BAŞLIK: ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ

Ancak şunu da söylemek istiyorum kurumlara devletin ödediği ücret maalesef düşüktür. 200 öğrencisi olan İstanbul’da ki bir kurumda kurum sahibinin eline kalan para nedir diye araştırdığımda çok ciddi bir cevapla karşılaştım. Kurum personelin Sgk primlerini asgari ücretten gösterdiği için gerçek tutar üzerinden göstermeye göre 12.000TL kâr ediyormuş. Eğer böyle olmasa elimde hiç para kalmıyor beyanı. Yani kurum sahibinin cebine giren para personelinin hakkından geleceğinden ve devletten çaldığı paraymış. Bu para ne kadar caiz olur diyanete sormak lazım. Ama başta da söylediğim gibi kurumların gerçeklerini öğrenen ve bilen biri olarak kurumların giderleri kâğıda döküldüğünde devletten aldıkları ücretin maalesef düşük olduğu ortaya çıkıyor.

ah ah! nerede o kadar öğrenci

son yazdıklarınızı okuyorum, neresinden tutacağımı bilmiyorum... neresini düzelteceğimi, neresini cevaplayacağımı bulamıyorum...

baktınız sahte diploma, mükerrer ödeme, diploma kiralama, vergi ödemesi vb. bunların neresini sıksanız, suçlamak için yeterli reytingi almıyor, şimdi de bu konudan saldırayım diyorsunuz...

size kalsa, dediğine göre, biz batarmışız, yada sektörden çekilirmişiz; bunu fark eden MEB ödemeleri gözden geçirirmiş...

ya bakınız; ısrarla diyorum ki, gerçekçi olun...

benimde bu sektörle ilgili bir çok eleştirim var... bir kısmını yeri geldiğinde burada da belirtirim...

ama açık bulmanın, eleştiri yapmanın da sınırı yok...

mükemmeli isteyebilirsiniz, ki bunun imkansız olduğunu da bilirsiniz... en azından kusursuzluğun kime ait olduğunu bilirsiniz...

bu sektörü suçlarken; sektörün hep bir bölümüne çuvaldız batırırsanız, buna itiraz ederim... sektörün diğer tüm bileşenlerine de bakmanız gerekir... sektör kendi başına bir "ülke" olmadığı gibi, iş yaptığı alanın "ülke" nin bir çok alanı ile de bağlantılı olduğunu görürsünüz...

sektörümüzün; eğitimden sağlığa, vergi dairesinden sosyal politikalara, sgk sisteminden emniyete, vb. bir çok alan ile bağlantısı olduğu gibi...

ben gerçekçiyim ve tüm alanlar arasında ki ilişkilere bakarak; sektörün nasıl daha ileriye gideceğine, sorunların nasıl çözüleceğine bakarım... ve bu kadar alanın bize yansıyan olumsuz etkilerini de eleştiririm...

koca bir sistemin, bazı olumsuz etkilerinin hepsinin kurumlara yıkılmasına karşı çıkıyorum...

daha önce bu formda başka başlıklar altında yapılan sohbetlerde fikrimi beyan ettim...

Türkiye'nin vergi ve sosyal güvenlik başlıkların da ciddi reformlara ihtiyacı var... bu yapı sadece bizim sektörde değil tüm sektörlerde "karın ağrısı" olmuştur... bu yapının tek tek kişilerin,yada birkaç kurumun "dürüstlüğü" ile düzeleceğine inanıyorsanız, yanılıyorsunuz... koca bir sistemin "yeniden yapılandırılması" gerekiyor... şikayetçi olanlar bizmiyiz sadece; bugün işçi-işveren dünyasında ki, tüm büyük kurumlar; bu "bu yapısal dönüşümün" yapılmasını istemektedir... hemen hemen hepsinin web sitelerinde, bu "dönüşüm" ile ilgili çalışmalar bulabilirsiniz...

daha önce de yazdım, devletin bazı başlıklarda ki uygulamalarının, gerçek hayatta karşılığının olmadığını, o yüzden bugün esnafıda, işçiside, sanayiciside "reform" istiyor... kıdem tazminatından sosyal güvenlik maliyetine, vergi adaletinden sendikal sorunlara, istihdam politikasından nitelikli işgücüne, vb...

