BAŞLIK: 2-4 MART MÜDÜRLER TOPLANTISI

1) İlgi (a) yönetmeliğinin 3/a maddesinde belirtilen “Aile eğitimi” olarak tanımlanan hizmetin görev alanı dahilinde olan rehber öğretmenler ile ilgili eğitim personeli ve kurum müdürünce verilmesi ve bu eğitimin grup eğitimi dahilinde yapılması. 4 grup seansının 1 seansı bu amaçla kullanılabilir.

Bu maddenin uygulanabilirliği neredeyse imkansız. Çünkü bütün bireylerin grubu yok. Bu durumda grup eğitimi önerilmeyen bireylerin aileleri '' Aile Eğitimi''nden yararlanamayacaktır. Maddenin işler hale getirilmesi için tüm bireylere grup seansının önerilmesi gerekmektedir.

2.) İlgi (a) yönetmeliğinin 3/e maddesinde “ders” olarak tanımlanan ifadenin “seans” olarak tanımlanması ve seans süresinin 40 dakika olarak güncellenmesi.

Bu maddede de seansların 5'er dakika öne çekilmesi ile 8X5dakika=40 dakika artı kazandırmaktadır. Bu da her personelde bir seans fazlalaştırma yapabilmenin önünü açmaktadır. yani günde 8 seans +1 Telafi seans hakkı verebilirse çözüm odaklı olmuş olur.

9. Damar tanıma sisteminin ve aile eğitiminin maliyetinin kurumlarca karşılanması, 6 bireyselin 8 bireysele çıkartıldığı dönemde %2,3 zam yapılarak kurumlara %33 oranında ek külfet yüklenmesi, asgari ücret düzeyinde alınan eğitim ücretlerinin yıllar içerisinde günümüz rakamlarının yarısına tekabül eder duruma gelmesi kaliteli hizmet üretimini engellemiştir. Çözüm önerisi olarak her yıl asgari ücrete gelecek zam oranında artış verilmelidir. Usulsüz çalışıldığı düşünülen kurumlarca damar tanıma sistemiyle elde edilecek tasarruf düzgün çalışan kurumlara teşvik olarak aktarılabilir. Buda hazineye ek bir külfet getirmeyecektir.

Bu madde biz hırsızız madem artık çalamayacağız e hadi o zaman bari siz adil dağıtın biz de çalmayalımla eşdeğer bir maddedir.

Ben bu konuların doğrudan MEB bürokratlarının da bulunduğu bir ortamda dile getirilmesini önemli buluyorum.

Muhakkak bu rapora yansımayan başkaca sorunlar da dile getirilmiştir.

Ancak raporda önemli konularla birlikte bir takım kozmetik talepler olduğu kanısındayım. Örneğin "iller arasındaki farklı grup oranlarının düzeltilmesi" bana göre doğru bir yol veya yöntem değildir.

Ne yapılabilir? RAM'lara kota koyup çocukların %30'una mutlaka grup verilsin mi denilecek? Böyle bir sorunun birden fazla çözüm yolu olabilir. Bana göre en makul çözüm yolu ödenen parada bireysel-grup ayrımının kaldırılması, diğer maddede önerildiği gibi, çocuğun grup eğitimi alıp almamasına kurumun hazırlayacağı programa göre karar verilmesidir.

Yani, raporunda grup veya bireysel eğitim alacağı belirtilmeksizin tek tip ödeme yapılmalı, bu ücret gerekirse sadece bireysel, gerekirse bireysel+grup için kullanılmalıdır. Bu şekilde hiç bir kurum, çocuk veya RAM müdürlüğü açısından adaletsizlik, haksızlık veya hata yapma olanağı kalmaz.

Elbette başka çözüm yolları da olabilir.

************

Ders yerine seans ifadesi kullanılması da kozmetik bir düzeltmedir. Olsa iyi olur ama yaptığımız işe ne isim verildiğinden ziyade içeriği önemlidir.

***********

21. madde Engelli Bireylerin grup eğitimini planlarken aynı yaş aralığındaki farklı programlardaki bireylerin ortak gruba alınabilmesi.

Bu oldukça önemli bir konu olmakla birlikte önerinin eksik ve yetersiz olduğunu düşünüyorum. Gruplardaki en temel sorunlardan bir tanesi 0-7 yaş, 7-12 yaş gibi keskin bir çizginin olmasıdır. Düşünün ki 3 yaşındaki çocukların olduğu bir grupta 7 yaş sınırında bir çocuğunuz var. Doğum günü geldiğinde 12 yaş grubundaki çocukların grubuna aktarmak durumunda kalıyorsunuz.

Bu bir senaryo değil, bizim neredeyse her ay yaşadığımız bir gerçek! Gruplarda yaş sınırı oluşturulmak isteniyorsa bunun "gruplar en fazla 5 yaş farkı aralığındaki çocuklardan oluşturulur" gibi gibi bir şey olması lazım. Yani gerekirse 5-6-7-8-9 yaşındaki çocuklarla grup yapabilmelisiniz.

Ayrıca farklı programlardaki grupların bir araya toplanması "modül sınırlaması" nedeniyle mümkün değil. Gruplarda programdan çok modül seçiminin ortadan kaldırılması lazım.

