Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Sosyal Medya

Sosyal Medya 13 Ara 2019 12:10 #1

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3651
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
Özellikle twitter da bu alanda çalışan öğretmen arkadaşlar sürekli twet atarak,eklemeler yaparak etki alanı yaratmaya çalışmaktalar. Bunda da başarılı olduklarını söyleyebilirim.

Haklarını sosyal medya üzerinden elbette arayabilirler. Seslendirebilirler. Bunda hiç bir sorun yok.

Sorun olan bazılarının çok yanlış şeyler yazması. Hatta küfür etmesi. Patronlarının ayakkabı sayıları dahi yazılıyor.

Burada yazılan ''kara liste'' gibi konular sektörü çok zorda bıraktı emin olabilirsiniz.

Kimse ile kavga etmeden sosyal medyada aktif olunmalı.Sadece gerçekler yazılmalı. Kimsenin hakkı yenilmeden paylaşımlarda bulunulmalı.

Federasyon veya dernekler bu konuyu çok fazla ihmal etmiş durumdalar.

Sosyal Medyanın inanılmaz gücü var.Ve sektörün aleyhine işleyen bir süreç var.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: selim80, ozeltercih, Hako

Sosyal Medya 13 Ara 2019 13:08 #2

  • selim80
  • selim80 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 106
  • Teşekkür Sayısı: 66
  • Başarı: 1
sayın tartanç
bu başlıktaki yazınızı okuduktan sonra twitter'a şöyle bir göz gezdirdim ve gördüm ki,rehabilitasyonda çalışan öğretmenler işkence altındalar.

dedim ki, biz ne yapıyoruz,biz neler yapmışız da farkına varamamışız.Allah bizleri affetsin.bizler çok canilik yapmışız.

sen adamların yaz tatiline engel ol

sen adamların ara tatillerine engel ol

öğretmen olarak mezun olmuş kişileri 657 ye bağlı çalıştırma da,bir işçi gibi sgk ya bağlı çalıştır.olacak iş mi bu şimdi?

sürekli çalıyoruz,hırsızlıyoruz ama bu soygundan öğretmenlerimize az pay veriyoruz.olacak şey mi bu?

ülkemizdeki her üniversite mezununu devlet kurumlarına atamasını yapıyorken,öğretmenlerin kini yapmıyor.olacak iş mi bu?

her mühendis devlette,her eczacı devlette,her bilmem ne mesleği devlette,bir tek öğretmenler atanamıyor.olacak şey mi bu?

kurum sahibi arkadaşlar bakın yıllardan bu yana hırsızlık yapıyorsunuz.birikimleriniz Karun'un hazinesini geçti.bakın kefenin cebi yok.insaf birazını bu öğretmen arkadaşlarınızla paylaşın.

her yıl yüzde 20 den az zam almadınız,ama personelinize yarını bile yansıtmıyorsunuz.olacak şey mi bu?bakınız milletin vekilleri bile bu durumu fark etmiş.

insaf be gerçekten insaf.bunları yazan insanlar hep beraber içinde bulunduğumuz durumu bilmiyorlar.sallıyorlar da sallıyorlar.

gerçekten bıktık usandık artık.bence tüm rehabilitasyon merkezlerini kapatsınlar da hepimiz rahatlıyalım.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, barisltd, zerwan ve bu kullanıcının diğerlerinden 3 teşekkürü var

Sosyal Medya 13 Ara 2019 13:37 #3

  • obay35
  • obay35 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 35
  • Teşekkür Sayısı: 16
  • Başarı: 0
sayın selim80,öğretmenler işkence altındaysa kurumlar dediğiniz gibi çok mu rahatlar..şu anki durumumuz celladına aşık kurban misali . cellat bir an önce
işimizi bitirsede herkes rahatlasa..
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: selim80

Sosyal Medya 13 Ara 2019 14:26 #4

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Öğretmenler elbette kendilerince haklılar.

7-8 yıl öncesiyle şu an öğretmenlerin eline geçen ücret arasında doğru dürüst fark yok. O zaman 3000-4000TL ücret isteyenler vardı, şimdi o kadarını bile talep edemiyorlar.

Ülkede yoksulluk sınırı 7.000TL olmuş. Bunlar konuşulacak rakamlar değil. Ancak işin bir de diğer yüzü var. Kurumlar 7-8 yıl önce aldıkları paranın altında para alıyorlar. 15 senede reel olarak ücretlere yapılan artış enflasyonun 3 de biri kadar. Yani hayat 3 katı pahalanmış ama kurumların geliri sadece 1 kat artmış.

Bunun yanı sıra bürokrasi maliyet unsurlarında da hiç düşünülmeden ciddi artışlara neden oldu. Bunları tek tek saymaya gerek yok.

Şimdi kurumların derdi öğretmen ücretleri falan değil, ayakta kalmak, yaşamak. Çünkü çoğu kurum artık ZOMBİ şirket haline döndü.

İşler böyleyken çalışanların da patronun ayakkabısına, arabasına kafayı takmasından doğal bir şey yok. Ancak şu unutulmamalı ki bir kurum tüzel bir kişi, tüzel bir varlıktır. Patron ise insandır. Tüzel varlığın, yani kurumun bir veya bir kaç patrona ait olması onun tüm gelir kaynaklarını patronların sağlayacağı anlamına gelmez. Önemli olan tüzel kişiliğin, yani kurumun zengin olması, gelirinin yüksek olmasıdır. Böylelikle kurumun zenginliği veya refahı en üstten en alta kadar tüm çalışanlara ulaşır.

