Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Sessizlik niye

Sessizlik niye 18 Oca 2022 18:06 #105

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
bazı arkadaşlar özel eğitim ücreti aileye verilsin ama aile kuruma öder mi çizgisine gelmiş durumdalar. bu da önemli bir gelişme. burada bazı kaygılar var aile parayı alır cebe atar çocuğunu eğitime göndermez vs diye. o dediğiniz belki geçmiş yıllarda olurdu ama günümüzde çok zor. para aileye nakit olarak değil de "özel eğitim kartı" şeklinde verilebilir, bakanlık her ay kartlara yükleme yapar ve yalnızca özel eğitim merkezlerindeki cihazlarda nakte dönüştürülebilecek özellikte olur. buna rağmen kurumla anlaşıp parayı bölüşecek aileler de çıkabilir belki yüzde 5 belki yüzde 10 , şimdi gelmeyen öğrenciye fatura kesen kurumlar gibi. yok aslında birbirinden farkı. birinde para patronun cebine giriyor. diğerinde engelli ailesinin cebine, bence b şıkkı. ayrıca çok sıkı cezai yaptırımlarla kaçak en aza indirilebilir. benim ikinci önerim alman modeli. yani ailenin sosyo ekonomik düzeyine göre eğitim desteği. gecekonduda oturan da aynı desteği alıyor, seansa çocuğunu jiple getiren de. üst gelir grubuna ödeme yapılmasın orta ve alt gelir grubuna daha çok seans ücreti ödensin vs vs vs... aslında bir şeyler yapılması gerekir. örneğin daha önce de yazdığım gibi, yüzde 3 saçmalığına son verilmesi, bep geliştirme odası komedisinin bitmesi, raporlardan gruplar kalkarken hala daha her programda grup odası zorunluluğunun olmasına seyirci kalınması. kurumlara servis ücreti desteğinin verilmesi ya da kurumların ortak karar alıp servis hizmetine son verip ailelerin mağduriyeti ve talepleriyle kaymakamlık ve yerel yönetimlerin bu sorunu çözmesi. meb özel eğitim hizmetleri yönetmeliğinde "aile eğitimi, özel eğitim gerektiren bireylerin eğitiminde sürekliliği olan bir hizmettir" yazmasına rağmen bunun yalnızca kağıt üzerinde kalması. kurumlarda zorunlu personel olan psikolog ve psikolojik danışmanların (sertifikalı sosyoloji mezunları hariç) ailelere destek vermesi, bunun karşılığında da kuruma tıpkı öğrenci ücreti gibi aile eğitimi ücreti ödenmesi vs vs vs
başka önerisi olanlar buradan ya da bana özelden yazabilir (Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.).
saygılarımla...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: scayking, barisltd

Sessizlik niye 18 Oca 2022 19:31 #106

  • gezenti
  • gezenti Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 236
  • Teşekkür Sayısı: 160
  • Başarı: 0
Sayın garip en önemlilerinden biri bep odası diye düşünüyorum. Ram lar hem keyfekeder modül veriyor hem de ramlarda bürokrasi ve evrak işi çoğalıyor. Biz bep odasında hiç bir şey yapmıyoruz. Olması gereken programina göre, ozel eğitimci, psikolog, cge, dil konuşma terapisti, fizyoterapist, ergoterapist ten teşekkül bir kurulun çocuğun hangi modulden egitim alması gerektiğini belirlemesidir. Bu Ramlardaki randevu yoğunluğunu da azaltır. Yönetmeliğe de uygun hale gelir. Ramlar sadece program adi yazsa yeter

Bir diğer konu seans sayısı ve seans ücretlerinin serbest bırakılması.bebeklik dönemindeki down sendromlu bir çocugun fizyoterapi, Özbakim, dil konusma, bilissel beceriler alanlarında alması gereken eğitim daha yogun olmalı, okuma yazma dönemindeki down sendromlu öğrenciye göre.
Seans ücretleri de kurumun bulunduğu il/ilçeye göre değişken olabilir. En ücra kasabada bile kurum var. Herkes istediği ücretle seans sayısı belirleyebilmeli( gerçi şimdiki ücrete 16 seans veren kurum çıkar mı çıkar bence :cheer: )

