BAŞLIK: GARANTİ ÜCRET

Sn Gezinti,
Garanti ücret konusundaki düşüncelerinize istinaden her iki dernek yönetiminden tarafınıza geri dönüş oldu mu?
Düşüncelerinize katılıyorum bu esnada birde önerim olacak:
Herkesin kurum kapatma dilekçelerini imzalayıp (içeriğini sizin burada GARANTİ ÜCRET KONUSUNDA gerekçelendirdiğiniz ifadeleri toparlayıp dilekçe haline getirip, burada paylaşıp) her iki derneğe ulaştırsalar,her iki dernek/ federasyon başkanı'da ellerindeki bu dilekçelerle birlikte hareket ederek MEB yetkilileri ile görüşüp durumu değerlendirip,kısa sürede olumlu veya olumsuz bir durumu kesin bir şekilde paydaşları ile paylaşıp duruma göre duruma göre hareket edilse. diye düşünüyorum..

Geri dönen yok bana dönmesine gerekte yok. Mesele basit biz devlet adına eğitim faaliyeti yürütüyoruz karşılığında devletten ödenek alıyoruz. Makul bir garanti ücret -40&50 öğrenci gibi- süreci en azından idare etmemizi saglar. Günlerdir söylemeye çalışıyorum. 2. Dalga olduğunda gene kapatilacagiz. Sayı yükselmeye başladı sayın tartanc in dediği gibi belki 1 hafta sonra yine kapatilacagiz. Devletin belirlediği kurallara göre açtım ben bu merkezi. Kurallarına da uyuyorum. Danışmanlık merkezleri yer büyütüyor en azından benim cevremdekiler. Çünkü aileler daha az sayı ve güvenli buluyorlar oraları . Devletin hiçbir kuralına uyma şartları da yok. Çocukların sokağa çıkma kısıtlaması olduğu günlerde dahi çalıştılar. Vergi yok SGK yok stopaj yok zorunluluk yok yani. Benim öyle mi. Hem üzerimizde binbir türlü olumsuz imaj hem cep delik.
Şimdi kimsenin dili varmiyor ama nasıl olacak bundan sonra süreç.... benim vellerimin büyük kısmı devam etmeyecek. Her kurumda %40-50-60 fire olacak bu kesin. Çoğunluk hesap yapıyor maskeden dolayı şu kadar öğrenciyi de yazarım. Sonra patlar bir yerde al sana imaja katkı. Etrafından dolanmaya kalkıyor herkes .

avans olsaydı eğer ne olacaktı? Borç içinde devam edecektik. Yine borç içindeyiz. Yarın zorunlu bir ara vermede borçlar katlanacakti.
Hibe başka bir garabet. Dilenmek gibi geliyor bana . Ben devletin adına eğitim hizmeti veriyorum. Devlet bu parayi kurumlara değilde ailelere verse ne olurdu? Kesermiydi bu süreçte. Sanmam . Muhalefetten iki milletvekili konuyu gündeme getirse engellinin eğitim parasını kesiyorsunuz dese anında vazgecerdi.

Devlet adına iş yapmayan özel okullar parasını veliden aldı. Üstelik istisnasız hepsi öğretmenleri için kçö başvurusu yaptı. Üstünü tamamladı yada tamamlamadi. Ama hırsız olan hak yiyen biz.

Diğer Kurslar hiçbiri devletten ödenek alacağım diye başlamıyor bu işe. Zordalar mi evet. Hepsinin elinde senetleri patladı.

Ben devletin yonetmelikleri doğrultusunda kurumu açıyorum. Koyduğu kurallara uyuyorum. O zaman garanti ücret istemek en tabii hakkım. Kontenjan kadar istemiyoruz ki. Makul sayıda . Bu garanti ücret doğru yönetmelikle bir şekilde öğrenci ayartmayi da engelleri. Garanti sayı dolana kadar ram zorunlu yollasin öğrenciyi. Falan filan düzenlenebilir yani. Bana dönmesine gerek yok kimsenin ortak akilla hazirlanirdi bir dilekçe şu forumda bile hazırlarız . Elestirelim sevelim sevmeyelim üyesi olalım olmayalım 2 kuruluş var ortada onlardan doğru yürümesi gereken bir süreç diye düşünüyorum. Ha talep olursa seve seve düşüncelerimi de paylaşırım paylaşıyorum zaten

