Geldik o beklenilen aya.
Sanırım toplantı, birkaç kurum sahibini olumsuz etkilemiş. Kendi aralarında gerçekleştiğini düşündükleri konuşmalarda zam yapamayacaklarını, çok borçları olduğunu, yeni yeni düze çıktıklarını ifade etmişler. Bunu duyan da ''ESNAF'' kafasıyla ''PİYASA'' mantığını kurmuş. Zaten o da yapmayacakmış...
En başından beri bas bas bağırıyorum, niyet diye. Ama niyeti bozuklar yine kıt kafalılıkla, köylü kurnazlığı peşindeler. Öğretmeni pıstırmaya, sindirmeye çalışıyorlar. İşi mobbing noktasına kadar götüren, tehdit edenler bile var. Zam istemesin diye.
O zaman biraz da onların anlayacağı dilden konuşalım.
Artık yapılması gerekenleri, yani yapılacakları anlatalım.
Ankara'da Şubat ayı için, 21 kurumda, 35 öğretmen 247 tutanak hazırlandı.Öğretmenlerde defter fotoğrafları da mevcut. Ne hikmetse pilot bölgeden kurum tespit edemedik. Denetleyici olunca tabi...
Tahmin edebildiğiniz üzere hemen hemen hepsi grup dersi. İşin ilginç yanı, bu 21 kurumdan 3'ü, daha önce benzer bir durumdan ceza yemiş. Sonraki yaptırımları tahmin edersiniz.
Sadece 29 kurumdan 21'i nde çıktı. Çok geniş bir havuz da yok. Mart ayında çalışmalar devam edecek. Havuzu iki katına çıkarabilirsek yüzdeye vurabiliriz sanırım. Ama durum içler acısı. Mart ayı sonuna kadar bu kurumlar takip edilecek. Mevcut sistemini hala illegal yönden yürütmeye çalışanların tutanakları, bağlı oldukları ilçe memlere dilekçelerle birlikte kurumda çalışan öğretmenleri tarafından teslim edilecek.
Madem böyle bir şey var, neden şimdi teslim etmiyorlar diyenler olabilir. Tutanakları ileten arkadaşlar da hemen bildirilmesi taraftarı fakat 21 kurumda 800'ün üzerinde personel mevcut. Umarım bu uyarıları üzerine alınması gerekenler alır.
Gelelim maaşlara. Sizin yapmadığınız zamlar, dönüp dolaşıp yine sizde patlar. Kurum sahibinin kazandığı paradan size ne diyenler olmuştu. İş görüşmelerinde, sözleşme zamanlarında '' Hocam, durum kötü, doğru düzgün ödenek alamıyoruz ki size yansıtalım'' diyenler, idare edilmeyi, iyi niyet gösterilmesini bekleyenler, zam oranı yüksek olunca size ne, işinize bakın demeye başladı. Hakaret etmek istemiyorum da içimden neler geçiyor bir bilseniz. İki yüzlü olmayın. İnsanları, çalıştıkları yerlere düşman etmeyin. Bu tutanaklar sizin tavırlarınızdan dolayı tutuldu. Unutmayın, ummadık taş, baş yarar...
Sindirilmeye, susturulmaya çalışan öğretmenler de, yönetmelikleri, yasal yolları incelesin. Çoğu kurumda açık vardır. Eğitimci kimliğime yakışmaz demeyin, hakkınızı alın. Onlar illegal iş yapıyor diye siz suçlu olmazsınız. Bunu belgelendirip istifa ettiğinizde, tazminatınızı da alırsınız, sizi sindirmeye çalışmayacak kurum da bulursunuz.