BAŞLIK: MART AYINDA ÖDENEN MAAŞLAR

Saýın Obey,
Siz belliki bir örgüt kurmuşsunuz. Organize işler peşindesiniz. Biz şimdi nereden bilelim bu pisliği yapan kurumlara alttan alttan şantaj yapmadığınızı.
"Kamu görevlisiyim (öğretmenim) öğretmenlerden oluşan bir hafiye örgütü kurdum müfettişçilik oynuyoruz." Bu yaptığınız ve yazdıklarınız yasal değil soruşturma geçirirsiniz mazallah.
Üzerinize vazife olmayan islere kalkısmayın bence.
Bilginiz belgeniz varsa (nefretiniz var zaten) vatandaşlık hakkınızın size verdiği yetkiyi kullanın hiç korkmayın. Öğretmenlerden önce çocukları dert edin, hak yiyenler önce çocuklarin hakkını yiyor. Bu çocukların hakkinı yiyenler özel kurumda patron, resmi kurumda öğretmen olabiliyorlar.

Yapılan şeyleri buraya yazıyor olmam, benim yaptığım anlamına gelmez sn Scayking o noktayı netleştirelim bence. Biz 3-5 arkadaş gücümüz yettiğince, elimiz yetiştiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama aralarında tek kamu personeli benim o konuda haklısınız. Yasa ve yönetmelikler konusunda yardımcı olmaya çalışıyorum.

Herhangi bir yerde ne adım ne imzam var. Yasal olarak mümkün de değil zaten. Azıcık mantıklı düşünen tahmin eder.

Şu nefretiniz var kısmını da hiç anlayamıyorum.En az 3 defa çalıştığım kurumdan içim parçalanarak ayrıldığımı belirttim. Kurumların kapanması taraftarı değilim. Yahu bu belgeler üzerinden konuşurken en ılımlı bakmaya çalışan benim. Siteyi üye olmadan önce takip ederken de, yazmaya başlarken de mümkün olduğunca objektif bakmaya çalıştım. Ama içiniz fesat. Art niyetli kişiler, işlerini illegal yürütmeye devam etmesin diye anladıkları dilden konuşuyoruz. Ne şantajı kalıyor, ne örgütü, ne çetesi. Bu evraklar direk verilse ne olacak? Yıllarca yanlışa göz yumdunuz da şimdi mi doğrucu kesildiniz?
Var mı aranızda ben gelmeyen öğrenciye geçmiş yıllarda hiç fatura kesmedim diyen? Uyarılmaksızın, 21 kişinin yaptığı hatanın bedelini neden 800 kişi ödesin? O 21 kişi başkası üzerinden yine kurum açacak. Asalaklar paranın tadını aldığında bırakamıyor.
Zam oranı netleşmeden önce 40 bin kişiye istihdam sağladığınızdan bahsediyordunuz? Onların arasında yok mu işlerini illegal yürüten. Siz yapınca iyi başkası yapınca kötü öyle mi? Yok öyle bir dünya.
3 kurum ruhsat iptaline kadar gidebilir. Ne olacak o zaman? Yanlış anlamayın da, gerçi anlasanız da olur...
Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyleyecek en son kişiler sizlersiniz. O yüzden suçlayıcı tavırları bırakın, varsa yasal yönden uygulanması gereken önerileriniz anlatın. Bulunduğu kurumda, işlerin illegal yürüdüğünü gören öğretmen ne yapacağını bilsin. Ortada bir karalama yok. Sizin yaptığınız yanlış bir şey de yok. Gerilmeyin bu kadar. Üzerine bu kadar konuşulacak, tartışılacak bir konu değil. Ben o tutanakları elinde bulunduran öğretmene teslim et desem de, teslim etme desem de kendi kararı olacak. Başkasının lafıyla hareket edecek kişi tutanak falan tutmaz zaten.

Sayın Obey

Öyle şeyler yazıyorsunuz ki, okuyan ülkede 80 milyon dürüst, kanunlara saygılı, yasalara uyan vatandaş var da sadece 2000 küsür kurumun patronu dolandırıcı zannedecek. Gülümsemeden edemiyorum.