Bir diğer konu keyfe keder iptallerde yaşanan sıkıntı. Öğretmen hazır kurum hazir dogalgaz yanıyor servis kapıya gitmiş aile biz gelmiyoruz diyebiliyor. Ayda en az 1 seans bile devam eden öğrenciden tam ücret alınmalıdır telafisi sonraki aylarda verilmek/belgelendirmek uzere.
Son Düzenleme: 18 Oca 2022 19:33 yazan gezenti.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: scayking, barisltd, türkiyem ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

Sessizlik niye 18 Oca 2022 22:42 #107

  • türkiyem
  • türkiyem Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 813
  • Teşekkür Sayısı: 239
  • Başarı: 0
Kurumların ailelere mahkum bırakılmasına ben karşıyım arkadaş.. sonuna kadar bu durumu kullanacak aileler hiç size denk gelmemiş sanırım .. bu çok suistimal edilmeye mahkum bir öneri , tabi bu benim bakış açım .. hiç bir sorunu çözmez , şuan ki sorunlarımızla nasıl bağdaştırıyorsunuz bu çözüm önerisini ben anlamadım hocam .. kurumlar hayır kurumlarına dönmüş :! sizler de hem hayır kurum olalım hem de ailelerin farklı beklentilerini de karşılayalım sonucu çıkar sizin önerinizle .. keşke bu fikir gücünüzü , hocamın dediği gibi Keyfe keder devam etmeyen öğrencilerin çözümüne harcasanız , kota olmazsa olmaz bu konuya yoğunlaşsak , verilmeyen zamlara , entübe edilmiş kurumların sessiz kalışına , servis taşımacılığının getirmiş olduğu yüke harcasak .. keşke düşüncelerimizde bunların önceliği olsa ..
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Sessizlik niye 18 Oca 2022 23:53 #108

  • gezenti
  • gezenti Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 236
  • Teşekkür Sayısı: 160
  • Başarı: 0
Kurumlar aileye mahkum bırakılmaz hocam. Aksine aile kurumlara daha bağımlı olur. Herkesi her aileyi de egitim alacak paranın da üstüne yatacak gözüyle degerlendirmemek lazim. 450 bin aileden %20 si kurumlari peşinden kostursa - ki kac ay yapabilir bunu- en fazla ne olur ? Gidecek kurum bulamaz. Bir süre sonra sistemin dışına çıkar. Ama büyük çoğunluk çocuğunun eğitiminin peşinden kosacaktir. Kendisi daha seçici olacak bir şekilde hizmeti kendisi satin aldığı için-para elinden geçtiği için diyelim- beklentilerini/isteklerini daha gür sesle dillendirecek dolayısıyla kurumların niteliği yükselecektir. Bizden hizmet alanlarin belki 4-5 katından daha fazla aile ozel kurslar dershaneler okullardan kendi istekleri ve paraları ile egitim alıyor. Dershanesi olan bir arkadaşım ödemelerin %20 sinin geciktigini yıllık kayıp oranının %2-3 u geçmediğini söylüyor. Ki onları da senet vb hallettiklerini biliyorum. Aileye odeme yapılması Kesinlikle kurumların kalitesini yükseltir. Her ilde Daha az sayıda seans veren daha yüksek ücret alan kurumların daha az ogrenci ile populerlestigini görürüz.daha çok sayıda seans verip az ücret alan kurumların ogrenci sayısı da patlama yapar. Yani her kesime hitap eden kurum tipleri ortaya çıkar. Ben şahsen aile peşinde koşmadım koşmam da. Daha önceleri çeşitli kereler dediğim gibi tüm öğrenciler icin servisim bile yok. 100 öğrencimin 15-20 si-ki sadece adrsi yakın olanlar- servis kullanir ve karşılığında çok cüzi de olsa bir ücret öderler.raporu biteni ne hastaneye götürürüz ne Ram a ne de randevu aliriz. Sadece hatırlatırız. sokak sokak adam gezdirerek, hastane Ram önlerinde pusuya yatarak başka kurumların servislerini takip edip ogrenci avcılığı yaparak kurumlar kendi ayağina sıkmadı mi? Bu sektör hırsız damgasını yerken hiç mi haketmedi? Bence artık aynıların ayni tarafa toplanmasının vakti geldi de geçiyor.
Son Düzenleme: 18 Oca 2022 23:54 yazan gezenti.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: garip

