BAŞLIK: AÇIYORUZZZ

Hako yazan:
48 saat zaten söz konusu değil. İşkanununa aykırı. Böyle bir çalışma şekli olamaz. En fazla 45 saat olabilir ki, zaten onu da eğitimci yapamaz.

Bu boşa yapılan bir tartışma... anlamı yok. Haftada 40 saati bile doldurmak akıl almaz derecede zordur. Ayrıca bu şekilde çalışan öğretmenin 1-2 ayda iflağı kesilir.

Hay ALLAH razı olsun sayın barısltd
Kesinlikle 48 saati kim çıkardıysa gerçekten sektöre uzak diye düşünüyorum

Günlerdir düşünüyorum yazsam mı yazmasam mı diye ama dayanamadım yine görüşümü saygı çerçevesinde yazacağım
Yaklaşımlarım şahsi görüşümdür ve olması gerekendir benim düşüncemdir
1- 2020 sonuna kadar kamera sistemi askıya alınıp pandemiden önceki 6 aynı ortalamasının maddi karşılığı kurumlara meb tarafından yatırılmalı ve devam zorunluluğu 2020 sonuna kadar kaldırılmalı( zaten o ödenek kurumların alması için bütçede ayrıldı)
2- 48 saat saçmalığını toprağa gömüp günlük seans sayıları odaların bir nebze havalandırılması için günlük max seans sayısı 5 e düşürülmeli 5x5 =25 yani ( seanslar saat 10-12-14-16-18 olarak düzenlenmeli) malum heryerde olması gerektiği gibi yoğunluklar azaltılıyor insanların temas mesafeleri arttırılıyor bankalar berberler marketler vb
3-fizyoterapi öğrencileri eğitimlere eylül belki ekim ayında alınmalı temassız bir fizyoterapi düşünemiyorum ve kronik hastalığı olmayan bedensel öğrenci çok az ayrıca bağışıklıkları çok düşük servisteki camdan hastalanıyor çocuklarımız
4-kurumlardaki personelin korunma şartları ve malzeme temini ağır denetlenmeli
5-kurum sahiplerine vergi kredi ödeme koşullarında kolaylık sağlanmalı

Ayrıca kurumların erken açılması sektörün kendi topuğuna sıkması ve vakalar görülünce tekrar kapanıp daha uzun süreler kapanıp sıkıntıya girmesi ile sonuçlanır

barisltd yazan:
Gün gelecek mi bu günleri yad edebileceğimiz?

Bakıyosun insanlar virüs bulaşmış zombi gibi, saldıran, ısırılan da aynı şekle bürünüyor.

Bırakıp terketmek en iyisi bazen diyorsun, emek, imzan, yaptıkların, ideallerin..

Bi öğretmen 12 bin kazandırıyormuş. Ne diyeceksin ki bu arkadaşlara? Hakaret Etsen aşağılasan anlarlar mı bu şekilde konuşan tayfa?

Gidelim bakalım bu gibi düşünenlerin hesabıyla:
10 öğretmeni olan küçük bi kurum sahibi (patronnnn): 10x12.000=aylık 120.000 kazanır.

Bu adan 2 ayda bir bmv alır, sonra canı sıkılır dereye iter, iki ay sonra mercedes onu da dereye..

Onun içindir ki kurumların olduğu bölgelerde dereler çabuk tıkanır!! (Önce sizin niye beyniniz tıkanmaz bilinmez)

Sonra çatısı, açık ve geniş kurumların. E sabah trafiğine girmez (1,5 senede helikopterini alır adamcağız;) )siz öğretmenler gibi normal otomobille işe gidip gelecek hali yok dimi ayda 120.000 diyoruzz.

Sonra yemekleri de özeldir. Havyar favorileridir. Kurumda göremezsiniz, favori mekanları Tahiti, bahamalar.. (Muğla bodruma gidecek halleri yok, öğretmen mi onlar dimi)

Not: Adamlar hakaret eder ağzımızı açmayız, sorunlu Rehabilitasyonlar diye sektörü lekelerler sesimizi çıkarmayız, tacir derler (ne satıyorsak) sesimizi çıkarmayız, en son dernek kurmuşlar (mağduriyetleri giderme derneği) hayırlı olsun...., biz personeli seçmeye gelince “iyi kötü demek yanlışşş” AK kişiler bu arkadaşlar kara değil AP AK!!

