Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Oyun Bitti!

Oyun Bitti! 11 Haz 2014 07:25 #41

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
Değiliz Sayın Barisltd.. Devletle ahali arasında paternal (ya da maternal) bir illiyet yok..

Ne var ki şarkın en büyük imparatorluğunun ardılları olarak bizlerde böyle bir kabul var..

Ne imparatorluğun, ne de cumhuriyetin yurttaşları olamamamızın nedenlerinden belki de en önemlisi de bu.

Devlet, yurttaş illiyet ve ilişkisini bu kadar zamandır kanuni değil hukuki bir temele oturtamayışımız bu yüzden.

Paternal ilişkide devletten şefkat bekliyor, şiddet görüyoruz. Tıpkı sosyalitemizden örneklerin kahir ekseriyetinde olduğu gibi..

Çare, çözüm elbette ki zaman. Lakin ömürler tükeniyor ve sadece bir hayatımız var..

Herkese sabırlar dileğiyle,
Son Düzenleme: 11 Haz 2014 07:26 yazan AliGalipDursen. Sebep: .
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: gulumse, tartanc, barisltd ve bu kullanıcının diğerlerinden 2 teşekkürü var

Oyun Bitti! 11 Haz 2014 09:52 #42

  • ozeltercih
  • ozeltercih Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 674
  • Teşekkür Sayısı: 371
  • Başarı: 4
barisltd yazan:
Bakım parası gibi bir şeyin bu konuyla ilişkilendirilmesi zaten yanlış!

Ayrıca bakım parası veya engelli maaş alabilmek için gereken şartlar oldukça katı... Yani bizim çocuklarımızın çok çok büyük bölümü öyle bir haktan yararlanamıyor. Böyle bir şey uygulansa bile sonucu çok sınırlı bir kesimde olur. Devam veya çocuğuna eğitim aldırmama problemlerini de çözmez.

Burada en temel sorun, MEB'in önerilere tamamen kapalı olması, sistematik bir düzen yerine, açıkları muhtelif yamalarla kapatılmaya çalışılan bir metodolojide ısrar etmesidir.

Bakın ben size şimdiden söyleyeyim... damar tanıma suistimalleri önlemeyecektir. Diyelim ki ben taşrada bunu suistimal eden bir kurum işletiyorum... Çocukları her gün servislere bindirip, getirir, ellerini okuturum. Önlerine FlashTV'yi açar, toplu olarak göbek attırır, bir saat sonra evlerine bırakırım. Aileye de bir koli yardım paketi, 2 çuval kömür veririm. Siz sisteme bakar, her şey dörtdörtlük gibi görürsünüz. İşin aslıyla alakası yoktur.

Bakın ben aylık programı bilgisayar yardımıyla bile 2 kişiyle zor hazırlıyorum. Çünkü her ay ortalama 10-15 çocuğun raporu yenileniyor. Yenilenen raporlarda çocuğun programı, modülü, önerilen hedefleri değişiyor. Yani benim 3 gün önce hazırladığım program 3 gün sonra çöp oluyor. O bir yana, gruplarda uygulanan yaş sınırlaması, program, modül uyumu rapor değiştiğinde çerçöp haline geldiği gibi, çocuğun doğum gününde yaşı bir sonraki dilime girdiğinde ay ortasında mevcut grubundan çıkartıp başka gruba koymak zorunda kalıyorsunuz.

Ben tüm bu değişiklikleri müneccim gibi daha 1 ay öncesinden tahmin edip ona göre program hazırlamalıyım. Bunu yaparken çocuğun okul durumunu, eğitimcinin uygun olup olmadığını, sınıfını, velinin gelip gelmeyeceğini, programını, modülünü vs. vs. hepsini dikkate almalıyım. Tüm bunlara azami dikkat göstersem bile, 1 hafta geç gelen bir rapor, veya raporda yapılan bir değişiklik nedeniyle her ay eğitimini versem bile fatura edemediğim onlarca seans ders oluyor. Tamam, devletin haklarını koruyalım...

Ama bizim haklarımızı kim koruyacak? Biz de bu devletin çocukları değil miyiz?

Sayın barısltd' nin yazısına (müsaadesiyle) aynen imza atmakla birlikte küçük bir ilave yapayım. Okullar kapanmak üzere olmasına rağmen her gün saat 15:00 te aldığımız öğrencimizin girişini yaparken bu hafta "okul saati" uyarısı verdi. Bunu bütün bir eğitim-öğretim yılı boyunca yaşıyoruz biz. Her yerde böyle mi bilemem elbette ama söylendiği gibi sorun devamsızlık değil sistemin ta kendisi.. Teşhis yanlış olunca tedavi böyle oluyor maalesef.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: 4558

Oyun Bitti! 11 Haz 2014 12:16 #43

  • ÖmerFC
  • ÖmerFC Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 157
  • Teşekkür Sayısı: 40
  • Başarı: 2
barisltd yazan:
Bakım parası gibi bir şeyin bu konuyla ilişkilendirilmesi zaten yanlış!

