Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Tek sorun buymuş...

Tek sorun buymuş... 18 Şub 2015 10:43 #17

  • gulen100
  • gulen100 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 151
  • Teşekkür Sayısı: 82
  • Başarı: -8
Sayın telkin; merak etmeyin çok az kaldı, 1 Mayıstan sonra KURUMLAR burada personel sıkıntısını konuşmayacak, zam konuşmayacak ; PERSONEL alacağı ücreti ve de satacağı kurumu konuşmayacak... Herkez mevcut durumu nasıl toparlarızın derdine düşecek. İnanın PİLOT iller şuan bu durumda. (ÖĞRENİLMİŞ veya KABULLENİLMİŞ ÇARESİZLİK SENDROMU yaşıyoruz)
Gülen Yüz; Sevginin Anahtarıdır...! (Hz. Ali)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, etikgrup

Tek sorun buymuş... 18 Şub 2015 11:02 #18

  • argun
  • argun Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 38
  • Teşekkür Sayısı: 5
  • Başarı: 0
Ne kotuymusuz biz B)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: gulen100

Tek sorun buymuş... 18 Şub 2015 11:42 #19

  • algın
  • algın Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Junior Uye
  • Gönderiler: 27
  • Teşekkür Sayısı: 15
  • Başarı: -1
öğretmen maaşları düşmemeli dahada yükselmeli fakat bu sistemde uygulanabilecek en uygun maaş ödeme sistemi 20saat maaş karşılığı 20saat ekders karşılığı olmalı..öğretmenin sisteme dahil olması ve alacağı 20saat ekders ücreti öğrencinin kuruma devamında en etkili yöntem olur
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Tek sorun buymuş... 18 Şub 2015 11:43 #20

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3652
  • Teşekkür Sayısı: 2866
  • Başarı: 54
Sayın barış;
Daha önceki yıllarda, kurum olarak bilgimiz veya onayımız olmaksızın çeşitli devlet kurumlarına ataması çıkan kişiler için ben ilgili devlet kurumlarına yazıyla başvurarak, bu atamanın iş kanununa aykırı olduğu, atamanın iptal edilmesi veya sözleşme süresi bitene kadar ertelenmesi gerekiğini, aksi halde tazminat talep edeceğimizi hep bildirdim. Çoğunda işe yaradı.

yazmışınız. Bunu nasıl başardınız ? Paylaşabilir misiniz ?

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Tek sorun buymuş... 18 Şub 2015 12:23 #21

  • telkin
  • telkin Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 69
  • Teşekkür Sayısı: 38
  • Başarı: 3
Daha başka bir konu başlığında da yazmıştım. Bugüne kadar hangi kurum hangi mecrada personel maaşlarını, sgk ve vergilerini aldıkları maaş üzerinden bildirildiğinde zarar ettiğini yada edeceğini bildirdi? Bu söylediğimi bir kurum yaptığında devletten aldığı ödenek sadece personel giderine bile yetmeyecektir. Bunu devlete göstermiyorsunuz bu olayı devlete bildirmiyorsunuz, ispatlayamıyorsunuz, maliye sizin sürekli kâr ettiğinizi görüyor!

Bir özel sektörün gelirleri eğer bahsettiğim şekilde bildirilen personel giderlerine yetmiyorsa zaten sıkıntı orada başlamıştır. Devletten alınan ödeneğin personel giderlerine bile yetmediğini kurumlar devlete nasıl ispatlayabilir bunları lütfen düşünün. Ama başka gider kalemlerini bu hesaba katmayın servismiş, kiraymış, faturaymış… Alınan bu ücretle sadece personel maaşının bile karşılanamadığının ispatlanması için birlik ve beraberlik içinde kurumlar kararlar almalıdır.

Tekrar belirtmek istiyorum kurumlara verilen ücretin az olduğunu bu ücretle bu işin sıkıntılarıyla beraber yürüdüğünü gördüğüm için bunları yazıyorum.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc

