Sayın ersoy'a ve tartanç'a katılıyorum, bu iş sadece bimer, imza toplama, birkaç bürokrat ile görüşme vb. Yöntemlerle çözülmez. Diğer yöntemlerle de kesin çözülecek değil; ama artık tarihsel olarak değilse de bizim için "yeni" yöntemlerleri denememiz gerekiyor. Daha önce yapılanlar, veya bundan sonra yapılacak şeyler elimizi daha güçlü hale getirir ancak, artık ne kadar bilmiyorum ama alanda boy göstermemiz gerekiyor ki; dikkatleri üzerimize çekelim. Korkmayada gerek yok! Yakında korkarak koruduğumuz kurumlarımızın bir çoğundan eser kalmayacak.
Başka arkadaşlarda yazmış, bu başlık altında her konuyu değilde özellikle bu konu hakkında tartışmanın doğru olacağını. Sadece şunu söyleyebilirim; sertifika meselesi bir garabettir! Ancak bu durumu yaratan kurumlar değildir. Kurumların oluşturalan bu saçma sistemden dolayı, sertifika kurslarına veya sertifikalı öğretmenlere muhtaç kalması veya bunlara sevinmesi başka bir şeydir, sistemin bu galde işlemesine neden olan sistem yaratıcıları başka birşey. Var olan modül yapılanması ve derse girecek personel ayrımı, zorunlu iki saat, seans ücretlerinin "dolaylı" değil "doğrudan" bundan 7-8 yıl öncesinden bile geride olması vb. Nedenler büyük çoğunlukta ki kurum sahibinin alkışladıkları değil, en az pdr ci, ftr ci veya zihinsel engelliler öğretmenleri kadar kurum sahiplerini de olumsuz yönde etkilemiştir. Kaldı ki, varolan modül sistemi, eğitim verecek personel, zorunlu seans sayıları, RAM ların " uçana kaçana" TM modülü vermesi gibi durumlar dikkate alındığında; Türkiye'deki tüm alan mezunları, özel eğitim alanında çalışsa yinede açık oluşacaktır.
Dolayısı ile bu sistem değişiklikleri olurken bas bas bağıran kurum sahipleri ortada dururken onları suçlamak yanlış olur.
Ortada bütüncül bir sorun var, sertifakadan rahatsız olan arkadaşların yukarıda ifade ettiğim sorunların çözümünde birlikte hareket etmediğimiz sürece yeni sertifika programlarının açılmasını bile engelleyemezsiniz (tabi ortada yeteri kurum kalırsa).
Durum çok açık ortada, kurum sahipleri zarar görecek, çalışanlar zarar görecek, engelliler ve aileleri zarar görecek. Bu nedenle sorunun kaynağını doğru tespit edip, doğru mücadele etmezsek; bu alan hiçbirimize "yar olmaz".
Son olarak çözüm bir çok şeyle olur, ancak mutlaka ankarada bir yürüyüşe ihtiyaç var.
Kolaylıklar dileğiyle...