kamera sistemi bir fiyasko, kurumların yarısından fazlası uymuyor. yüz tanıma, damar okuma gibi denetimleri talep etmemizin tek bir nedeni var: bizler yıllardır yalnızca eğitime aldığımız öğrencilere fatura kesip, çalışanların maaşlarını da tam gösterdiğimiz, yasalara, yönetmeliklere uyduğumuz için hep batık durumdayız. yıllardır kredilerle, faizlerle, yapılandırmalarla, icralarla boğuşurken; kanun, kural, ahlak ve vicdan tanımayanlar; aynı koşullarda, aynı sistemde, aynı havuzda, aynı yasa ve yönetmeliklerde yıllardır yüz binlerce TL kazanıyorlar, hatta onların bu kemiksiz kazanımlarını gören yanında çalıştırdıkları şoförler, sekreterler ve diğerleri de aynı ahlaksızlıklarla patron oldular, zengin oldular. bunlar ayıklansın, kurumlar da yolsuzlukla anılmaktan kurtulsun. bunu önlemenin tek yolu damar okuma veya yüz tanımadır. başka bir başlıkta da yazdım, meb 1 temmuzda kurumlar yüz tanıma sistemi ile açılacak desin, şu an 1 haziranda açalım diyenler ortalıktan kaybolur, bilmem anlatabildim mi?
yoksa bizler de karşıyız bu tür çağ dışı uygulamalara, hatta parayı aileye verin diyoruz, aile satın alsın hizmeti özgürce, bizler yalnızca eğitime yoğunlaşalım, saçmalıklarla uğraşmayalım...
yukarıda sözünü ettğiniz aile eğitimi yöntemlerini yıllardır uyguluyoruz artı ev ziyaretlerini de, aileleri derse alarak, onlara da eğitim vererek ,haftada 2 seans garabetinin eksikliğini tamamlamaya çalışıyoruz. kutlarım sizi önerileriniz ve çalışmalarınızdan dolayı...