BAŞLIK: Sessizlik niye

gerçekten orman yanıyor, beklenen zam gelmez ise 5. 6. ayda orman tamamen yok olmuş olacak ... öyle burada dile getirilen yüzde 30 lu rakamcıklar iki ay götürmez kurumları .. Allah yardımcımız olsun... derneğin önerdiği rakamlar güzel umarım beklenti karşılanır...

Kurumlarin küçülmesi çözüm degil elbette. Tek çözüm bu ucube , devletin resmen sırtına binen bu ucubeleri kökten kapatmak ve bi da asla acmamak en temel cozumdur.

Kendi adıma sessizlik nedeni her kurumun her sorunu aynı oranda hissetmemesi. Derneklerden beklentimiz kalmadı. Çünkü kulis faaliyetleri ile sorun çözmeye çalışıyorlar. Damar okumadan kamera sistemine kadar, Ram raporu, modül sorunu, saçma sapan sertifika programlarına tepkisizligi (hatta bir dernek bunu kazanca donusturmustu galiba) . Kurumların derdi damar okuma veya kamerada denetlenmemek olmamalı tabi ki. Ben çeşitli engel gruplarının olduğu bir sistemde bunun saglikli uygulanamayacagini düşünüyorum ( amacım eski tartışmaya dönmek degil) dernekler bununla ilgili ne düşünüyor tam olarak bileniniz var mı? Danistayin iptal ettiği kamera denetimi bile hukuksuz bir şekilde uygulanmaya devam etmiyor mu? Ram imparatorluklarina dert anlatabilen var mi? Yoksa cogunluk yerel kişisel akceli ilişkileriyle sorun çözüyorda sorun olarak mı görülmüyor. Acikogretim çocuk gelişimi mezunu sertifikalı öğretmen uzman öğretici -ozel egitimci- sıfatıyla okuma yazma modülünü imza atiyorda hacettepe mezunu yüksek lisanslı cge öğretmeni o derse giremiyor . Bunu dert edip yahu olur mu diye bakanlığa dert anlatan dernek oldu da biz mi bilmiyoruz.dert anlattılarsa ne cevap alıp kamuoyu ile paylasmiyorlar. Derneklerin ve derneksiz kurumların en en en yaptıkları şey Aralık ayında bakanlık kulis çalışmaları değil mi? Bunu bile büyük bir gizlilikle yürütmüyorlar mi? Pandeminin basindan beri öğrenci devam oranlarını çeşitli yazılarda belirttim bazi kurum temsilcileri de yazdı. %30 dan bugun anca %70 seviyelerine anca gelmişim. Ben böyleyken güç bela personel eksiltmeden ayakta durmaya çalışırken cayır cayır öğrenci artışından dolayı diye başlayan ilanlar neyin nesi?Tüm bu hukuksuz/ bilimsel olmayan durumlara göz yummuyor mu dernekler/kurumlar? Meşhur sarı öküz hikayesi var ya biz zamanında sarı öküzü vermeyecektik. Dolar 2 ye katlamis işçi memur ayakta sen sesini çıkarmayıp kapi arkalarında kulislerle işini çözmeye çalışırsan alacağın belli. Hoş benim ki de bu max 40-50 kişinin takip ettigi sitede bakanın bile diyemeyip sayın bakanımız, sayin genel müdürümüz deme zorunluluğunu hissediyorsak, yani Nazım in dediği gibi kabahatin çoğu da senin( bizim) canım kardeşim...

O 1800 liraya çalışan öğretmenlere gelince, beter ol canım kardeşim. Öğretmen olup kartını patronuna verecek kadar işsiz kaldıysan kabahati az da kendinde ara. Zira bu kapitalist sistemde rehabilitasyon veya cafe işletmesi farketmez birileri her zaman kanını emmek isteyecek. ( bu arada 1800 liraya çalışan kimsenin hizmetli şoför dahil olmadığını biliyoruz. Kendinizi de komik duruma düşürmeyin. Diyelimki var ve biliyorsunuz bütün atm lerde kameralar var en yakin savcılığa gidin durumu anlatın kimin para çektiği görülür, ülkeye değişik gündemlerde lazım müşterisi çok olur bu haberin)

Sensin ucube

Gercekler zorunuza gitmesin. Umarim da yeni yilda zam oraniniz da yuzde 3 ü, 5 i geçmez. Bunca yildir kazandiginiza sayin. Biraz da siz amme hizmeti yapin demi. Her seyi devletten beklememek lazim. Taş in altina biraz da siz elinizi sokun . Fedakarlık yapin biraz, size gelecek o fazla para da devletmizin kasasında kalsin.

Cemil.54 yazan:
sevgili Cemil.54 yazdıklarını okuyor bazen haklı bazen haksız buluyorum. kurumların kapatılması fikrin güzel lakin isteğini yanlış yerlerde dile getiriyorsun. senin

yerinde olsam bu kadar canımı acıtmış kurumları kökten kapatmak için vaktimi boş yere buralarda harcamak yerine daha fazla okuyup çalışıp görevde yükselerek

Milli Eğitim Bakanlığına dönemin iktidarına yancı olarak gelirdim ve tepeden hepsinin fişini çekerdim. buralarda kalabalık yapmak arzularına hizmet etmez camia

adına üzgünüz

sn gezenti,
yazdıklarınızın eksiği var fazlası yok. bunun üstüne çok fazla bir şey yazmaya da gerek yok. dernek, dernek diyorlar ya bazı arkadaşlar; sanırım 2008 yılıydı izmir'de konak vapur iskelesi üstünde bir toplantılarına katıldım. en arkaya oturdum, önce konuk profilini gözden geçirdim, sonra orada konuşulanları dinledim bir süre, içerisi eğitim kurumlarının değil de sanki bambaşka (!) bir sektörün toplantı salonu gibiydi. konuşulanlar yalnızca para, para, para ve denetimsiz para, para, para! ne eğitim, ne de çocuklar gündeme geldi, sanırım bir saat falan katlanabildim çıktım gittim.
her nedense dernek denilince çağrışımı bende o toplantı oluyor...

Benim gibi düşünen aklı selim biri çıkar insallah en en en kisa zamanda. Bu dediginizi de en yakin zamanda yapar. Cunku ne kadar erken kapatılırsa o kadar devlet kâra geçer; ve benim tanidigim, benim çalıştığım o kişiliksiz ciğersiz kurum sahiplerinin o denli arpası kesilir hemen.