuklara 1 aylık grup programı hazırlamanın ne kadar saçma, anlamsız ve imkansız olduğunu bilirdiniz. Bu çocukları sırf mevzuata uyabilmek için bugün 4 kişi, haftaya yaşı veya raporu değiştiği için başka 2 kişilik gruplara koymak zorunda kaldığınızı bilirdiniz.
Eğer MEB'de defalarca buralarda, farklı ortamlarda ve derneklerce dile getirilen çoğu haklı ve makul talepleri duyan, okuyan uzmanlar varsa bunları anlayışla karşılaması, mevzuatın şekillenmesinde rol oynaması gerekirdi.
Tüm bu şartlar altında, hiç bir şey düzelmemiş ve değişmemişken damar tanıma sistemi devreye sokulacak, ama aylık seanslara esneklik getirilmiş olsa kaç yazar. Bence hiç zahmet edip esneklik getirmeyiversinler. Biz kendimizi çok güzel damar tanımaya uydururuz. Maksat girdi çıktı yapmaksa yapılır.
Peki siz bunun eğitim sisteminden neleri götürdüğünün farkında mısınız?
Bakın çoğu kurumda eğitimciler 7-8 saat derse giriyor. Bu insanlar 45dk dersten sonra çocuğu aileye teslim ediyor, 3-5 kelime bilgi veriyor, 3-5 dakika bir çay içip nefes alıyor, sonra diğer çocuğun dersine giriyor. Şimdi siz bir de damar tanımayla uğraşıp eğitimci 3-5 dakikasından da mahrum kalsın diyorsunuz.
Diyeceksiniz ki, girmesin o kadar sık derse... Ee, tamam girmesin. Verin seansına 100TL, öğretmen günde 5 saat derse girsin. Şimdi siz yarım ekmeğe 100gr helva parasına tam teşekküllü köy kahvaltısı, yanınada sucuklu yumurta isterseniz, hiç kusura bakmayın ama bunun uzmanlıkla, bilgiçlikle falan alakası yoktur, hayalcilikten başka bir şey değildir. Siz belki yine sucuklu yumurtayı yersiniz ama yediğiniz çin yapımı sahte yumurtaya at etinden sucuk mu olur orasını bilemem.