buradan, herşeye bir kulp bulmak kolay, ama ileriye gitmemiz için gerçekçi bir yol mu? çok sanmıyorum...

ayrıca; iyi bir muhasebeci ile yapılacak çalışma sonucunda; aslında, bir cepten çıkan ile diğer cepten çıkan arasında çok büyük fark olmadığı görülecektir...

ama en büyük "gerçek", aldığımız ücretin; daha kaliteli, daha verimli, daha iyi olanaklara sahip binalarda vb. hizmet vermemize engel olmasıdır... kaldı ki, "içeriden" biri olarak söylüyorum "kazanç" oranlarımızda "rezil" durumda...

Bence kimse kendini kötü hissetmesin çünkü mevcut sistem bizi buna itiyor .. Kurumda alınan maaş üzerinden sgk yatarsa inanın bir kişi kar edemez .. Kurum çalışandan fazla para kazanmıyor vallahi billahi kurum ortağı olarak fizyoterapist yada işitmeci kadar elime para geçmiyor .. Adalet arayacaksa bizi bu hale getiren MEB düşünmeli .. Her zaman dedim zam oranları ücretler çok yetersiz diye . Bir kurum 139 bin fatura kesiyor kar oranı 10 bini hiç geçemiyor bazen 5 bine düşüyor .. İşte durumunuz bu malesef ..

telkin yazan:
Yazdıklarınızı ciddiye alacağım ama ya siz yalan söylüyorsunuz, ya da size bunu anlatan kişi...

200 çocuklu kurumun Türkiye geneline bakarsak ortalama 15 çalışanı falan vardır. İster asgari ücretten veya gerçek ücretten gösterse arada bu kadar büyük prim farkı çıkmaz. Herkes 3-4.000TL maaş almıyor.

Diğer taraftan, primleri yüksek gösteren bir kurumun gideri daha yüksek olacağı için ödediği vergi miktarı düşer. Yani devlet bir eliyle verdiğini diğer eliyle alır.

SGK'nın düşük gösterilmesinin mutlaka bir işveren için getirisi vardır ama burada bir diğer sıkıntılı olan kıdem, ihbar tazminatı vs. gibi konular.

Egemenege'in de belirttiği gibi bu sorun sistemsel olarak, tüm sektörleri kapsayacak şekilde çözülmedikçe özel eğitim kurumlarına yönelik böyle bir eleştiri yapılmasının anlamı olmaz. Yani, Türkiye'de herkes sigortalı, herkesin primi tam yatıyor da sadece zaten doğuştan dolandırıcı olan bu sektörde çalışanın hakkı yeniyor, sigortası eksik yatıyor gibi bir algı oluşturulması doğru değil.

Brüt ücretin esas olduğu, vergi ve sgk reformu yapılmış gerçekçi bir sistem gelmedikçe bu sorun daha çok konuşulur, çok tartışılır.

dayanamadım canım çekti iki kelam da ben edeyim :=)

ASGARİ ÜCRET OLAYI TAM BİR SAÇMALIKTI. ZİRA TÜM ÖZEL SEKTÖRÜ FABRİKA GİBİ DÜŞÜNDÜLER. OYSAKİ ŞU ANKİ ASGARİ ÜCRET OLARAK BELİRLENEN RAKAMA ÇALIŞANLARIN DURUMU DÜŞÜNÜLMEDİ.
ASGARİ ÜCRETLİYE YAPILAN %33LÜK ZAM DİĞER TÜM ASGARİ ÜCRET ÜSTÜ ÇALIŞANLARININ DA HAKKIDIR.
HAKKIDIR HAK'KA TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLAL

BU DA HALİYLE PERSONEL GİDERLERİNİN %33 ARTMASI VE SGK PRİMLERİNİN DE DOLAYLI YOLDAN ARTMASI DEMEKTİR. YANİ SİZ O %33+SGK DAN DOĞAN ARTIŞ OLARAK ELE ALDIĞINIZDA VAY BE DEDİRTECEK RAKAMLAR ÇIKIYOR.

