BAŞLIK: Tek sorun buymuş...

Bu forum sitesinde olabildiğince yazışmaları takip ediyorum. Çok güzel bilgileri, fikirleri ve düşünceleri okudum. Mevcut mevzuatın sıkıntılarını ve damar okuma sisteminin oluşturduğu yada oluşturacağı sıkıntıları bir çok kişi burada dillendiriyor. Ama burada birkaç kişinin haricinde hiç kimse bir çözüm yada katkı önerisinden bahsetmiyor.

Sektörün tek sorunu personelmiş meğerse bunu gözlemliyorum. Mevzuata karşı, damar okumaya karşı personelin maaşlarını nasıl etkileriz düşüncesinin hâkim olduğunu okuyorum. Özellikle damar okuma sonrasında meydana gelecek kayıpları personelden nasıl çıkartırız bunların hesabının yapıldığını yazan kişiler var. Devlet açılan bu kursları personel eksikliği gerekçesi ile düzenlemektedir. Bu kurslarla kurum sahiplerinin beyanları doğrultusunda hem personel eksikliğinin hem de fırsatçı öğretmenlerin önüne geçmek planladı. Ancak kurumlar lehine alınan bu kurs kararı neticesinde öğretmenlerin yaptığı fırsatçılığın aynısını yapmayı planlayan kurum sahiplerinin olduğu yada öğretmen piyasasının ne kadar düşeceğini bekleyen kurumların varlığı üzücü bir durumdur. Kaldı ki özel eğitim hizmetlerinin böyle 1 aylık kurslarla verilmesinin yanlışlığı ortadayken herkesin doğru kararlar alması gerekir. Gönül ister ki bu eğitimlerin gerçekten tecrübe edinmiş alanın uzmanları tarafından verilmesidir arzulanan. Her türlü sıkıntıyı personelden nasıl çıkartırız düşüncesini okuduğumda bu sektörde çalışan öğretmenler içinde üzülüyorum.

Değerli kurum sahipleri tek sorununun personel eksikliği, yada onların aldığı maaşlar değildir.

Mevzuatın eksiklerini, damar okumanın sıkıntıları, eğitimin niteliğini ve en önemlisi öğrencilerinizin keyfi gelmeme durumlarını nasıl önleyeceksiniz bunları hiç düşünmüyorsunuz.

Bu çocukların sağlık durumları haricinde Öğrenci kuruma niye devamsızlık yapıyor ya da planlanan eğitime öğrenci niye uymuyor bunların tartışılması gerekirken öğrenci eğitime gelmezse personelin maaşına bunu nasıl yansıtırız bunun hesabını, tartışmasını yapan kişileri duyuyoruz.

Öğrenci olmazsa, öğretmende olmaz, personel eksikliği de olmaz, personel maaşı derdi de olmaz dolayısıyla kurumlarda olmaz. Sektörün sıkıntılarında çözümlenmesi gereken sorunlar sıralandığında önceliğiniz öğrencini eğitime devamı olmalıdır. Öğrencinin eğitime devamını engelleyen sınırlayan sorunlar olmalıdır.

sektördeki yerınız ogretmenmıdır kurum sahıbımıdır pılot kurummusunuz yada ne farkeder sektörde tek sorun bu degıl tabıkı cok fazla parametreler var mercek altına alınaması gereken su an bu cozuluyor bunu baz alarak böyle baslık atmak ılgınc

Eğer ki kurslar sürekli açılıp devam ederse öğretmen maaşları çok düşecek bakanlık buna önlem alması gerekir şimdiden bazı kurumlar kursa göndereceği adayla 2 yıllığa 1600 üzerinden sözleşme yapıyor ve kurum sahipleri birbirlerini arayarak piyasayı bozmayın herkes öyle yapsın diyor yazık yazık utanın eğitim kurumlarının düştüğü hale bakın

Allah aşkına böyle bir şeyi nereden çıkardınız?

Şurada son 1 ayda bin mesaj yazıldıysa belki bir kaç tanesinde bu dediklerinizi söyleyen olmuştur. Onun dışında doğru dürüst dile getirilen bir şey değil.

Evet personel meselesi önemli bir sorun. Bu sorunun en önemli nedeni ise MEB'in bizzat kendisi. Şimdi bunun suçunu neden kurumlara yüklüyorsunuz?

Biz de 1 aylık kursa adam gönderip uyduruk çözümlerden yararlanmaya bayılmıyoruz. Ama alternatifi varsa gösterin yapalım. Kursa gönderdiğim eğitimcim 12 yıldır bu işi yapıyor. Şimdiye kadar adamdan sayılmadı, artık 1 aylık kursla adamdan sayılacaksa bu bizim suçumuz mu?

Kaldı ki, ENFLASYONUN BİLE ALTINDA zam alan, son 10 yılda %200'den fazla ücret kaybına uğrayan kurumların bir de damar tanıma gibi lüzumsuz masraflarla ezilip, üstüne eğitimcilere dolgun ücretler verebilmesini nasıl umabilirsiniz?

Helva ekmek parasına şatobiryan pişirmemizi mi bekliyorsunuz? Nasıl olacak o?

