Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Çözüm Yollarını da Konuşalım!

Çözüm Yollarını da Konuşalım! 22 Oca 2015 23:50 #9

  • telkin
  • telkin Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 69
  • Teşekkür Sayısı: 38
  • Başarı: 3
barisltd yazan:
- Aylık, haftalık ders saatleri esnek bırakılırsa telafi gereksiniminin büyük kısmı ortadan kalkacak, kurumlar dinamik bir programlama yaparak bunun üstesinden gelebilecektir. Aslında bunun çözümü de kolay... Bu ay 4 ders yaparsanız 4 ders parasını fatura edersiniz, 12 ders yaparsanız onu fatura edersiniz. Devletin de, çocuğun da, kurumun da bir kaybı olmaz.

Bu ay 96 ders verirseniz fatura edersiniz, hepsini alırsınız. Geriye kalan 11 ay çocuk evinde oturur kuruma gelmesine gerek kalmaz :) Bu konuyu daha öncede tartışmıştık. Bu çocukların 12 ay boyunca planlı ve sürekli eğitim alması gerekmektedir. Bunu söylediğimde siz şimdi yine evde eğitim programları uyguluyoruz diyeceksiniz. Bu programları tüm engelli çocuklara uygulayabiliriz zaten di mi? Siz kurumunuzda belirli öğrencilere gerek belirli süre yoğun eğitim yada evde eğitim programları uygulayabilirsiniz. Umuyorum başarılı da oluyorsunuzdur. Ancak bu söylediklerinizi sadece kendi kurumunuza yada bildiğiniz kurumlara göre söylemeyin 1800 tane kuruma göre düşünmelisiniz. 96 seansı 1 ayda verecek kurum belki olmayacaktır ama sınırlama olmadığında 96 seansı 1 ayda verecek kalan 11 ayda çocuğu evinde oturtacak kurumlarda olabilecektir. Çünkü esneklik var, ucu açık, sınırlama yok düşünce yok.



barisltd yazan:
- Modüllere yöenlik zorunlu personel meselesi mutlaka çözüme kavuşturulmalı. Belli sayıda çocuktan sorumlu olacak Özel Eğitim Öğretmeni şartı gibi bir şey olabilir. Ama mutlaka derse girmesi zorunlu tutulmamalı.

Diyorum ki okullarda da müzik öğretmeni, matematik dersine; beden eğitimi öğretmeni, Türkçe dersine girsin :) Uzmanlık alanlarını niçin kabul etmiyorsun. Şimdi söyleyeceksin özel eğitimi ilk bulan Psikolog tu. Tamam özel eğitimi PDR'ci bulmuş olabilir. Ama özel eğitim ilk bulunduğu şekli ile mi kaldı? Özel eğitim alanında testler gözlemler bilimsel çalışmalar denemeler yapıldı, bu alan üzerine üniversitelerde dersler yapıldı, bölümler açıldı bir çok kişide bu bölümlerden özel eğitim öğretmeni olarak mezun oldu. Şimdi sen diyorsun ki bu özel eğitimcilerin derse girmesi zorunlu olmasın. Özel eğitimde okul öncesi öğretmenleri, çocuk gelişimciler, psikologların mutlaka ki çalışma alanları vardır. Ancak bu alanın eğitimini alan özel eğitimciler mutlaka zorunlu olarak bu öğrencileri derse almalılar. Sertifikalı öğretmenlerin emeğini göz ardı etmemek lazım çok başarılı öğretmenleri biliyorum keşke sertifikalı olan öğretmenlerde özel eğitim alanında daha fazla eğitim alarak bu kurumlarda çalışıyor olsalardı.

barisltd yazan:
- Okul saatleri önemli bir sorun. Hepimiz biliyoruz ki, pek çok çocuk okul saatinde rehabilitasyon merkezine gidiyor. Aslında öncelikli olan da bu. Bu konuda bir esneklik sağlanması lazım.