Ha bu arada arkadaşın dediği gibi: “iyi olanlara değil lafımmm”

barisltd yazan:

Öncelikle tüm özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri camiasının bayramı mübarek olsun, Rabbim daha huzurlu, mutlu gelecek bayramlar nasip etsin inşallah.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki pandemi sürecinde hepimiz aynı yerden yara aldık, öğretmenler veya çalışanlar olarak gerçekten bu zorlu süreçte büyütülecek kadar çok bir ses çıkmadı kurumlara karşı, bunu 32 bin öğretmenin düşündüğümüzde bin kişiyi aşmayacak olduğunu görüyoruz çeşitli sosyal medya platformlarında. Bu bin kişinin içinde de büyük bir kısmı olaylara akli selimle bakarak bu mağduriyetin kurumlar yüzünden değil devletin dayattığı şartlar, devletin göz yumduğu, idare ettiği, zamana oynadığının bilincinde. Aynı şey kurumlar içinde geçerli, 2600 kurumun hepsinin aynı şekilde bakmadığını görüyoruz. Bizim derdimiz çalıştığımız, ekmek yediğimiz tekneleri batırmak değildir. Kim ne kazanıyor hesabının da içine girmeyiz, Rabbım 1 kazanana 10 mislini nasip etsin inşallah. Ancak sıkıntı varken, dert varken çare, derman aranır. Evet bugün itiraz ettiğimiz, seslendiğimiz yer kurumlar değil, kurumlara bu saçma yönetmelikle işleri idare edin diyen sistemedir isyanımız. Bu zor şartlarda kurumları batmaya terk eden de aynı sistem. Biz bunu göremeyecek, anlayamacak kadar kör, hissiz ve görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek üç maymunu oynama rolünde de değiliz. Ancak bazı gerçeklerimiz de ortada. Keşke dernek ve federasyon bir baba gibi tüm evlatlarına eşit uzaklıkta ya da yakın mesafede davransaydı, keşke biz çalışanlar da ne mutlu federasyon herkesin yanında, herkes için çaba içinde duygusunu hissetseydik, keşke kurumlar için az çok bir şeyler için mercilerin kapısını aralarken sakın benim öğretmenimden, çalışanımdan da bahsetmeyi unutma deseydi, keşke hiç olmazsa kağıt üzerinde çürümeye terk edilmiş, meslek kodunu taban tavan ücretlere de değinin deseydi, keşke benim kurum olarak sıkıntıda olduğum kadar çalışanımda sağlık, eğitim, tatil, tazminat, mesleki olarak zor şartlarda onlara da değinin deseydi. Biz hepimiz onun için birbirimize bu kadar sitem doluyuz. Sizler bu ayı 545 TL geçinen bir öğretmenden neden bu kadar bir olgunluk, bir sessizlik bekliyorsunuz. Bunlar elbette kurumlar kadar konuşacak, sesini çıkaracak hatta içlerinde bazıları hakaretlere varan söylemlerde bulunacak, ancak emin olun onlar çok az, siz 30 binlerin sessizliğini neden görmüyorsunuz. Sanmayın onlar razı, onlar mutlu, onlar geleceklerinden emin.sizler gibi hepimiz mutsuz neredeyse tükenmiş iken hadi hepimiz dersimizi aldık artık biraz daha iyiye güzele bakalım diyecekken federasyonun çalışan ve çalışma şartlarına tam tersi daha da baskısı bizi hayretler içinde bıraktı. Biz madem bir aileyiz o zaman sizlerden de (çok azı hariç) bir ses duymak isterdik. İşte dernek bunun için yola çıktı. Amaç kurumları karşına almak değil sisteme sesini duyurmak. Merak etmeyin dağlar delemeyiz bu yolda ama en azından kimsemiz yoktu artık kendimiz sesimizi duyucağız diye avuturuz kendimizi. Rabbim herkes için hayırlı olanı nasip etsin, tüm sektöre nefes aldıracak güzel haberler, güzel günler getirsin. Tekrardan herkesin bayramı kutlu olsun.

Sayın Hako,

48 saat çalışma olur mu? Olmaz.
45 saat çalışma olur mu? Olmaz.
Böyle bir değişikliğe gidilmesi de doğru değil.

Fakat bir şeye itirazım var. Twettir da fake hesaplardan bazıları hakeretlerine ve çeşitli ithamlarına devam etmektedirler.

Buradan da yazayım. Bir fake hesabı çok kuvvetle muhtemel ki mahkemeye vereceğiz.
Bundan sonra yazacaklarına daha dikkat eder düşüncesindeyim.