bence bu dernekler tartışması; "dibi olmayan kuyu" gibi...
tartışmalar birçok açıdan (dernekler ile ilgili mevzuat yapısından, farklı düşünen insanların farklı çatı altında toplanmasından, konfederasyondan, odalaşmaya, mali kaynaklarından, kişisel planlamaya, siyaset ile ilgilerinden, yönetenler ile ilişkiye vb. vb.) içinde birçok sorun barındıran bir tartışma... tartışmalar olmasın demiyorum ama tartışmaların zemini konusunda biraz kafa karışıklığı olduğunu düşünüyorum...
ülkemizde öyle dernekler var ki; aynı 30 kişiden 5 denek oluşturup onu konfederasyona çeviren, ülkemizde öyle dernekler var ki binlerce kişiden oluşan, ülkemizde öyle dernekler var ki bürosu olmayan, ülkemizde öyle dernekler var ki milyonlarca lira yöneten, ülkemizde öyle dernekler var ki sırf çıkar amaçlı kurulmuş, ülkemizde öyle dernekler var ki bir çok sporun özelikle de futbol un yönetimini var eden, ülkemizde öyle dernekler var ki bu ülkede hiç yetişmeyen bitki çeşidinden hayvan çeşidine koruyan, ülkemizde öyle dernekler var ki israilden Suudi Arabistana dostluk veya düşmanlık üreten...
"dernek" tartışmasının doğru zeminde yapıldığına inanmıyorum... yanlış anlaşılmasın yukarıda bir kaç "dernek" örneği vermem; bizim alanımız dışında: Türkiye'de "dernek" yapılanmalarının zaten tartışmaya açık olmasıdır... Türkiye'de dernekler ve siyasi partiler mevzuatları içler acısıdır; bence bu büyük resme bakmak gerekir...
bizim alanımızda ki "dernek" tartışmalarına gelince; yasal ve/veya hukuki zemininden, toplumsal tabanına, programından, yönetim kurulu tercihine, olumlu yada olumsuz eleştiriye, yönetim kurulu içindeki iş bölümünden üyelerinin sorumluluğuna, mali yapısından tüzüğüne... bence bunları görmeden yapılan tartışmalar, kimse kusura bakmasın;karanlık dehlizlerde sonsuz tartışma demektir...
öncelikle anlayamadığım bazı şeyler var bu tartışmalar da;
özelikle dernekler ile hiç bir ilişkisi olmayan kişilerin, deneklere; sanki onların "tüm haklarını" araması zorunluluğu varmış gibi davranmasıdır... şunu demiyorum; dernekleri eleştirmek için illa ki üyesi olunmalıdır... elbette ki üye olmadan da dernekleri eleştirebilirsiniz ama derneklerin sizin tüm "haklarınızı" savunmak zorunda olduğuna inanmak, "fazla istemek" olur...
iki derneğinde üyesi olmayan biri olarak bazen bu eleştirilerin benzerlerini yapan biriyim ve haddimi aştığıma inandığım zamanlar olmuyor değil...
ancak fikrimi açık açık söyleyeceksem; meselenin kaç dernek olduğu ile hiçbir ilgisi yok...
bu sistemde, kurumların bu yapısında; bu derneklerin vereceğe mücadeleye saygı duyarak... ama derneklerinde bu sistemdeki yapısıyla: ister üyesi olsun, ister takipçisi olsun, ister "komşuda pişer bize de düşer" fikrinde olsun; bir çok talebe, isteğe, ihtiyaca cevap vereceğini sanmıyorum...