Bu konuyla alakalı olarak okullarda çocukların saatlik olarak devamsızlık durumları anlık olarak mebbis sistemine girilse. Bu durumda okula gitmeyen öğrenci okulda yok yazılınca kurumda eğitim aldığında sistem bunu kabul etse. Böyle bir uygulama için teknik alt yapı zor ama keşke böyle olsa

barisltd yazan:
Pek çok kurum sahibi arkadaş itiraz ediyor ama kayıpların mutlaka velilere de yansıtılması lazım. Tüm yükü kurumlar çekerse bu sisteme karşı veliyi yanınızda değil, karşınızda bulursunuz. Derse gelip elini okutamayan veli "bana ne, senin sorunun" der, geçer.

Bu konuda haklısınız velilerin keyfi durumları sizi etkiliyor. Veli için yaptırım mutlaka olmalı.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Çözüm Yollarını da Konuşalım! 23 Oca 2015 00:42 #10

  • yagmur46
  • yagmur46 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 21
  • Teşekkür Sayısı: 11
  • Başarı: 1
SAYIN TELKİN,
Formda yazdığınız tüm yazıları okudum.Kurum sahibi yada çalışan değilsiniz ama sektörü biliyorsunuz. Mevzuata çok hakimsiniz ve kamu refleksiniz var.Sanırım sektörü gerçekten tanımaya, anlamaya ve çözümler üretmeye çalışıyorsunuz bu konularda da etkili ve yetkili birisiniz.Sizi gönülden kutluyorum ve teşekkür ediyorum.
Ve formda yazan sevgili arkadaşlar,devlet bizi dinlemiyor bilmiyor diyenler lütfen saygı sınırını aşmadan özel eğitimin mevzuatını bilen ama uygulamalara yabancı birine anlatır gibi derdinizi anlatın.Sayın Telkin in yazdıklarına ve sorularına anlaşılır düzgün cevaplar verin...Lütfen ama lütfen saygı sınırını aşmayın.Belki bundan sonra kendisi girmeye bilir ama bu veya başka başlıklarda yazdıklarına ve sorularına anlaşılır,bilimsel,uygulama esaslı cevaplar verin, sektöre yarar sağlayacağını düşünüyorum.Ben kendisine, samimiyetle işini bu kadar ciddiye alıp bilmediklerini bilmeye çalıştığı için teşekkür ederim.
iyi geceler..
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Çözüm Yollarını da Konuşalım! 23 Oca 2015 02:18 #11

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Sn. telkin,
telkin yazan:
Bu ay 96 ders verirseniz fatura edersiniz, hepsini alırsınız. Geriye kalan 11 ay çocuk evinde oturur kuruma gelmesine gerek kalmaz :) Bu konuyu daha öncede tartışmıştık.

Evet bu konuyu daha önce de tartışmıştık ve ben o zaman aylık bir alt sınır, üst sınır olabileceğini dile getirmiştim. Abartarak "96 saati 1 ayda verirsiniz" ifadeniz gerçekçi olmadığı gibi, kurumlara bir yarar da sağlamaz.

Daha önce tartışıldığı ve matematiksel olarak yanlışlığı gösterildiği üzere, bir çocuğun 1 ay çok gelip 11 ay gelmemesiyle, 12 ay düzenli gelmesi arasında kurumun bir karı, avantajı yoktur. Ha 12 yumurtayı birer birer 12 sepete koymuşsunuz, ha 12 yumurtayı 1 sepete koyup, 11 sepeti boş taşımışsınız. :) Yine 12 sepet, yine 12 yumurta olur elinizde. :)


telkin yazan:
Bunu söylediğimde siz şimdi yine evde eğitim programları uyguluyoruz diyeceksiniz. Bu programları tüm engelli çocuklara uygulayabiliriz zaten di mi?