Ben öğretmen arkadaşların bu kadar serzenişlerine hak vermiyor değilim. Günün koşullarında çalışma şartları da ağır, ücretler de düşük. Ancak bir kurumun kapatılmasının ne patrona ne de çalışanlarına hiç bir yararı olmaz.

Burada kurum-veli-çalışan üçlüsünün aynı kayıkta olduğunu, kayığı fazla sallarlarsa topluca suya gömüleceklerini unutmamak gerekir.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: selim80, ozeltercih, fahrettin75 ve bu kullanıcının diğerlerinden 3 teşekkürü var

Sosyal Medya 13 Ara 2019 16:13 #5

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3651
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
Sayın barış;

İtiraz noktam, yanlış bilgilendirmeler,hakaretler hatta patronun ayakkabı sayısı dahi çok rahat yazılıyor.

Yoksa hak arayışı elbette olacak.Haklının yanında da olmak gerekiyor ayıca..

Eğitimci arkadaşlar bizim düşmanımız değil.Fakat,bazılarına göre çok rahatlıkla'' paradan başka bir şey düşünmeyen,paragöz,tüccar kafalı...''oluyorsunuz.
Hiç bir şey bilmeyen,hak yiyen,üçkağıtçı oluyorsunuz. Birisi patronlara çok açık küfür edebiliyor.
Başkası dernek başkanları hakkında ciddi ithamlarda bulunabiliyor.
Bunlar doğru değil.

Yaşadığımı yazmıştım.Bir öğretmenin başka bir kuruma şu kadar öğrenci getireceğim ne kadar maaş verirsiniz diye pazarlık yaptığını yazdım. Bu doğru.Ama doğrular pek işlerine gelmedi.
Bu sektörde emin olun ki sadece patronlarda suç yok.Kimi eğitimcilerde en az onlar kadar kirlenmeden sorumlu.Hatta kimi veliler...
Son Düzenleme: 13 Ara 2019 16:14 yazan tartanc.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: barisltd, selim80, duzcegunes

Sosyal Medya 13 Ara 2019 16:58 #6

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Sevgili tartanc,

Yazdıklarının hepsi doğru. Bu sektörde öyle veya böyle çalışanından kazık yememiş, oyuna getirilmemiş kurum sahibi sanırım yoktur. Tabi tüm bu yaşananlar birikerek olumsuz bir etki yaratıyor. Aynı şekilde çalıştığı kurumdan kazık yemiş, suistimal edilmiş çalışan da çoktur.

Nasıl ki öğretmenler "içimizdeki kötüler bize zarar veriyor, bunları ayıklayalım" diye bir yola gidemiyorsa kurumların da "içlerindeki kötüleri" ayıklama gibi bir şansı yok.

Burada temel mesele şu. Kurum ile çalışan arasında bir iş ilişkisi var. Kurumun beklentileri var, çalışanın beklentileri var. Asgari müşterekte buluştukları zaman beraber çalışırlar. Buluşamıyorlarsa yollarını ayırırlar. Yok efendim hakkım yendi, o çok verdi, bu az verdi, o eğitimci beni dolandırdı, şu ,bu gibi gerekçeler bu durumu değiştirmez.

Öğretmen arkadaşların sosyal medyada kampanya yürütmeleri veya meclis, milletvekili gezerek bir şeyler elde etmeye çalışmaları da durumu değiştirmez, hatta daha kötüye götürür. Diyelim ki mecliste kanun çıkartıp öğretmen ücreti 5.000TL'den aşağı olamaz dediler. Fiilen bu uygulanamadıktan sonra nasıl bir olumlu sonucu olabilir? Kurumlar ya kapatır, ya personel azaltma yoluna gider. Kalanlar daha ağır şartlarda çalışmak zorunda kalır.

Eninde sonunda herkes, hem kurumlar, hem eğitimciler serbest piyasa şartlarına uyum sağlamak zorunda. Patronun ayakkabı sayısının çalışana faydası olmaz. Önemli olan çalışanın da ihtiyaç duyduğu kadar ayakkabıyı rahatlıkla alabilmesidir. Bunu gerçekleştirmenin tek yolu ise kurum gelirlerinin artmasıdır. BEn bu sektörde çalışmayı düşünen bir çalışan olsaydım devletin çocuklar için ödediği ücreti arttırmaya daha fazla çaba harcardım. Yasa çıktı diye öğretmen maaşı artmaz ama kurum geliri yükseldiği için artar.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: scayking, tartanc, selim80 ve bu kullanıcının diğerlerinden 2 teşekkürü var

Sosyal Medya 14 Ara 2019 10:19 #7

  • ozeltercih
  • ozeltercih Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 674
  • Teşekkür Sayısı: 371
  • Başarı: 4
Bu seviyeli istişare platformu için konuyu açan sayın tartanc a ve görüş beyan eden arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Evet "işlerine geliyorsa" da bir bakış açısıdır ve haklılık payı da çoktur. Ancak bazen doğruyu söylemek de incitir. Doğru zemin budur diye düşünüyorum. tekrar teşekkürler.

Ancak şunu da söylemeden geçemeyeceğim. iki de bir sitem ediliyor 3-5 kişi yazıyor diye.. Yazacağımı yazıp duruyorsunuz arkadaş! :woohoo:
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, barisltd, selim80

Sosyal Medya 15 Ara 2019 21:48 #8

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3651
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
Dernekler ve federasyon niçin sosyal medyada uykuda?

Sosyal medyanın gücü niçin kullanılmıyor?

Bu gücü iş işten geçtikten sonra mı fark edeceksiniz?

Sosyal medyayı aktif olarak kullanmalıyız. Geç kalmadan.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.300 saniye
Sistem Kunena Forum