Tek sorun buymuş... 18 Şub 2015 12:24 #22

  • kırıkkale
  • kırıkkale Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Yeni Uye
  • Gönderiler: 8
  • Teşekkür Sayısı: 2
  • Başarı: 0
Sayın algın böyle bir uygulama için belli bir standart oluşturulmalı.Devlette bir öğretmen 2-3 yıllık bir sınıf öğretmenini ele alırsak 2300 lira 15 saat maaş karşılığı alır eğer full girerse(tatil rapor vs olmazsa)500 lira ek ders alır .20 saat maaş karşılığı + ek ders te ne gibi fiyat taban belirlenecek?Sayın barış katılmamış konuyu açan arkadaşın ilk söylediklerine ama alakasız sektörlerden gelen bir kurum sahibi aynı sizin dediğiniz gibi ek ders usulü gelsin diyor ama 1000 lira maaş karşılığı için 11 lira ek dersin saatliği için kafasından bir bedel oluşturmuş .Bu fikri ortaya atarken bence örnek bir rakamda oluşturun sadece fikri cımbızlayıp uygulamasınlar .
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Tek sorun buymuş... 18 Şub 2015 13:14 #23

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
elsoberano yazan:
Sayın telkin yazdıklarınız son derece doğru .Tabi bunlar bazı kurum sahiplerine garip geliyor ve böyle uygulamaların bi kaç kurum tarafından yapıldığını düşünüyor.Kaldı ki duyarlı ve bilinçli kurum sahiplerinin üye olduğunu düşündüğüm bu forumda bile bir çok üyenin böyle hesaplar için de olduğunu çok üzücü .Bilinçli ve eğitime önem verenlerin böyleyse gerisini düşünmeye bile gerek yok .okul öncesi öğretmeni arkadaşları bu zamana kadar zor duruma sokan yada gerekli değeri vermeyen özel eğitimciler, sertifikalı sınıf öğretmenleri değildi .Çalışana hak ettiği değeri verecek olan kurum sahipleridir .Her işin bir bedeli ve hak ettiği değer vardır .Siz çalışana hak ettiğini vermezseniz sonunda yine kaybeden siz olacaksınız .Çalışma şartlarından memnun olmayan öğretmenin performansı ister istemez ona göre olur .Sürekli yarınını düşünen ,kendini işine veremeyen öğretmenin - yönü kuruma daha büyük eksi olarak yansıyacaktır.Bu fırsatçılık dediğiniz kısır döngü çalışanlar ve kurum sahipleri orta yolu bulmadıkça devam edecektir.Bugün sertifika programlarıyla yön değiştirdi yarın atamalarla farklı yöne döner .

Sayın elsoberano,

Ücretlerle ilgili bir sıkıntı olduğu doğru. Sıkıntı en başta kurumlarda çalışan eğitimci personelin ücretlerinin 2009 - 2015 aralığında asgari ücretlerde yapılan artış kadar olsun artmaması, paranın satın alma gücündeki aşınmanın olsun ödenememesi. Bunun haklı, rasyonel, iler tutar bir tarafı tabii ki yok. Pozisyonlarımıza yaslanarak bir rasyonalizasyon çabasına girişilmesi konuyu çözümsüz bir çatışmaya evirmekten başka bir işe yaramaz.

Diploma cinsine göre ücret seviyelerinin farklılaştığı da doğru. Ancak bu durumun iradi olmaktan daha çok iş gücü piyasasının arz talep dengeleri ile açıklanabileceğini sanırım kabul edersiniz. Şimdi açılan kurslarla birlikte iş gücü piyasasının bileşenleri yer ve şekil değiştirirken bunun yeni piyasa dengeleri oluşturacağı da aşikar!

Ancak meseleyi taraflardan sadece birinin etikasına yaslayarak açıklamaya çalışırsak boş bir çabanın içine düşeriz. Okul öncesi öğretmenlerinin özel eğitimciler nezdinde gadre uğramış oldukları önermesi otomatik olarak onlardan %30 - 50 daha az ücretlendirilen psikologların da okul önceciler nezdinde gadre uğradıklarının önermesidir. Oysa ki ne o doğrudur, ne de öteki! Aynı işi yapan değişik meslek mensuplarına biribirilerinden farklı statü ve yetki atfının kaçınılmaz sonucu olarak bu türden abukluklar sirayet eder.

Hangi branştansınız bilmiyorum, ama eğer bu alanda çok farklı meslek yetkinliklerinin var olması gerektiğine inanıyorsanız tüm mesleklerden gelenlerin eşit statü ve haklarla alanda yer almaları gerektiğini de, ancak bu yolla diplomasına değil işine göre bir ücretlendirmenin mümkün olacağına da inanmanız gerekir. Tüm dünyada rehabilitasyon ekiplerinin en temel insan kaynağı psikologlardır. Ülkemiz de ise alandan sürgün edilmeleri için elden gelen her şey yapılmıştır, yapılmaktadır. Psikologların dünyaya koşut formlarda alanda yer alabildiklerinde şu bizim meşûm iş gücü piyasamız ne şekle girer, şu anda "normal" sayılan ücretler nasıl bir şekli alır?