Ben bunların istisna olduğunu, çocukların düzenli gelmesinin kurumların işine geleceğini de söylemiştim. Allah aşkına siz ne sanıyorsunuz? Şurada 7-8 yıl öncesine kadar haftalara eşit dağıtım mı vardı? Eski kurumlara sorun bakalım, zorunluluk yokken dersleri düzenli mi yapıyorlarmış, yoksa hepsini 2 günde yapıp bitiriyorlar mıymış?

Sizin bir türlü kabul etmek istemediğiniz husus, haftalara ve aylara eşit dağıtım zorunluluğu olmamasının kurumlara fazladan bir kar, avantaj sağlamayacağı. Bakın, 1 yıl içinde toplam vereceğiniz seans belli... Bunun için gereken sınıf, öğretmen vs. de belli.. Siz bu kaynakları ister 12 ayda kullanın, ister 1 ayda kullanın farketmez. Eğer 12 ayın dersini 1 ayda yapmaya kalkarsanız o ay için 12 kat fazla öğretmen ve 12 kat fazla sınıfa gereksiniminiz olur.

Ayrıca, her ne kadar bu işin bir ucundan bulaştığınız anlaşılıyorsa da, siz aylık haftalık ders programlarını serbest bıraksanız bile kurumlar dediklerinizi gerçekleştiremez. Bakın yaz aylarında programı 2 haftaya yazma imkanı olmasına rağmen kurumlar bunu yapamıyor. Çünkü derslik ve öğretmen programlarınızın buna yeterli olması lazım.

Kısacası, gerçekçi olalım! Mantıkdışı önermelerle doğru sonuca varamazsınız!

İsterseniz ben size bir küçük kurum örneği vereyim. Çocuk sayısı, eğitimcisi, sınıfı falan... Siz bunların 1 yıllık programını alıp kağıt üstünde 1 aya yerleştirmeye çalışın. Eğer başarırsanız vallahi ben bu işi hemen yarın bırakıp, para pul istemeden anahtarı da size teslim edeceğim. :)


telkin yazan:
Diyorum ki okullarda da müzik öğretmeni, matematik dersine; beden eğitimi öğretmeni, Türkçe dersine girsin :)

Benim söylemediğim şeylerden yola çıkıp hatalı argümanlarınızdan beni sorumlu tutmayın. :)

Bizim kurumlarımızda çalışacak personel zaten belli... Her biri bu alanla ilgili belli bir altyapısı olan, iyi kötü bilgisi olan meslek dallarıdır. Bunlara itiraz eden de yok. Ama bu personelin hepsi zaten bu işleri büyük ölçüde yapabilecek yetkinlikte. Ayrıca, özel eğitim ve rehabilitasyon tek bir meslek alanının konusu değil, ekip işidir.


telkin yazan:
Şimdi sen diyorsun ki bu özel eğitimcilerin derse girmesi zorunlu olmasın. Özel eğitimde okul öncesi öğretmenleri, çocuk gelişimciler, psikologların mutlaka ki çalışma alanları vardır. Ancak bu alanın eğitimini alan özel eğitimciler mutlaka zorunlu olarak bu öğrencileri derse almalılar. Sertifikalı öğretmenlerin emeğini göz ardı etmemek lazım çok başarılı öğretmenleri biliyorum keşke sertifikalı olan öğretmenlerde özel eğitim alanında daha fazla eğitim alarak bu kurumlarda çalışıyor olsalardı.

Sayın arkadaşım,
Ben özel eğitim öğretmeni derse girmesin demiyorum ki. 2 saat girmesi kandırmacadır. Onun yerine eğitim programlarında yer alsın, her çocuğun 2 saat dersine girmesi zorunlu tutulmasın diyorum.
Ayrıca ne dediğinizi de pek anlamadım. Sertifikalı öğretmen derse girsin diyorsunuz... E, giriyor zaten! Kaldı ki, 1 ayda sertifika alan sınıf öğretmenini makbul görüp, özel eğitim bölüm derslerinin büyük bir çoğunluğunu almış olan PDR'cileri makbul görmüyorsunuz.