PEKİ ASGARİ ÜCRETLİDE OLAN ARTIŞI NEDEN MEMURA YANSITMADILAR?
NEDEN BÜTÇESİNİ KENDİ BELİRLEMEDİĞİ BİR PARANIN DAĞITIMINI BAŞKALARI YAPIYOR?

GEL GELELİM MESLEK GRUPLARINA GÖRE SGK DAĞILIMLARININ YAPILMASI OLAYINA.
BU SİSTEMİ GETİRMELERİNİ İSTERİM. İSTEMEMDEKİ SEBEP SEKTÖRÜN İYİDEN İYİYE DİBE VURMASIDIR. BİR ŞEYİ TAM ANLAMIYLA BİTİRMEDEN YENİDEN VAR EDEMEZSİNİZ.
PEKİ ÖZEL EĞİTİM SEKTÖRÜNÜN DİBE VURMASI BÜROKRASİNİN İŞİNE YARAYACAK MI? KESİNLİKLE HAYIR...

AMA ÖĞRETMENE EN AZ BU KADAR, ŞOFÖRE EN AZ BU KADAR, MEMURA EN AZ BU KADAR DİYE SINIFLANDIRMA YAPILIRSA İÇ İŞLERİMİZE KARIŞILMIŞ BİR ÜLKE GİBİ OLURUZ VE DAĞILIRIZ...

DEVLET BİR ŞİRKETTİR. LTD DE DİYEBİLİRSİNİZ. EN ÜSTTE YER ALAN ESNEMEYEN SERT BİR OTORİTE.
BİZE HER BASKI YAPTIĞINDA MEVCUT AĞIRLIĞI AŞAĞIYA İTERİZ. YOKSA ARADA EZİLİRİZ. BİRİLERİ CANINIZ ÇIKSIN DA DİYEBİLİR. AMA CANIMIZ ÇIKARSA HEM EN ALTTAKİ HEM EN ÜSTTEKİ VAROLAMAZ.
TEPEMİZE NE KADAR BİNİLİRSE BİZ DE YÜKÜMÜZÜ DAHA AŞAĞIYA İTMEK ZORUNDAYIZ. FİZİK KURALI BEN YAPMADIM

ASLINDA EN MANTIKLISI PAT DİYE ARADAN ÇEKİLMEKTİR. EN ALTTAKİLER O EN ÜSTTEKİ MEVCUT OTORİTENİN GERÇEK AĞIRLIĞINI VE BASKISINI GÖRMELERİ LAZIM
DEMEM O Kİ, Bizleri zorlayan bir sistemin etkisidir SGK ve tüm özlük hakları arkadaşlar...

Kurumların işleyişi, eğitim faaliyetleri, kurumlarda yapılan eğitimin kaliteleri, veli memnuniyeti, personelin sıkıntıları özlük hakları konusunda sürekli bilgiler ediniyorum.

Devlete ödenecek vergilerdeki usulsüzlüğü ve daha önemlisi bir çalışanın hakkını gasp etmenin doğru olmadığını kabul etmeliyiz. Kurumları bu yanlışlığa iten bir kısmına göre kurumun ayakta kalması, bir kısmına göre de daha fazla para kazanma hırsı olabilir. Bu yapılanı bir mantığa bürüyerek aklamak yanlış bir uğraş olacaktır.

Yapılan yanlışları bir kenara bırakırsak daha öncede söylediğim gibi kurumların tarafından baktığımda devletin kurumlara verdiği eğitim ücret miktarları yapılan işin çok gerisindedir. Kurumlar verilen bu hizmeti bu fiyata yapılamayacağını maalesef birlik halinde anlatamıyor.
Personel konusunda bulunduğunuz yerleşim birimlerinde çok çabuk birlik olabildiğinizi duyuyoruz. Mesela kurum sahipleri bulundukları yerleşim birimlerinde hatta geniş çaplı olarak il ve bölge genelinde bile personel hakkında kolayca birlik olabiliyor. Personelin maaş aralıkları, sgk primleri konusunda çok çabuk anlaşıp birlik olunabiliyor. Ben bir eğitimci olarak şunu belirtmek isterim özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan bir öğretmen kesinlikle resmi devlet okulu öğretmenlerinden az maaş almaması gerektiğine inanan birisiyim. Çünkü oradaki öğretmenlere göre çok daha fazla çalışma, emek ve özveri gerektiren bir sektörde görev yapıyorlar. Bir kurumun ayakta kalması çalışanlarının haklarının gasp edilmesine sömürülmesine bağlı olmamalıdır.