Sessizlik niye 19 Oca 2022 00:08 #109

  • Ata99
  • Ata99 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 107
  • Teşekkür Sayısı: 54
  • Başarı: 1
Odemenin aileye yapilmasi kurumlarin is yukune bir de tahsilat sorunu eklemekten baska hic bir ise yaramaz. Bugun bize komik gelen ogrenci basina para velilere odense cok yuksek oldugunu dusunecekler ve pazarlik arayisina girecekler. Surekli kurum degistirip iskonto pesinde kosarlar kurumlar arasi iskonto yarisi baslar. Egitimin kalitesi yukselmez aksine duser. Odemelerde gecikmeler olur hocam bu ay zor durumdayim kirami odeyemedim elektrigim kesildi vs her gun baska bahaneyle odemeler aksar. Ekonomik acidan geri kalmis tum bolgelerede bu dediklerim yasanir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: türkiyem, Empati21

Sessizlik niye 19 Oca 2022 00:22 #110

  • türkiyem
  • türkiyem Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 813
  • Teşekkür Sayısı: 239
  • Başarı: 0
Gerçekten anlatmak istediğim bu ekonomik olarak zor geçinen Velinin bu defa kurumdan beklentisi farklı bir şekil almaya başlayacak .. özellikle kırsal kesimde küçük yerler de ciddi sorun oluşturur diye düşünüyorum .. neyse hayırlısı olsun her Türlü hayır kurumlarına döndük … keşke devlet kurumları alsa kendisi yapsa bu işi ..
Son Düzenleme: 19 Oca 2022 00:23 yazan türkiyem.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Sessizlik niye 19 Oca 2022 00:57 #111

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
İstenirse her şeye çözüm bulunur.

Burada esas mesele paranın aileye ödenmesi değil, kurumların kendi belirledikleri ücretle çalışması ve bunu aileden talep etmesidir. Temel olarak yapılması istenilen şey şudur... Ben sana seans başı şu kadar para veriyorum, sen ister A kurumuna git ve hiç bir ücret ödeme, ya da ister B kurumuna git ve benim verdiğimin üstünde istediğin ücreti öde.

Nasıl ki devlet hastanesine giden para vermiyor, özel hastaneye giden üste para veriyor aynı mantık.

Mevcut ödemeler üstünden iskonto yapabilen kurum varsa anlını karışlarım. Doğru düzgün iş yapan kimse bu ödemeyle iskonto falan yapamaz.

Arkadaşlar kotayı çözüm olarak görüyorsunuz ama kota hiç bir şeyin çözümü değil. Ben büyükşehirdeyim. Sadece benim ilçemde 100 kurum var. Şehrin tamamında herhalde 300-400 kurum var. Kota istesek ne olur, istemesek ne olur. Önemli olan verimi, yani çocuk başına geliri arttırmaktır. Çok yüksek kira gideri olan kurumları hariç tutarsak çocuk sayısı arttıkça gideriniz de orantılı olarak artar.

Geliri arttırmanın 2 yolu var. Devlet ödemelerinin artması, servis ücreti, aile hizmetlerine de ödeme yapılması vs... Bunlar tamamen devlet bütçesiyle sınırlı ve fazla bir artış beklemek hayalcilik olur. Geliri arttırmanın diğer yolu ise hizmet çeşitliliği sağlayabilmek ve bunu da ücretlendirebilmek.

Örnek olarak, çocuklarımıza yüzme, spor, müzik, resim vs. gibi eğitimleri veremiyoruz. Mevzuatta yeri bile yok. Programlarda olmayan hiç bir eğitimi veremiyoruz. Versek bile ücretlendiremiyoruz. Ayrıca, ben profesörden ders alacağım diyen bir veliniz olsa bu fiyata yapmanız mümkün değil, profesör getirseniz parasını almanız mümkün değil.

Hepimiz aynı şartlarda, aynı ücrete aynı işi yapmaya çalışıyoruz. Halbuki aynı zincir marketin farklı şubelerinde bile fiyatlar ve ürün çeşitliliği değişiyor.

Veliden tahsilatla ilgili anlaşılan pek çok kişinin sıkıntısı var. Çözümü basit! MEB kurumlarla sözleşme yapar, hatta ihale açar. Gerçi herkesin cebinde kredi kartı ile gezdiği bu zamanda böyle şeylere bile çok gerek yok.