Siz gerçekten bu işi bildiğinize emin misiniz? Yazdıklarınızda zaman zaman ciddi çelişkiler oluyor.

Kaldı ki, MEB'in kendisi, kendi okullarında, branşının ne olduğuna bakmaksızın boşta olan her öğretmeni özel eğitimci gibi çalıştırmaya çalışıyor. Üstelik de bunlara normalden fazla ders ücreti ödemeyi vaad ediyor. Siz din dersi öğretmeninin özel eğitimci gibi çalışmasından rahatsız olmayıp, psikoloğun çalışmasından rahatsız oluyorsunuz.


telkin yazan:
Bu konuyla alakalı olarak okullarda çocukların saatlik olarak devamsızlık durumları anlık olarak mebbis sistemine girilse. Bu durumda okula gitmeyen öğrenci okulda yok yazılınca kurumda eğitim aldığında sistem bunu kabul etse. Böyle bir uygulama için teknik alt yapı zor ama keşke böyle olsa

Hiç de zor değil! Bunun için teknik altyapı falan gerekmez. Bakanlığın yazacağı bir yazıya bakar. Bakanlık der ki, "bu çocuklar Rehabilitasyon Merkezlerinde dersleri olduğu saatlerde izinli sayılacaktır." Olur biter. Mebbis'te de okul saatlerini serbest bırakırlar.

Okullar zaten devam takibi yapmak zorunda. Çocuk ister Özel Eğitime gitsin, ister annesiyle gün gezmesine gitsin bunun devam kaydını tutmuyor mu? Zaten çocuğun okuldan ayrı kaldığı süre haftada 2, ayda 8 saat! Eh, okullarda bu çocuklara kuş kondurmadıklarını da biliyoruz. Haftada 2 saat derse girmeyerek çok fazla bir şey kaybedeceklerini sanmıyorum.

Zaten kimi okulllar kaynaştırma öğrencilerine gelmemeleri için üstü kapalı baskı bile yapıyor.

****************

Uzun lafın kısası; Argümanlarınız gerçekçi değil. Ayrıca bu iddialarınızın hepsinin uzlaşı ile önlemi alınabilir. Sorun şu ki, kimse bizim fikrimizi sormuyor. Bizim fikrimizden de vazgeçtik, akademisyenlerin, uzmanların, STK'ların fikrini soran da olmuyor. Sormalarından da vazgeçtik... bu işler başka ülkelerde falan nasıl yapılıyor diyen de yok.

Sn. telkin,

Bakın ben bu konuların hepsini sizinle tartışırım. Her şeyi en iyi ben bilirim gibi bir iddiam yok. Ama bir iddia en azından doğru argümanlarla masaya yaırıp tartışılabilmeli, gerekirse 3. şahısların görüşü sorulabilmelidir.

Mevcut mevzuatta, öyle böyle değil, çok sayıda yanlış var. Çünkü "göç yolda düzelir" mantığıyla bir yerden başlayıp, onu yapa boza bugüne getirdiler. Başlangıç noktası ise ödemeler oldu. Gelin şu fatura, ödeme vs. kısmını bir tarafa bırakalım, bu işin doğrusunu ortaya koyalım. Ondan sonra ödemelerin nasıl yapılacağını bu sistemin içine yerleştirelim.

Biz her yıl ödenen ücretlerden şikayet ederiz ama genellikle ne verilirse sineye çekeriz. Asıl itiraz ettiğimiz konu yapılan zamlar değil, aldığımız paranın hayrını göremeyecek hale getirilmemiz. Bu durum da söz konusu kambur mevzuattan kaynaklanıyor.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Son Düzenleme: 23 Oca 2015 02:23 yazan barisltd.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, mkirilmaz, ozal24 ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