Bu şartlar altında kurum açmayı hiç istemiyorum. Aklı başında kimsede istemez. Ama açmak zorundayız.Umarım 1 hafta on gün sonra hastalığın artış seyrini bize yüklemezler. Naçizane tavsiyem Hijyen adına ne yapıyorsanız belgeli olsun tutanaklı olsun. öğretmenin takacağı maskeden, ateş ölçümünün nasıl yapılacağına, havalandırmanın hangi saat aralıklarında yapılacağından, seans aralarında çocukların ne yapacağına, WC lerin nasıl temizleneceğine kadar her şeyi tebliğ edin ilgili personele. bir düğünde 50-100 kişiye virüs bulaşsa kimse düğünlere gitmeyeyim diye düşünmez ama rehabilitasyon merkezindeki 1 çocuğa tanı konsa neler olur bilemiyorum.

Açıldıktan sonraki bir haftanın ardından: öğrenci devam oranı %28. rakamla 28 yazıyla yirmi sekiz.. şimdilik telafilerle çarp %56 olsun (telafilere full katılım olursa) ya sonra....

uysal davranıp ağlaşmanın da bir faydasını görmedik. kırıntının bir parçasını dahi vermediler. ( avans alınsaydı bu şartlar altında nasıl olurdu ayrı bir konu) diğer taraftan bazı öğretmenlerin bir taraftan haklı bir taraftan empatiden yoksun talepleri falan. bazı kurumlarda yaşanan zorunlu personel sıkıntıları. kamera savunucularının dahi maskeli kamera kontrolünün avantajlarına sığınma sessizliği.

artan vaka sayıları, sonbaharda beklenen 2. dalga

geç değil, geçen gün geçti. önümde daha zor günler var. bugün harekete geçersek 2. dalga sıkıntılarını yaşamayız. GARANTİ ÜCRET bizim için zorunluluktur. bakanlık ölü balık taklidi yapmaya devam ediyor. dernek ve federasyon ona keza.

önerim: şimdiden sosyal medyada duyurularını yaparak, temmuz ayı içinde 1 ila 3 günlük kurum kapatma eylemi yapılması. tabi ki aileleri ve eğitimcileri de içine katarak. tabii ki dernek ve federasyon öncülüğünde. (yok dernek ve federasyon bu topa girmiyorsa kendilerini lağvetmeden önce kurumların iletişim bilgilerini paylaşsınlar ) ve tabi ki bu sürecin en büyük talebi her tür mücbir sebepte kurumları koruyacak bir şemsiye vazifesi görecek olan makul bir öğrenci sayısı için GARANTİ ÜCRET OLMALIDIR.

ağlaşmaya devam öyleyse ????

Güler misin ağlar mısın? tespit ve ağlaşmalar bitmeyecek anlaşılan -cek, -cak lardan -se, -sa lara keşkelere doğru rahatlama seansları bitmeyecek anlaşılan. hala bir umut biraz kırıntı dökerler mi önümüze beklentisi bitmeyecek anlaşılan. sesini duyurmak istiyorsan sosyal medyada duyuru + bir kaç günlük kapatma kararı yerinde olur. bu işin sonucunda avansa razı olursan çuvallarsın. ne zaman ki sen yetkililere ölümü gösterirsen o zaman sıtmaya razı edersin. her kuruma 100 öğrenci için garanti ücret talebi ile yola çıkalım. 50 öğrenciye bizde fit oluruz. köprüden önce son çıkış GARANTİ ÜCRETTİR. geç olmadan

Geç olmadan GARANTİ ÜCRET talebi ile 1 haftalık kapsamlı (uyarı kapatması dahil) eylemler yapalım. Biz can derdindeyken, kurs açıyoruz yavvv diyerek mal derdinde olanlarda hemen istifa etmelidir.

Garanti ücret demişken Çanakkale Köprüsü için araç başına 15euro +KDV den az olmamak kaydıyla 45000 araçlık garanti verilmiş. Ne diyelim?