Ayrıca bakım parası veya engelli maaş alabilmek için gereken şartlar oldukça katı... Yani bizim çocuklarımızın çok çok büyük bölümü öyle bir haktan yararlanamıyor. Böyle bir şey uygulansa bile sonucu çok sınırlı bir kesimde olur. Devam veya çocuğuna eğitim aldırmama problemlerini de çözmez.

Burada en temel sorun, MEB'in önerilere tamamen kapalı olması, sistematik bir düzen yerine, açıkları muhtelif yamalarla kapatılmaya çalışılan bir metodolojide ısrar etmesidir.

Bakın ben size şimdiden söyleyeyim... damar tanıma suistimalleri önlemeyecektir. Diyelim ki ben taşrada bunu suistimal eden bir kurum işletiyorum... Çocukları her gün servislere bindirip, getirir, ellerini okuturum. Önlerine FlashTV'yi açar, toplu olarak göbek attırır, bir saat sonra evlerine bırakırım. Aileye de bir koli yardım paketi, 2 çuval kömür veririm. Siz sisteme bakar, her şey dörtdörtlük gibi görürsünüz. İşin aslıyla alakası yoktur.

Bakın ben aylık programı bilgisayar yardımıyla bile 2 kişiyle zor hazırlıyorum. Çünkü her ay ortalama 10-15 çocuğun raporu yenileniyor. Yenilenen raporlarda çocuğun programı, modülü, önerilen hedefleri değişiyor. Yani benim 3 gün önce hazırladığım program 3 gün sonra çöp oluyor. O bir yana, gruplarda uygulanan yaş sınırlaması, program, modül uyumu rapor değiştiğinde çerçöp haline geldiği gibi, çocuğun doğum gününde yaşı bir sonraki dilime girdiğinde ay ortasında mevcut grubundan çıkartıp başka gruba koymak zorunda kalıyorsunuz.

Ben tüm bu değişiklikleri müneccim gibi daha 1 ay öncesinden tahmin edip ona göre program hazırlamalıyım. Bunu yaparken çocuğun okul durumunu, eğitimcinin uygun olup olmadığını, sınıfını, velinin gelip gelmeyeceğini, programını, modülünü vs. vs. hepsini dikkate almalıyım. Tüm bunlara azami dikkat göstersem bile, 1 hafta geç gelen bir rapor, veya raporda yapılan bir değişiklik nedeniyle her ay eğitimini versem bile fatura edemediğim onlarca seans ders oluyor. Tamam, devletin haklarını koruyalım...

Ama bizim haklarımızı kim koruyacak? Biz de bu devletin çocukları değil miyiz?


Altına imzamı atıyorum! Yüreğine sağlık.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Oyun Bitti! 11 Haz 2014 13:22 #44

  • DUM
  • DUM Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 57
  • Teşekkür Sayısı: 20
  • Başarı: 1
ÖmerFC yazan:
barisltd yazan:
Bakım parası gibi bir şeyin bu konuyla ilişkilendirilmesi zaten yanlış!

Ayrıca bakım parası veya engelli maaş alabilmek için gereken şartlar oldukça katı... Yani bizim çocuklarımızın çok çok büyük bölümü öyle bir haktan yararlanamıyor. Böyle bir şey uygulansa bile sonucu çok sınırlı bir kesimde olur. Devam veya çocuğuna eğitim aldırmama problemlerini de çözmez.

Burada en temel sorun, MEB'in önerilere tamamen kapalı olması, sistematik bir düzen yerine, açıkları muhtelif yamalarla kapatılmaya çalışılan bir metodolojide ısrar etmesidir.

Bakın ben size şimdiden söyleyeyim... damar tanıma suistimalleri önlemeyecektir. Diyelim ki ben taşrada bunu suistimal eden bir kurum işletiyorum... Çocukları her gün servislere bindirip, getirir, ellerini okuturum. Önlerine FlashTV'yi açar, toplu olarak göbek attırır, bir saat sonra evlerine bırakırım. Aileye de bir koli yardım paketi, 2 çuval kömür veririm. Siz sisteme bakar, her şey dörtdörtlük gibi görürsünüz. İşin aslıyla alakası yoktur.

