BAŞLIK: Sosyal Medya

Eğitim fakültelerine hak nasıl ve nerede aranırı anlatan hukuk dersi konulmalı. Yorumları okudukça dehşete düşüyorum.Kimse kusura bakmasin ama seviye orta okul, tarz evlere şenlik.

Yeni değil, uzunca bir süredir bu sektörde çalışan eğitimcilerin kurumlar için AKLİSTE ve KARALİSTE tuttuklarını biliyoruz. O kurum az ücret veriyor, bu kurum maaşları ödemiyor, şu kurum iyi, başvurulabilir gibi kendi aralarında referansları var. Hatta bazı iş başvurularında ücret talep ederken "BİZ şu rakamın altında kabul etmeme kararı aldık" diyen bile çıkıyor.

Ben bunları yadırgamiyorum.

Kurumlar da bir çalışan adayından önceki işyerine dair referans mektubu isteyebilir. Yasalar buna imkan veriyor. Hatta devlet, işe alacağı personel için güvenlik soruşturması yapıyor.

Bir arkadaş yorum olarak hakkımı aradığım için 5 aydır iş bulamadım yazmış. Gerçekten hayret verici. Çünkü herkes fellik fellik eğitimci arıyor. 5 aydır iş bulamadıysa bunun nedeni kara liste falan değil, kendisinden kaynaklanan bir sorundur büyük olasılıkla.

Bu şartlar altında gerçekten bir kara liste olsa uygulanabilir mi? Uygulanamaz. Boşa kopartılan bir gürültü var ortada.

Aslında şöyle bir baktım da öğretmen arkadaşların bazı istekleri hoşuma gitmedi değil.

Rehabilitasyon öğretmenleri;
-Haftada 30 saat ders
-Haftalık 2 gün zorunlu tatil
-Yılda 4 ara tatil
-Maaşlarda denklik
-Devlet güvencesi
-MEB ile sözleşme yapmak
istiyor

Ayrıca maaşların il veya ilçe MEM taraından ödenmesini istiyorlarmış.


Valla bence şahane talepler. Devlet öğretmen maaşlarını, izinleri, sigorta primlerini, vergilerini, tazminatlarını falan ödediğinde zaten giderlerin %60-70'ini ödemiş oluyor. Ben şuna razıyım. Diyelim ki bu yıl 90TL seans ücreti verecekler... 30TL versin, diğer tüm bu maaş vs. hepsini devlet ödesin.

Arkadaşların bu istekleri sosyalizmi hatırlattı.

yakında kurumlar ya düzgün bir zam alacak ya da aksi durumda tasarruf tedbirleri almak zorunda kalırlarsa hem kurumlar hemde çalışanlar için tatil süreci
başlayacak.bu tatilin süresi zam oranına göre kısa veya sürekli olacak...

tartanc yazan:
Aslında gayet normal.

Ben olsam ben de isterim. Hatta ben de hiç işe gitmesem, her ay maaşı bir poşete koyup eve getirseler şahane olur. Ama pazar pazar gecenin bu saatinde Muhtasar vergisi yatıracağım diye uğraşıyorum.

Yani elbette herkes kendisi için en iyi olanı isteyecek. Bir noktada arzu ile gerçek bir biriyle uyuşacak.

Referans olayına katılıyorum. Sonuçta kişinin yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır.
Öğretmenler yaşadığı sorunu paylaşıyor, içlerinde duygusal bakarak abartan, şişiren olabilir fakat bunu yapan kurum sahipleri de var sayın Tartanç. Öğretmen ayrılmak istediğinde zorluk çıkarıp, yeni iş görüşmesinde önceki kurumu arandığında, intikam aracı olarak gören var. İllegal bir durumu yetkili mercilere bildirdiğinde, etiketlenen öğretmenlet var.

İki tarafında yanlışları var ama bu habere sebebiyet veren kişinin, hala özür dilemesini bekliyorum. Bu konuda inat ya da gurur yapacak kadar toy olduğunu, gereksiz bir şekilde açıklama yapmaya, anlatmaya çalışacağını düşünmüyorum.

Hiç katılmıyorum. Hem de hiç sayın obey.

Haksızlığa uğramış olabilirsin. Hak arama yeri hukukdur. Bunu yazınca yine bir ajitasyon.

Bütün kurumlara hırsız diyorlar. Bütün kurum sahiplerine p. ç diyorlar.
Bir sürü şey yazıyorlar. İspat edin denilince ajitasyona devam.
30 40 kişilik grubun amacı ajitasyon. Bu sayede kpss ye girmeden atanma peşinde bir kısmı. Bir kısmı anlaşılan özel yasa istiyor.
Yazıyorlar örneğin öğretmen kimliğimiz yok diye. Biz atama yaparken bu kimliği çıkarmak zorundayız.
İş güvencemiz yok diyorlar en az bir yıllık yapılan meb onaylı sözleşme var. Kim iyi insan ve iyi öğretmeni kaybetmek ister?

Bakın kimi kurumlardan değişik nedenlerle bende şikayetçiyim. Bu bana genelleme yapma hakkı doğurmaz.

Bazılarının hesabı çok başka!
Çok mağduruz çok sonra bizi devlete atayın.


Bu forumda gerçek ismimiz yok. Kim kimdir veya ne amaçla konu açılır bilemem?