Her neyse... çok da umurumda değil. MEB bundan sonra ne isterse yapsın. Şurası kesin, benden sadece verdiği paranın karşılığı kadar hizmet alacak... Yani asgari standartlarda... Düzen değişene kadar böyle.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: scayking, garip

Sessizlik niye 19 Oca 2022 08:45 #112

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
Kesinlikle ücretin aileye verilmesine karşıyım. Buyuksehirde evet bunun faydasını görürsünüz. 1 aileden 2 katı ücret alınıp kontenjan eksiginizi kapatabilirsiniz
Bulunduğum ilçede maddi durumu olanlar zaten buyuksehire göç ediyor. Ailelere ücret ödense, öğrenci sayımın %2 si anca ödeme yapar. Gerisi de gelim geçim için harcar. Küçük ilçelerde bu iş biter. Eğitim almak isteyen ve taşınma imkanı olmayanları da eve mahkum etmiş oluruz. Tahsilat sıkıntısını saymıyorum bile.

Kota olayına gelecek olursak, gecenlerde bir grupta paylaşılmıştı sanırım. Hali hazırda kurumlarımızda 1.5 milyon öğrenciye eğitim verecek kapasitemiz var. 470 bin kayıtlı öğrenci var 380 bin öğrenciden ödenek alınıyor. Geri kalan 90 bin devamsız.
Büyüksehirlerde kota suan için çok da artı getirmez. Ama uzun vadede ne kadar gerekli olduğu anlaşılacaktır. Bazı ilçelerde hala kurum yok ya da 1 kurum mevcut. Bazılarında ise haddinden fazla. Bi defa bunun önüne geçip ona göre çalışma yapmak Lazım.
Bölünerek çoğalan bir sektör olduğumuz için, işi bilen de bilmeyen de sektöre dahil oluyor. Elde avuçta olan da ister istemez bolusuluyor ve her taraf batıyor. Sonra çıkarcı velilere kurumlarımız mahkum oluyor, 1 öğrenci kazanmak için gereksiz hastane personeli, ramci vs. İse alınıyor sonra da öğretmene neden az maaş veriliyor deniyor. Kurumların yüzde 80 ininden fazlasında 'taramaci' adı altında personeller çalıştırılıyor. Neden??? Çünkü bu tip insanlar öğrenci tarıyor onun bunun kurumdan öğrenci çalmak için mücadele ediyor. 1 öğrenci katmak için kurumun tüm imkanlarını kullanıyor hatta bazı kurumlarda egitimciden daha fazla maaş alıyorlar. Ne gereği var???
Maaşıyla sgk siyla harcadığı mazotla 12 bin TL kuruma masraf çıkaran bu personellere ne gerek var???
Kuruma 3-5 öğrenci kazandırdığında kendini kurucular müdürden yetkili görenler emin olun kurumumuza ilk ihanet edecek olanlardır. Örneklerini arastirabilirsiniz. Aynı ilçede açılan kurumların çoğunda yeni kurucular bu işten gelen personellerdir. Ona harcadığın parayı öğretmenlere zam olarak versen zaten sıkıntı çıkmaz. Tamam şuan istenilenler butcemize uygun değil ama hakları. Fakat %90 kurumların bu istenen ücreti ödeme imkanı yok.
Kurucu arkadaşım lafım sana; bu tip personellerin işine son ver ya da azalt. Sen sahaya in. Koltuğunda oturan
Kurucuların devri bitti. En azından ona yaptığın masrafı düşün ve madem o masrafı çekecek gücün var bari eğitimcilere ver de herkes memnun olsun.

Oncelikle kota, sonra diğer sorunlara odaklanilmali. Ücret arttırımı bu saatten sonra çok zoooorrr. Giderler mecbur kısilacak ama bu eğitimden olmasın. Verdiğimiz eğitim haricindeki tüm hizmetlerden olabilir.

2-3 ay içinde herkes personel azaltacak. Personel ilanlarından bunu görürsünüz. Ama küçülmeye egitimciden değil gereksiz personelden kurtularak yapmanız naçizane önerimdir

Saygılarımla
Son Düzenleme: 19 Oca 2022 08:47 yazan waramiral.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: türkiyem
Sayfa oluşturma zamanı: 0.409 saniye
Sistem Kunena Forum