Daha önceki mesajımda bahsettiğim kurumun ayakta kalması personelin sgk primlerinde ki haksızlığa bağlı kalmışsa ortada bir sıkıntı vardır. Sonuç olarak yapılan yanlışları aklama çalışması yerine devletten alınan ödeneklerle bu işin layıkıyla yapılamayacağını tüm Türkiye olarak birlik halinde anlatmalısınız.

Sayın telkin,

Devletin kurumlara ödediği rakamları bir çırpıda sorun çözücü bir miktara yükseltmesini beklemek mümkün değil. Çözüm aslında devletin özel okullara verdiği destek gibi bir miktarın kurumlara verilmesi ve kurumların kendi hizmetlerini fiyatlandırıp sunmasının önünü açmaktır.

Öte yandan kıdem, ihbar vb. gibi mali müeyyideler gözden geçirilmeden, vergi ve sigorta yükümlülükleri bağkur, ssk ve emekli sandığı üyeleri için tekilleştirilmeden yol alınması zordur. Devletin kendi memuruna ödediği prim ve vergi ile net ücretin oranları ile ssk, bağkur üyesi çalışanların oranları denkleştirilmeden gerçek bir rekabet eşitliği ve serbestisi mevcut olmayacak, dezavantajlı gruplar kendilerine dayatılan yükümlülüklerden kaçınmanın yolunu arayacaklardır.

Daha çok sosyal güvenlik primi ödeyip daha kötü şartlarla emeklilik rant ve koşulları sağlayabiliyorsam, benim çalışanım nasıl benim kurumuma sadakat göstersin, nasıl bir an önce devlet memuru olmanın yolunu aramasın?

Vergi ve sosyal güvenlik primlerinin kaynağında kesilmesi uygulaması yerine batıda olduğu gibi ücretin bir kül olarak çalışana ödenmesi ve çalışanın kendi yükümlülüklerini kendisinin ifa etmesini sağlamak yararlı olacaktır. Böylelikle çalışan devlete verdiği vergiyi görerek daha çok yurttaş, sosyal güvenlik kurumlarına ödediği sağlık ve emeklilik primlerini görerek daha bilinçli bir sigortalı olacak, gerektiğinde kendi hak ve çıkarları için insiyatif alabilecektir. Eşit prime eşit prestasyon talebi siyasetin önüne güçlü bir talep olarak çıktığında çözüm bulabilecektir. Net yerine brüt ücret geçişi devletin vergi ve prim tahsilat süreçlerini karmaşıklaştırsa da sosyal ve kültürel açıdan iş hayatımıza nispetsiz bir katkı sağlayacaktır.

Ortada sahiden bir sistem sorunu olduğunu görmek ve sistemden ötürü yaralı, ağrılı olanları günah keçisi olarak ilan etmekle sorunun çözülmeyeceğini, ülkemiz, ekonomimiz ve çalışanlar için rasyonel ve sürdürülebilir modeller inşa etmenin gerekliliğini anlamalıyız. Yoksa daha yıllarca birbirimizi döver dururuz ama bir hayır üretemeyiz.

Herkese kolaylıklar ve sabır niyaz ederek,

www.csgb.g...age=asgari bu sayfadandan asgari ücretin tam dökümünü görebilirsiniz.

ynb.datass...tr/net.jsp bu adresten veya www.vergin...plama.aspx adresnden net veya bürüt hesabı asgari ücretin üstünde yatanlar için hesaplayabilirsiniz.


csgb linki problemligibi görünüyor bunuda kullanabilirsiniz www.asmmmo...-SG-27.pdf