Hepimiz biliyoruz ki, bugün kötü niyetli bir denetlemeyi geçebilecek ne bir kurum, ne bir şirket çıkar bu ülkede... Daha üniversite sınavına hazırlanırken çakma raporlarla devamsızlığa alıştırdığımız bir neslin işe girdiğinde çakma rapordan imtina edeceğini düşünecek kadar saf değilsiniz sanırım.

Hiç birimiz o kadar masum değiliz. Bu sektörün çalışanı da, patronu da aynı hamurdan. Onları denetleyeni de aynı hamurdan. Hiçbirimiz Fransa'dan, İngiltere'den ithal edilmedik.

Bakın, eğitimcilerin hak talep etmesi kadar doğal bir şey yok. Ama bir de sizin mesajınızın hemen ardından yazan arkadaşın üslubuna bir bakın. Bu bir hak arama mı, kin ve nefret kusma mı? Ayrıca hak arama tehdit, şantaj ile olmaz. Birileri bazı tutanaklar tuttuysa ve bu tutanakların amacı öğretmenlerin daha iyi ücret alması veya işsiz kalmaması ise, gelmeyen öğrenciye fatura kesen kurumla işlem tesis edilmeyen tutanağı hazırlayan öğretmenin ne farkı var?

Hamurumuzda var. Gerçekten doğru bir tabir. Ama yapılabilir, uygulanabilir değil mi? Yapan nasıl yapıyor? Çankaya bölgesindeki kurumlar nasıl yapıyor? Ödenekler aynı, giderler daha fazla ama gördüklerimiz duyduklarımız işlerini, sistemlerini gayet legal ve kaliteli yürütebiliyor. Tutanaklar konusunda da imzalı defter fotoğrafları var. Laf olsun diye söylenen bir şey değil.

Burada yazdığım şey zam yapmıyorlarsa şantaj yapın değil, istifa edin. İstifa konusunda zorluk çıkarıyorlarsa sistemdeki açıkları kullanın. Hatta alıntı yapayım.

Obey yazan:
Ortada illegal bir durum varsa bundan faydalanın demiyorum. Var ise böyle bir durum ayrılsınlar.Başka bir kurumda hakkını alır zaten. Yazdıklarım arasında '' hem illegal iş yürütüp, hem öğretmene zam yapmıyorsunuz'' gibi bir ifade var mı? 142 defa mesaj yazmışım. Şimdiye kadar yazdığım hiçbir yazıda böyle bir söylemde bulunmadım.
21 kurumla ilgili de. Bu yazılanlardan sonra 1 kurum bile illegal sistemi tamamiyle bırakırsa kazançtır. Ya ben çok iyi niyetli düşünüyorum ya da gerçekten buradaki bazı yazarların düşünceleri çok kötü.
Bu ay sonunda dememin sebebi bu. Ay sonunda da belki 15 kurumun öğretmeni dilekçeleri teslim etmeye karar verir, belki tamamı.Zaten yarısından fazlası atama gününü bekleyen öğretmen. Hepsi kaybedeceğim bir şey yok zaten atandım kafasında. Zam, maaş gibi istekleri de yok, kapansın demekten başka düşünceleri de yok. Onlar mantıklı düşünsün, plansız hareket etmesin diye uğraştıkça, buradakiler örgüt, çete gibi söylemlerde bulunuyor. Ama sektörü baltalayan benim gibi insanlar. Kargalar gülüyor.

Ama en son dediğiniz gibi, öğretmen tuttuğu tutanağı kendi çıkarları için kullanırsa, o da suçludur. Tutanakları ileten öğretmenlere en başında söylenen şey buydu. Sn Barış. Arada yazın böyle. Ötekileştirmeden, kavga etmeden tartışmayı özlemişim.

Ağır ithaflarda bulunanlar için de.Bazı şeyleri yazarken iki kere düşünün. Ama anlık değil sonrasını da planlayarak düşünün. Bu söylemlerin kime zararı var, kime faydası var... Bir densiz hariç, aklı başında insanlarsınız. Çoğunuzun yaşı benden büyük, tecrübesi fazla. Sizin bu söylemleriniz kurumlarda çalışan öğretmenlere zarar veriyor. Verdiğiniz zarar yüzünden destek eğitim performansı düşüyor. Bu durum da benim çocuklarımı olumsuz etkiliyor. Yapmayın.

