BAŞLIK: 2020 Eğitim ücretleri

Bu arada kurum sayılarına bakarken bir şeyin çok dikkat çekici olduğunu da belirtmem gerek....

Bazı büyük illerde 20-25 tane kurum varken özellikle Güneydoğuda çok küçük, hatta sonradan il yapılmış bazı yerlerde 30-40 adet kurum çıkıyor. Bu durum hiç normal gelmedi bana.

Bunlar ya 50-60 çocuklu küçük kurumlar, ya da o bölgelerde bizdekinden fazla engelli nüfusu var.

Ya da.... kısmına girmek istemiyorum.

Sayın garip sen nerde yaşıyorsun bilmiyorum ama çok kar edildiğini düşünüyorsan gel benim kurumu satın al sende kurtul bende kurtulayım .. şuan kurumlar açılır mı bilmem ama aklı olan bu saatten sonra bu işe girmez ... kurum sayılarının arttığına da inanmıyorum artsa bile mutlaka yakın zamanda topu atarlar .. yaşadığımız ilin en büyük kurumu olarak gerçekten çok ciddi zorlanıyoruz.. zam oranı gerçekten çok önemli ..

"barışltd:Bazı büyük illerde 20-25 tane kurum varken özellikle Güneydoğuda çok küçük, hatta sonradan il yapılmış bazı yerlerde 30-40 adet kurum çıkıyor. Bu durum hiç normal gelmedi bana."
sn. türkiyem! garip izmirde yaşıyor, bu işten kar edildiğini iddia etmiyor, tam tersi bu işte yalnızca derse gelen öğrenciye fatura kesip, çalışanların ücretlerini de devlete tam bildirirsen 1 yıl dayanamazsın. yukarıda barışın güzel bir tespiti var, bu sektörü en güzel özetleyen cümle. çünkü bazı yerlerde denetim yok, meb çalışanları kurumların ortağı, hastanelerden çok kolay rapor çıkartılıyor, kamera sistemi falan vız geliyor, hatta bir ilde tüm kurumların kameraları bir gecede çalınıveriyor. benzer yolsuzluklar her yerde oluyor, nasrettin hocanın deyimiyle hırsız içerde. bir tarafta bunlar olurken, bu hırsızlıkların yolsuzlukların bedelini de başta hizmet alan öğrenciler olmak üzere herkes ödüyor.
bilmem anlatabildim mi türkiyem?

arkadaşlar yine geldik en büyük sıkıntıya...
ilde merkezde 650.000 nüfus var. 11 kurum var.aynı ilin ilçesinde ise 60.000 nüfus var ve 6 tane kurum var. aynı ilin 40.000 olan ilçesinde ise hiç kurum yok. ve bu söylediklerim arasında 60 km var. 6 kurum olan ilçesindeki her kurumun sahibi birbiriyle ya taramacı olarak çalışmış ya şoför ya öğretmen ya da fizyoterapist olarak çalışmış. kısacası 1 kurumda çalışan adam ayrılıp kurum açmış. öğrencilerin heyet raporuyla ram raporuyla iş götürmüş. eğitim desen hak getire!!!

arkadaşlar yine söylüyorum kota şart. bunun eğitimle alakası yok deyip geçmeyin.
arkadaşlar 913 ilçe ve 81 ilimiz var. bazı ilçelerde kurum yok bazılarında ise haddinden fazla. bu defa da devletin ödeneğinden farklı eğitimden farklı olarak heyet kömür iş bulma para verme imtiyaz tanıma gibi işlere girildiğini bizzat biliyorum. yani rüşvetin farklı halleri ve maalesef belgesi yok. alan razı veren razı.

yapılacak işlem önce zam ve ilçe bazında kota uygulaması. aspb bağlı engelli bakım merkezlerinin kotası gibi olmasa da o ilçedeki nüfus sayısına bakarak kurum kontenjanları belirlenebilir. adamın anlık 13 kontenjanı var sabah 8 akşam 19 arası dersler full. Allah aşkına nasıl bir seans bile atlamadan tüm odalar full olabiliyor ay boyunca???

anlık kontenjanı 13 olan kuruma 70 öğrenci fazla bile. yatırımcı desteklenecekse binaya göre kontenjan anlık değil toplam kayıt kontenjanı verilmelidir. ilçe bazında kurum açma sayısı kısıtlanmalıdır. illaki eğitim tercihi olacaksa da ilçesindeki kurumu beğenmeyen veli 50-60 km ilerdeki kurumla görüşebilir oraya gidebilir. zaten çoğu kurum o km leri normal karşılıyor ücretsiz olarak.

benim sektöre çözümüm kendi naçizene bilgim ile şudur;
1- kurumların giderlerini gerçek anlamda karşılayacak bir zam
2- sgk primlerinden ve vergiden muaf tutulması
3- kota
4- anlık değil bina kontenjanı.

o zaman öğretmene de fizyoterapiste de diğer personele de maaşı oranında prim yatırılır ve giderler kısıldığı için hak edilen maaşlar verilir.kurumlar kurtulur.
yoksa bu sene %50 bile zam uygulansa seneye aynı senaryolar oynanır. dernekler ve bizler zammı alamıyorsak sgk primlerinden ve vergiden muaf tutulmak ya a sağlam indirim almak için mücadele etmeliyiz.

saygılarımla

basit bir olay daha anlatayım
bundan yaklaşık 7 sene önce müdürlük yaptığım kurumda 15 kişinin sgk primi 2300 tl civarındaydı. ve yaklaşık 5 öğrencinin ödeneğine denk geliyordu. şimdi ise 15 kişiye sigorta yapan bir kurum 9000 tl civarında sgk primi ödüyor. o da yaklaşık 13 öğrencinin ödeneğine denk geliyor. 100 öğrencisi olan kurum mazot olarak 4000 ödüyordu şimdi ise 13000tl. kaç öğrenci yapıyor bi zahmet siz hesaplayın.

senin her şeyine zam gelmiş sana ise tek gelirin olan öğrenci ücretlerine. 7 sene önce 12000 tl yıllık kira ödeniyordu aynı binaya şuan 42000 tl. yani gelen zammın ortada aldığın zam da ortada. senin giderleri yok etmen gerekiyor. en mantıklısı hangisi sizce arkadaşlar?

waramiral hocam herşeyi çok ama çok iyi özetlemişsiniz.. teşekkür ederim

"15 kişiye sigorta yapan bir kurum 9000 tl civarında sgk primi ödüyor. "
waramiral bunu dediğin andan itibaren yukarıda yazdığın herşey çöpe gidiyor. 15 kişiyi asgari ücret gösterip (o bile yaklaşık 15000 tl tutar) bir de teşvik vs ile sanırım 9000 tl ödüyorsun. yani kurum md., psk. fzt. özel eğt. öğretmeni, şoför, temizlik elemanı herkes aynı maaşı alıyor, güneş ülkesi gibi bir şeyi yaratmışsın, kutlarım!

Kurum sayısının artmasında kota söylentisinin de etkisi büyük.