*****************

Burada en beğendiğim maddelerden bir tanesi 6. madde oldu. Yani kurumların kendi eğitim programlarını hazırlamasına imkan verilmesi. MEB böyle bir şeye yanaşır mı bilmiyorum.

*************

Raporda eksikler olduğu kadar dile getirilen önemli noktalar da var. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Dilerim bu hususlardan en azından bir kısmı için MEB'deki bürokratlarımızın kafalarında soru işaretleri oluşur ve uygun düzenlemeler yaparlar.

şimdi siz yüz küsür kurum o toplantıya gidip sadece bunlarımı konuştunuz.
o toplantıya gidebilseydim şayet benim öneri başlıklarım şunlar olurdu.

1- zorunlu personel uygulamasının kaldırılması
2- ücretsiz öğrenci uygulanmasının kaldırılması
3- personel haftalık ders saatinin 48 saate çıkarılması
4- dengeli dağılımın 3 haftaya sığdırılabilmesi
5- kurs programına tüm eğitim fakültesi mezunlarının dahil edilmesi(gerekirse 2 aylık sürede verilmesi)
6- çıkarılacak yeni yönetmelikte yeni kurumların açılmasının engellenmesi (devir-nakil hariç)
7- damar okuma sisteminin iptali, bunun yerine türkiye geneli çok sıkı bir denetim yapılması (usulsüz çalışan kurumların kapatılması)
8- her yıl yapılan zammın % 10 nun altında olmayışı
9- 2022 ve evde bakım ücreti alanların rehab mrk kaydının zorunlu kılınması (rehab mrk devam etmeyen kaydı bulunmayanların aylıklarının kesilmesi)
10- ramların keyfi uygulamalarının engellenmesi (%25 raporlu bireye rapor vermemesi-işitme cihazı yok diye eğitim hakkının engellenmesi vs)
11- otistik down sendromlu Serebral palsi gibi tanı konulan ve eğitim süresi neredeyse süreklilik arz eden bireylerin ram raporlarının minimum 3 yıl verilebilmesi


şimdilik bunlar

Sayın arkadaşım,

Yanlış anlamayın ama yazdıklarınızı biraz eleştireceğim.

Siz raporu iyi okumamışsınız. Yazdıklarınızın bir kısmı zaten raporda var.

Diğer taraftan bazı yazdıklarınız da doğru değil. Örneğin dengeli dağılım 3 hafta olsun demişsiniz. E, zaten öyle.... Raporda ise 2 hafta olsun yazmış arkadaşlar.

Ram raporlarının 3 yıllık olmasını da zaten yazmışlar.

Personel için 48 saat eğitim demişsiniz. İş kanununa göre hangi iş olursa olsun 45 saatin üstünde çalışılması yasaktır.

2022 ve evde bakım ücreti sadece eğitime gerek duyan engelli çocuklarla ilgili değildir. Örneğin yatalak bir babaannesi olan bir gariban da bundan yararlanır. Bunu nasıl kaydedeceksiniz, ne eğitimi vereceksiniz. Zaten bakım ücretinin şartı "ağır engelli" olmasıdır. Ağır engelliliğin şartı ise kişinin temel gereksinimlerini kendi başına yapamaması demektir. Böyle birini nasıl getirip götüreceksiniz.

Önerilerinizde biraz daha özenli olmanızda fayda var. Yanlış anlaşılmalara yol açabilir.

kurumlar için bir çok iyileştirme şart olsa da yapılan önerilerde engelli bireyin alacağı hizmet kalitesinin artırılması ön planda olmalıdır. zaten bunlar yapıldığında kurumlar da rahatlayacaktır.
devir nakil hariç kurum açmak yasaklansın demişsiniz ama hiç bir yerde tekelleşmeden hayır gelmez.
toplantıda yapılan önerilerin çoğu da engelli bireylere büyük faydası olacak öneriler.
özellikle modül süresi gibi özel eğitimin temeliyle çelişen uygulamalarında kaldırılması gerekiyor.

sayın arkadaşım barisltd
1- sizin o çok övdüğünüz raporda en önemli sıkıntı olan zorunlu eleman uygulaması ve ücretsiz öğrenci neden yok
2- raporda dengeli dağıtım 2 hafta demiş. bence bu saçmalık çocuğu 2 hafta alacaksın tüm eğitimini vereceksin sonraki 2 hafta almayacaksın. bunu uygulayın bakalım velinin tepkisi ne oluyor size. ben 3 hafta dedim
neden mi: öğrencinin eğitimini 3 haftaya yayarım ona göre eğitimini veririm eğer bu 3 haftalık süreçte gelmediği gün olursa 4. hafta bunun telafisini yaparım
3-iş kanununda çalışma süresi 45 saat doğrudur, peki madem öyle neden biz 45 değilde 40 saat ders yazabiliyoruz, şimdi diyeceksiniz ki 5 saat bu kadar önemlimi 5*4 hafta:20 saat .
15 öğretmen olsa 20*15:300 saat 300/8=37 öğrenci
2022 ve evde bakıma gelince. yaş sınırlaması rapor yüzdeliği sınırı konulabilir.

bu yazdıklarım benim şahsi düşüncemdir. ben nasıl sizlerin paylaştıklarınıza katılmadıysam sizlerde benim düşüncelerime katılmayabilirsiniz