Obey yazan:
Ben Çankaya bölgesindeyim. İlçe işi sıkı tutuyor, ayrıca bulunduğumuz bölge itibariyle bizim velilerimizin sosyo kültürel seviyesi yüksek. Bu hem bir avantaj, hem de dezavantaj. Benim velim uyduruktan ders yapılmasına veya ders hakkının heba edilmesine göz yummaz.

Ama neler çektiğimizi bir de bize sorun...

Sayın Obey,
Öğretmenlerim kendi haklarını savunacak yeterlilikteler.
10-9-6-4 yıldır birlikte çalıştığım arkadaşlarım var. Dönemi gelince oturup konusuyoruz Bir yerlerde bulusuyoruz.Bana simdiye kadar % 25 zam aldınız bizim payımız ne oldu diye gelen olmadı. Kurum kültürümuzde boyle şeyler yok. Biz herşeyi zamanı gelince konuşuyoruz. Şu anda bizim kurumun gündemi çok çok farklı.
Sistemdeki yanlışlardan kaynaklanan ticari kaygılarımız elbette var, olmasıda çok normal ancak bu kaygıların yarattığı motivasyonun ahlaki değerlerimizin önune geçmesi tamamen kisinin kendisini bağlar. Bu kışilerle birlikte uğraşalım. Ama genelleme yapmayın lütfen.
Kısacası burda size cevap yazanlar yaptığınız genellemeden şikayetçiler ve abdestlerinden şüpheleri yok.

Genelleme yapmamak için bu başlığı açtım. Kurumlar böyle yapıyor şeklinde değil.
Genelleme yapmamak için 21 kurum dedim. Ankara'daki kurumlar değil.
Genelleme yapmamak için birkaç kurum sahibi dedim tamamı değil.
Olumlu genelleme yapmak için pilot bölge (Çankaya) dedim olumsuz değil.

Yazdıklarımın hangisinden kötü genelleme sonucuna ulaştınız? Yazan benim, kontrol eden benim, emin olmak için tekrar okuyorum ama sizin anladığınız şey ile benim anlattığım şeyin alakası yok. Doğru düzgün okumadan, anlamadan yazana sallayıp, kötüyü savunuyorsunuz. Belki ben eksik ifade ettim ama anlaşılmadığını söyleyen bir kişi oldu. Oradan tutup buraya çekeyim derdine düşmeyin. Dediğim gibi size sadece zarar veriyor bu mantık.

Sn Barış, ilçe sıkı tutmasa da, veliler takip etmese de herkesin yapması gerekir. Sizin de böyle takiplere ihtiyacınız yok. Caddenin karşısında memleket yatıyor. O maneviyat size yeter...

O değil de arkadaşlar... kimse ciddiye almıyor; Şu coronavirüs meselesinden korkun. Yoksa bu tartıştıklarımız da, maaş zamları da, gelmeyene fatura kesme kavgaları da, hepsi çok önemsiz hale gelecek...

Belkide son 50 yılın hiç görmediği kadar büyük bir tehdit içindeyiz. Hastalık ülkemize ne kadar geç uğrarsa, ne kadar yavaş ilerlerse o kadar hafif atlatacağız. Kurumlar olarak eğitimcilerimizi, velilerimizi, çalışanlarımızı, çevremizdeki insanları yönlendirmek zorundayız. HER NE KADAR MEB UMURSAYIP DA BU KONUDA BİZE YL GÖSTERMESE DE...

Bakın hastalığın görülmesi ile sağlık sisteminin tıkanması, radikal önlemler alınması sadece 30-40 gün içinde oluyor. Yani Nisan-Mayıs aylarında zamları değil, para alıp alamayacağımızı tartışıyor olabiliriz.

Lütfen! Herkese rica ediyorum... Bu konuyu ciddiye alın. Çok çok ciddiye alın.