Ben eğitimci değilim, ancak eğitimcilere hep çok yakın oldum, babam meslekte eğitici, idareci, bakanlık bürokratı olarak 36 sene çalıştı, eşim 25 yıllık eğitimci, kızım eğitimci. En azından bu yakınlıklarım nedeni ile hiç bir eğitimciyi kırmak da istemem, yalnız Fransız ansiklopedizminin kötü bir karikatürü olarak ülkemizde var edilmiş olan eğitimci şovenizmine de artık bir dur dememiz gerekmez mi? En azından 2015'te, 21. yüz yılda eğitim hayatımızın ürünlerine dönüp kendimizi değerlendirerek kendimize biçtiğimiz "kudsiyed" ve "uluvviyet"i tenzil etmeye başlamamız hayırlı olmaz mı?

Sınıfçının branşcıyı, fizikçinin bedenciyi, resimcinin müzikciyi, matematikçinin edebiyatçıyı, ahlakçının hiçbirini sevmediği bir iç rekabetin var olduğu bir mesleğin hangi branşında duranlar gerçekten de nesillerimizi ve geleceği "aydınlatıyor" olabilirler acaba? Ben bir mühendisim, MEB'in taşınamaz hale gelen yükü eşimi daha da ezmesin diye bu alana girdim, o zamandan bu yana da 7 yıldır sahiden ne olduğunu anlamaya çalışıyorum. Birbirlerini sevmeyen, birbirleri ve kurum sahibi hakkında bıdı-bıdı yapmaktan 2 satır yazı okumaya zaman ayıramayan, derslerden feragat edilerek yapılan kurum içi eğitimlerini "ben bildiğimi okurum, sen anlat bakalım" ile "gavurlar şöyle demiş, böyle yapmış beni ilgilendirmez, benden çok bilecek halleri yok!" mırıltılarıyla savuşturan, "ama" diye başlamayan bir tek cümle kuramayan bir dolu "eğitimci", bu kalabalığı idare etsin diye görevlendirilmiş, ancak en temel hukuk nosyonları ile dil bilgisinden dahi nasibi olmamış bir dolu "idareci", bir dolu mevzuat, mevzuatı izah eden bir dolu diğer mevzuat, biribirilerine mugayir ve muhalif bir dolu öteki mevzuat..... Bu kadar, anlayabildiğim bundan ibaret.

O yüzden bırakın sarhoşu yıkılana kadar gitsin!

Bir önceki yazımda yazdım, MEB gibi ücretlendirsek her ay sektöre 20.000.000 TL ek finansman sağlamak gerekli. Bunu velilerimizden talep edebiliriz. Sonuçta özel kurumlar bunlar. Peki siz eğitimci arkadaşlarım, velinizi böyle bir katkıya ikna edebilecek bir gayrette misiniz? Kaç öğrencinizin velisi siz çalışmaya devam edebilin diye bu fedakarlığa girişir? Hiç mi? O zaman devlet kurumlara ne kadar veriyorsa, siz de o ölçüde payınızı alırsınız. Kurumlar bodrum katında banknot basmadıkları sürece maalesef durum bundan ibarettir! Hiç kimse kendisinin etikasını ispatlamadan diğerlerininkine tasalluda kalkışmasın. Hz. İsa'nın diliyle "ilk taşı içinizdeki masum atsın!".

Yeter artık, yorulduk, bezdik, bıktık. Gelirlerimizin % 70'i personel giderlerine gidiyor, hala daha birileri "hakkının yendiğini" savlıyor. Hak yemeden yönetecek bir kişi iseniz yarın gelin kurumun tüm hisselerini bila-bedel size devredeyim de gününüzü görün!

Herkese selametler dileğiyle,
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: sevgiisigi, ecenisan, barisltd ve bu kullanıcının diğerlerinden 5 teşekkürü var

Tek sorun buymuş... 18 Şub 2015 13:24 #24

  • etikgrup
  • etikgrup Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 179
  • Teşekkür Sayısı: 124
  • Başarı: 0
uzun ve güzel bır yazı ustad elınıze sağlık :)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.208 saniye
Sistem Kunena Forum