10 yıl önce bir eğitimci devletteki öğretmenin yaklaşık 2 katına yakın ücret alıyordu. Şimdi ki durum sizce kurumların cimriliğinden mi kaynaklanıyor?

************

Çok yazdık da okuyan yok herhalde... Sanırım siz de okumamışsınız. Sorunlar da belli, bunlara yönelik getirilebilecek çözümler de. Niye Amerikayı yeniden keşfetmeye çalışıyoruz?

80 saatlik uygulama nasıl olacak net bilgisi olan var mı kursu bitirenler sadece zihinsele mi yoksa işitme +zihinsele mi imza atabilecek

Sayın barisltd sekterdö personel giderlerini çok fazla olduğunu biliyorum. Hatta bir kurum personel maaşlarını sgk ya verdiği ücretin hepsini bildirse alacağı ödenek tutarı sadece personel giderine yetmeyeceğini biliyorum.

Ancak burda bahsettiğim diğer sıkıntılardan birkaç kişi haricinde bahsettiğini görmüyorum. Yüzlerce kurumun tek derdinin personel sayısı ve personel maaşı olduğunu görüyorum. Bende diyorum ki öğrenci olmazsa yada derse gelmezse kurum olmayacak. Kurumların öncelikli sorunlardan hiç bahsetmemelerinden yakındığımı belirttim.

Sn. telkin,

Biz doğru dürüst eğitimci bulamıyoruz ki ücretini düşünelim. Kimi kurumlar o kadar çaresiz kalıyorlar ki, başvuran kişi ne isterse vermek durumunda kalıyorlar. Söz konusu kurslarla da öğretmen sayısı çoğalacak, ücretler çok düşecek falan gibi bir durum yok.

Spekülasyon yaparken kafadan sallamayıp rakamlara bakmamız lazım. Bakın bu yıl tüm kurslar yapılsa ve tam kontenjan sertifika dağıtılsa bile 4900 kişi yararlanacak. Yani kurum başına 2,5 kişi düşüyor. Kurumlardan devlete atananların sayısı zaten bundan daha fazla!!!

Diğer sıkıntılarla ilgili olarak, ben hiç de sizin dediğiniz gibi kurumlarda bir devam sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Elbette bunu suistimal eden kurumlar vardır. Ama çoğunluk için bu söylenemez.

Kaldı ki, devamsızlık meselesi kurumların sorunu olmamalıdır. Siz kirada oturduğunuz evden yaz tatili için ayrıldığınızda 15 günlük kirayı vermem diyebiliyor musunuz? Bizler kiramızı, eğitimcinin maaşını, sigortayı, vergiyi, elektriği, suyu ve tüm giderleri öğrenci gelse de, gelmese de ödemek durumundayız.

Öğrencinin gelmemesinin bize dişe dokunur bir yararı yok!

Siz gelin, bir çayımı için... Bu söylediğiniz/iddia ettiğiniz her şeyin yanlışlığını kağıt üstünde matematiksel olarak göstereyim.

Kurumlar sıkıntılarını dile getirmekten usandı artık. Beş yıldır dile getiriyoruz. İyi ama hiç bir şey değişmiyor ki!

Sn. barisltd,

Söylediğiniz düşüncelerin çoğunda haklısınız sizin yazılarınızı itina ile okuyorum. söylediğiniz gibi 4900 kişilik kursun bahsedilen personel politikasında büyük bir değişikliğe yol açmayacağını düşünüyorum.

Ancak bilmenizi istediğim bir konu var. Malum teknoloji günümüzde o kadar çok gelişti ki duygu, düşünce, fikir, eleştiri, öneri ve şikayetlerinizi saniyesinde her yere ulaştırabiliyorsunuz. Kurumların yaptıkları doğruları ve yanlışları, gerek personeliniz gerek veliler gerekse de kurum sahipleri anında devletin en yüksek noktalarına ulaştırmaktadır. Personeliniz sıkıntılarını, isteklerini, önerilerini şikayetlerini anında bakanlığa ulaştırabilmektedir. Mesela yukarıda bir kullanıcı yazmış kurum kursa yollayacağı adayla 2 yıl boyunca aynı ücretle kalmak şartıyla kursa yollayacağını belirtmiş. Aday istemese bile kursu almak için kabul ediyor. Aslında bu konu bakanlığı ilgilendirmez ancak bu örnek olsun diye alıntı yaptım. Yani bakanlığa kurumların personele karşı yaptığı birçok uygulama ilgili kişiler tarafından eleştiri, bilgilendirme ve şikayet başlıkları altında anında iletiliyor. Bu iletilerin çoğunda bakanlığın yapacağı hiçbir şey yoktur. Ancak bakanlık bu gönderileri itina ile takip ederek inceliyor dolayısıyla olup bitenlere tepkisiz kalsa da konularda bilgi sahibi oluyor.

Sizin kurum olarak belki yanlışınız olmayabilir ama unutmayın yaklaşık 1900 tane kurum var. Bu kurumların hepsi sizler gibi olmayabilir.

Ayrıca bu forumda sektör adına tespitlerimi ve önerilerimi yazıyorum kimseyi yargılamıyorum.

MEB kurumlarda olup bitenleri sadece kurum sahiplerinden öğrenmiyor.