tartanc yazan:
Sayın barış,
Siz şayet emekli sandığına bağlı velilerden o dönem kayıp yaşamadı iseniz, sizi tebrik ederim. Çalıştığım kurum çok kayıp yaşamıştı.
.
tartanc dostum,
Veliden para alamayız diye bir şey söylenebilir mi? O zaman beyaz eşya satıcısı da sattığım malın parasını alamıyorum der, deftere yazan bakkal da...
Parayı güvence altına almanın çeşitli yolları var. Eskiden daha zordu, şimdi çok daha kolay! Bu sektörde sadece biz yokuz. Anaokulları, kreşler, özel okullar var. Eskiden dersaneler vardı. Onlar ne yapsın?
Parayı bize ödemek devletin işine geliyor. Bu şekilde istediği gibi hesap soruyor, istediği gibi dövüyor, istediği gibi eziyor. Ağzımızı açıp bir şey diyemiyoruz! Tek bir mücadelede veliler yanımızda mı? Niye olsun ki? Adama "git 8 seans eğitim al... bedava! Vermek zorundalar. "diyor.
Ya ben yıldım artık bu işlerden... Ne yüz tanıması? Şimdi de kapıdan girenin yüzünü okudu, okumadı diye mi uğraşıp duracağız? İnternet gitti, elektrik kesildi diye yine stres mi yapıp duracağız? Kurumlarımızda ciddi bir işgücünün işin bürokrasisine, kılına, tüyüne harcıyoruz. Mebbis'e girdik, çıktık, iptal ettik diye millet ekran başında oturup durmuyor mu? Ondan sonra biri gelip kombi işletme talimatı istemiyor mu?
Çok açık ve net söylüyorum. Bizi kameraydı, yüz tanımaydı falan uğraştırıp durmasınlar. MEB her kuruma bir yetkili atasın. Gelip kapıda otursun bu kişi. Sürekli işleri takip etsin. Maaşını da bizim ödediğimiz bir fondan karşılasınlar.