BAŞLIK: Çözüm Yollarını da Konuşalım!

Sayın Hocam;

Öneriniz geçmişte uygulanıyordu bildiğiniz üzere. Fakat bugün uygulanabilirliği yok gibi.

Bu nedenle uygulanabilirliği olan öneriler bana sanki daha doğru geliyor.

Sağlıcakla.

Sayın Başkan

Biraz net bilgi verirmisiniz maliye ile dernek olarak görüştünüz mü görüştüyseniz kiminle siz ne istediniz onlar ne dedi.Çok özel değilse paylaşırmısınız.
Sayın Tartanç olmaz ki daha şimdiden bıkmış görünüyorsun şurdan katkı anlamında binde bir ihtimal dahi olsa yazmaya değmez mi.Peygamber Efendimiz kendisine her türlü hakareti yapan Ebu Cehile dahi defalarca gitmiş dinini derdini anlatmaya çalışmış.Kaldı ki karşımızda iyi niyetli ama sektörü bilmeyen içerden veya dışardan sürekli olumsuzluk işlenmiş insanlar var.Yani Sayın Tartanç sorumu yine yeniliyorum.Buyrun...

Biraz açıklama yapmıştım

sanırsam olmadı.

tartanc yazan:
Aslında bugün de çok kolay uygulanabilir. Tek sorun, MEB'in seans-ödeme tutarlılığına kafayı takmış olması.

Her ilde bir tespit komisyonu o yıl uygulanacak alt ve üst limit ücretleri belirler. Kurumlar da bu aralıkta Ücret Tespit Yönetmeliğine göre ücretlerini ilan ederler.

Olmayacak hiç bir şey yok. Yeter ki gönül istesin.

tartanc yazan:
Kesinlikle katılıyorum. Bununla ilgili yöntemler üretip uygulamaya konulmalı. Bu işin bürokrasi ile yoluna girmeyeceğini artık daha fazla tartışmanın anlamı yok.

Ama ne yapmalı?
tartanc yazan:
50 kişi bu sektör için muhteşem bir sayı... Hep diyorum. Bu sektörde 50 kişiyi bir araya getirebilen çok ciddi bir başarı elde etmiş demektir.

Kanaatimce toplantılarda "küçük altın dağıtılacak" deseler yine de katılım sınırlı olur. Belki de İbrahim Tatlıses'i çağırıp döner ekmek dağıtmak lazım.

Sayın barış;


Sektör için 50 sayısı iyi bir sayı olması bile kendi içinde tartışılması lazım.

Acaba sorunlara mı sahip çıkılmıyor ? Yoksa hepimiz cebimizden en az 400-500 lira harcayıp gittiğimiz toplantılarda amaca yönelik bir şeyler olmamasından bıktık mı?

Bu tür toplantıların amaca yönelik olmazsa sektördeki vurdumduymazlığı hatta umudu olumsuz yönde etkiliyor olabileceğini düşünüyorum.


Belki buradan yazmak daha kolay. Bilemiyorum.

sağlıcakla.

Sevgili tartanc,

Aslında toplantılar da, toplantılara katılım da, alınan kararlar da çok önemli değil. Sorun, her ne karar alınırsa alınsın buna katılımın son derece sınırlı olması.

Şimdi desen ki, arkadaşlar herkes, dernek üyesi olsun olmasın, çıkartıp 250TL para versin, bu parayla tüm ulusal gazetelere tam sayfa ilan verelim... Kaç kişi çıkar sence?

Eh şimdi normal bir kişi şöyle düşünür: Yahu ben çıkartıp para veriyorum, emek harcıyorum ama oradaki herifin umurunda değil... Ben niye onun çıkarı için hareket ediyorum?

İşte bu yüzden sektörel büyük bir katılım çok önemli. Hatta ben şöyle söyleyeyim... insanların gelecek gidecek parası da olmayabilir. Ama bir faks çeker; aldığınız her kararın arkasındayım, üstüme düşeni yapmaya hazırım dersin... O bile bir katılımdır.

İller aralarında para toplar 3 temsilci gönderir. O da katılımdır.

Sorun şu ki, hangi dernek, hangi platform, hangi iyi niyetli kişi olursa olsun arkasında büyük bir gücün olduğu güveniyle hareket etmekten yoksun.

Amaca yönelik karar alsan ne olacak?

Bak ben sana somut örnek veriyorum: Sektörü bitirecek 2007 genelgesi için yürüyüş kararı alındığında 50 kişi zor toplandı. Bunların yarısı da veliler falan ve dernek yönetimindeki kişilerdi. Bir kaç kişi dışında şehir dışından kimse gelmedi. Şehir dışı bir yana Ankara'daki kurumlardan doğru dürüst kimse gelmedi.

Hadi sen şimdi kalk amaca yönelik karar al! Karar işe yaramaz ki... uygulama lazım.

" Sektörü bitirecek 2007 genelgesi için yürüyüş kararı alındığında 50 kişi zor toplandı. Bunların yarısı da veliler falan ve dernek yönetimindeki kişilerdi. Bir kaç kişi dışında şehir dışından kimse gelmedi. Şehir dışı bir yana Ankara'daki kurumlardan doğru dürüst kimse gelmedi.

Hadi sen şimdi kalk amaca yönelik karar al! Karar işe yaramaz ki... uygulama lazım." 1defasında 1 hafta arayla 3 kez Kayseri, Mersin,İzmir ,Tokat, Adana olmak üzere 600 kişi ile Ankaraya gelindiğini hatırlıyorum. önemli olan yapmayı ne kadar istemiş olmak emek vermekten ve bazı şeylerden kormamakla alakalıdır.