garip yazan:
velilerle para alışverişine giren kurumlar hadi işin ahlaki ve yasal boyutunu geçtik de ekonomik olarak nasıl hallediyorlar anlamış değilim. muhtemelen gelmeyen öğrenciye karşılık 1500-2000 tl'ye diploma kiralayıp, ya da öğretmeni part time çalıştırıp bir şekilde gelir-gider dengesini formüle etmeye çalışıyorlar. bir tanesi çıksın açıklasın lütfen. .
Benim her zaman savunduğum şey MEB'in drakoniyan yöntemleriyle bu sektörde yolsuzluk, hırsızlık algısının asla düzelmeyeceği...
KAmera olmuş, el basması olmuş, başka şey olmuş. İsterse MEB her kuruma bir denetçi atasın, bunlar kapıya oturup gelen gidenin kaydını tutsun. İşin suyunu çıkarmak isteyen bir kurum yine bunları da aşar. MEB'in parasal ve kırtasiye bazlı denetlemesi dışında hizmet vasfını ölçtüğü hiç bir şey yok. Zaten bunu MEB ölçemez! Hizmet alan kişinin ölçmesi gerekir.
Bugün bir Iphone veya Samsung'u büyük marka yapan şey katalogda yazan özellikleri değildir. Onda bir fiyatına satılan uyduruk bir çin malı telefonun da kataloğunda aynı özellikler yazıyor olabilir. Ama kullanıcı açısında 2 telefon bir değildir.
Yani devletten aynı ücreti tahsil eden kurumlardan bazıları bu parayla kar da edebilir. Bu şaşırtıcı bir şey değil. Daha önce gezenti arkadaşın söylediği gibi 300 çocuklu kurumu 20 kişilik personelle yürüten, o personele de verebileceği en alt ücreti ödeyen, mevzuatın şartlarını yerine getirip paramı alayım yeter diyen kurum ciddi şekilde para kazanabilir.
İşin kötü tarafı, MEB hepimizi o yola doğru itiyor. Bu şartlarda bence yaptığı ödeme bile anlamsız. Verimsiz bir sisteme gereğinden fazla para ödüyorlar.