Bakın ben aylık programı bilgisayar yardımıyla bile 2 kişiyle zor hazırlıyorum. Çünkü her ay ortalama 10-15 çocuğun raporu yenileniyor. Yenilenen raporlarda çocuğun programı, modülü, önerilen hedefleri değişiyor. Yani benim 3 gün önce hazırladığım program 3 gün sonra çöp oluyor. O bir yana, gruplarda uygulanan yaş sınırlaması, program, modül uyumu rapor değiştiğinde çerçöp haline geldiği gibi, çocuğun doğum gününde yaşı bir sonraki dilime girdiğinde ay ortasında mevcut grubundan çıkartıp başka gruba koymak zorunda kalıyorsunuz.

Ben tüm bu değişiklikleri müneccim gibi daha 1 ay öncesinden tahmin edip ona göre program hazırlamalıyım. Bunu yaparken çocuğun okul durumunu, eğitimcinin uygun olup olmadığını, sınıfını, velinin gelip gelmeyeceğini, programını, modülünü vs. vs. hepsini dikkate almalıyım. Tüm bunlara azami dikkat göstersem bile, 1 hafta geç gelen bir rapor, veya raporda yapılan bir değişiklik nedeniyle her ay eğitimini versem bile fatura edemediğim onlarca seans ders oluyor. Tamam, devletin haklarını koruyalım...

Ama bizim haklarımızı kim koruyacak? Biz de bu devletin çocukları değil miyiz?


Dertler bu kadar değil tabii ama, çok güzel dile getirmişsiniz elinize sağlık
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Oyun Bitti! 11 Haz 2014 13:46 #45

  • sabri
  • sabri Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 98
  • Teşekkür Sayısı: 56
  • Başarı: 0
Acaba pilot illerde ki kurumlar nasıl bir yol izlemişler haberi olan arkadaşlar varmı?Derneklerden de hiçbir açıklama yok
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Oyun Bitti! 11 Haz 2014 17:55 #46

  • algın
  • algın Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 27
  • Teşekkür Sayısı: 15
  • Başarı: -1
pilot il de görevliyim.şuana kadar hiçbişey yapmadık yapamadık..vpn bağlantısı için bakanlığın telekoma onay yazısı göndermesi gerekiyor.bekliyoruz bizde..ayrıca ben uzun yıllardır bu işi yapıyorum dernektende hiçbir beklentim yok çünkü onların bu sektörde hiçbir vasıfları yok ilgi alakalarıda yok
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Oyun Bitti! 11 Haz 2014 18:24 #47

  • serhatkul
  • serhatkul Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 183
  • Teşekkür Sayısı: 41
  • Başarı: 2
sn algın acaba cihazların temini kurumu için neler yaptınız.
pilot illerde başka ne tür hazırlık yapıyorsunuz acanba.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Oyun Bitti! 11 Haz 2014 20:34 #48

  • cheff
  • cheff Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 72
  • Teşekkür Sayısı: 40
  • Başarı: 0
Sn algin. Dernegin bundan onceki yonetimlerini kastetmiyorum ama suandaki yonetim elinden gelen herseyi yapiyor bundan emin olunuz. Bu arkadaslar da sizin benim gibi kurum sahipleri.fakat suna da inanin karsimizdaki insanlarin bu sektore bakisi ve zihniyetleri degismedikce yarin baska seylerde okutmaya calisirlar damar okuma disinda. Bu sistemin rehabilitasyonlara uygulanabilir olmadigini karsima mental birini alsam beni anlar.ama iste boyle. Dernek soyle dernek boyle diye sizlet gibi soylenen bircok kisi var. Burda cikip soylenmekten baska ne yaptiniz. Dernegi suclayanlat antalya toplantisinda nerdeydiniz. Boylesine onemli bir olay orada cozumlenmeye calisilirken nerdeydi bin kusur kurum.gelseydiniz zaten anlardiniz.Orda bizleri ne kadar cok onemsediklerini soyleyen fikirlerimizi almak istediklerini soyleyen konuyla ilgili ellerinden geleni yapacaklarini soyleyen kisiler vardi.peki ne oldu. Nerde simdi bunlar. Heeee bildiklerini okuyorkar iste yine. Ben sahsim olarak herseyin kasitli yapildigi kanaatindeyim. Suanki ben yonetirim arkamizda halk var diyen zihniyet istedigi sekikde istedigi karari sonucu ne olursa olsun verebiliyor. Tamam rehabolitasyoncularin icinde de curuk elmalar yok degil. Ama buna istinaden agaci kesmeye de gerek yok. Bunlar agac kesme pesindeler bence.hickimse unutmasin. Birgun gelir hesap doner. Yani kisacasi bu iktidarin icerisinde yer alan bazi kisiler iyi niyetli olmadikca degil dernek kimse birsey yapamaz allahtan baska. Ben basbakaninda birsey yapacagina inanmiyorum. Yapsa bugune kadar yapardi etrafindakiler neyi nasil anlatiyorsa.sn basbakana da ulasilamayacagina gore ugras dur iste dernek ne yapsin
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.256 saniye
Sistem Kunena Forum