Evet şimdi aynı çizgiye yaklaştık sanırım sanki biraz.. Hepimizin kırgınlıkları, kızgınlıkları var arkadaşlar. Belki birazımız bir patron tarafından aldatıldık, diğer birazımız bir eğitimci tarafından zarara uğratıldık.. Yani canlar yakıldı ve belki hala bir yerlerde bir şekilde karşılıklı yakılmaya devam ediyor. Ben savunmuyorum ki; borç içindeki personelin maaşını vermeyip jip alan, daire alan adamı, ben savunmuyorum ki; kırtasiye masrafına para yok deyip golden köpeğine bilmem kaç liralık mama alan adamı. Ama siz de savunmayın lütfen; karşılıklı anlaşıp imzasını atıp, sonra sağda solda “yok şu kadar para yok sömürülüyoruz yok bilmem ne” diyen eğitimciyi. Basmışsın imzayı kardeşim, yapma sağda solda dedikodu, anlaşmışsın işte kendin istemişsin hür iradenle. Evet şimdi tekrar ediyorum silah mı dayadılar alnına? Basarsın istifayı çekersin gidersin tüm erdeminle. Kimsenin, bir başkasının ocağına incir ağacı dikmeye hakkı yok. Patron dediğiniz adamların bir çoğu birilerinin işçisiydi bir zamanlar, bunu da unutmayınız. Bir çoğu bu devranı değiştirmek için girdi bu işe. Sizler gibi isyan ederek baş kaldırarak girdiler ama yapamadılar olmuyor.. Düzen bozuk, sistem bozuk, idare bozuk.. Bizler birbirimizi yedikçe yukarıda birileri tef çalıyor bunun farkına varınız artık. Bir patron, bir eğitimciye kızdı diye ne eğitimcilerin hepsi kötüdür; ne de bir eğitimci, bir patrona kızdı diye patronların hepsi kötüdür! Kişisel hırslarımızı kinlerimizi böyle geniş bir platformda kusmak ancak başkalarının ekmeğine yağ sürer.
Biz beceremedik, aklı ergin bir arkadaşın, mevzuyu konu başlığına döndürmesi temennisi ile iyi geceler gençler..