Çözüm Yollarını da Konuşalım! 23 Oca 2015 07:08 #12

  • SIRINEVI
  • SIRINEVI Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 39
  • Teşekkür Sayısı: 5
  • Başarı: 0
Rehber ogretmen kursu acildi kontenjan 500 bilginize
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Çözüm Yollarını da Konuşalım! 23 Oca 2015 09:41 #13

  • faruksevindi
  • faruksevindi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 70
  • Teşekkür Sayısı: 108
  • Başarı: 1
Sayın Yağmur hanım;

Bence kim olduğumuzdan çok yaptığımız iyi niyetli ve verimli en önemlisi sorun çözümüne katkı sağlayan yaklaşımlar çok önemli.

satın telkin in de bu yöndeki bazı olumlu katkıları var...


Ama en önemlisi önyargısız başlangıç...

herkese sağlıklı huzurlu hayır ve bereketli bir gün dileğiyle

bir kaç katkı da ben sunacağım. ayrıntılı çalışıyorum.
Son Düzenleme: 23 Oca 2015 09:42 yazan faruksevindi.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Çözüm Yollarını da Konuşalım! 23 Oca 2015 09:58 #14

  • yagmur46
  • yagmur46 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 21
  • Teşekkür Sayısı: 11
  • Başarı: 1
Sayın Faruk Sevindi Bey

Sayın Telkinin yazdıkları önemli ve cevaplanması gerekir.Çünki ortata bir iyi niyet var.biliyorum ki siz dernek olarak her platformda problemleri çözüm önerilerinizi sunuyorsunuz siyaseti ve bürokrasiyi harekete geçirmeye çalışıyorsunuz emekleriniz için bizzat teşekkür ederim..Ancak burada bana göre şimdiye kadar ki en önemli ve faydalı başlık bu. Bu başlığı canlı tutalım sayın Telkinin diğer başlıkta yazdıklarına da buradan sektörü tanıtarak anlatarak cevaplar verelim.Ben Sayın barışa da açıklamalarından dolayı teşekkür ederim..
Bu arada sayın başkan Ankara'da bir toplantı varmış bu toplantının yer ve zamanını da buradan duyurabilir misiniz..
Icerik belirtmek zorunda değilsiniz sektörden olanların içeriğin neler olacağını bileceğini var sayıyorum. Zira toplantı içeriklerini buradan yazarsanız konu ve konular oraya kayabilir.Ben bu başlığın canlı kalmasının sektör adına çok faydalı olacağına inanıyorum..
Saygılarımla..
Son Düzenleme: 23 Oca 2015 09:59 yazan yagmur46. Sebep: Kelime yazım hatası
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Çözüm Yollarını da Konuşalım! 23 Oca 2015 10:11 #15

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3652
  • Teşekkür Sayısı: 2866
  • Başarı: 54
Yahu tamam öyle değil ama sayın yağmur ile sayın Faruk bey sanki aynı kişi dimi ?

Bana öyle geliyor da.:)

Aynı düşünceler...

Yanlış anlaşılmasın aynı kişi değilsiniz fakat çok benzerlik var gibi...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Çözüm Yollarını da Konuşalım! 23 Oca 2015 10:21 #16

  • ozerkder
  • ozerkder Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 23
  • Teşekkür Sayısı: 38
  • Başarı: 0
TÜM ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON KURUMLARI DERNEĞİ

TÜRKİYE TOPLANTISI

ÖZERKDER TÜRKİYE toplantisi
26 ocak pazartesi gunu

Ankara CROWNE PLAZA Otel.
MEVLANA BULVARI NO:2 ANKAMALL AVM

saat 09.00 / 17.00 dedir. Katılım Ücreti 100 tl dir.
Tüm Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Kurumları Derneği Yapıkredi bankası Keçiören şubesi...
IBAN:TR41 0006 7010 0000 0084 4289 36 Yatirilmasini rica ederiz.
Toplantı Kayıt yaptırmak koşulu ile her kesin katılımına açıktır.
Saygilarimizla.
0 541 806 06 09
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.247 saniye
Sistem Kunena Forum